İstiklal Caddesi'ne yapılan haksızlık
Biz gazetecilerin kolayına geldiğinden olsa gerek, korona salgını ile birlikte ne zaman İstanbul sokaklarında yoğunluk yaşansa ilk olarak İstiklal Caddesi’ne bakılıyor. Sanki iş otomatik pilota bağlanmış…
İki gündür yine üst üste haberler: “İstiklal Caddesi’nde insan kalabalığı”, “Sosyal mesafe kuralı hiçe sayıldı”, “İnsanlar İstiklal’e akın etti” vs. vs.
Bence bu haberlerde bir adaletsizlik var. İstiklal Caddesi salgında kontrollerin en sık yapıldığı cadde.
Mesela durumu test etmek için dün gittim, öğlen 2 saat İstiklal’de yürüdüm.
Öyle rahatsız edici, sosyal mesafeyi hiçe sayan bir kalabalık yoktu, olamaz da. Ya ilk akla gelen yer olduğu için ya da İstanbul’un merkezi olmasının getirdiği hassasiyetle adım başı polis var, devamlı hoparlörlerle eve dönün, sosyal mesafeyi koruyun anonsları yapıyor, polisler maske takmayanların yanına geliyor, uyarıyorlar, hatta dün gözümün önünde iki kişiyi alıp götürdüler. Daha fazlasını da haberlerde gördüm. Zabıta da caddenin başında ateş ölçümü yapıyor.
BİRÇOK İLÇEDE SOKAKLAR ÇOK DAHA KALABALIK
Ben İstanbul’da yalnızca İstiklal’de dolaşmıyorum, birçok yere gidiyorum, gözlüyorum… Mesela Üsküdar, mesela Çengelköy, mesela Kadıköy, mesela Bakırköy…
Buralarda yoğunluk çok daha fazla, kontrol de çok daha az…
Bizim Çengelköy’de sanki korona hiç olmamış hissine kapılabilirsiniz. Herkes sokakta, herkes dip dibe… Bugüne kadar bir polis anonsuna da rastlamadım.
Halbuki İstiklal bir distopia filmini aratmıyor, öyle çok kontrol var ki yürümeye çekinir hale geliyorsunuz.
Kısacası İstanbul’da kontrolsüz kalabalığı eleştireceğimiz onlarca yer var, İstiklal bunların arasında en altlarda…