Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Artık pandemi koşullarında yaşamanın yeni kurallarına epey adapte olduk. Maskelerimiz ve eldivenlerimiz hayatlarımızın olmazsa olmazı. Onlarsız sokağa çıkmıyoruz.

        Fakaat… Bir problem var. Kirli maske ve eldivenlerin kullanıldıktan sonra ortalıkta bırakılmaması gerekiyor. Bu ciddi bir risk.

        Öte yandan marketlerin birçoğunun kapısında bırakın atık kutusunu, standart çöp kutusu dahi yok. Bakıyorum insanlar ellerinde maskelerle ve eldivenlerle ortada kalıyor ve mecburen birçoğu bunları market çıkışına ya da market kapılarına bırakılan sepetlerin içine atıyorlar.

        Ben de bu konuda epey sıkıntı yaşıyorum. Marketten çıktığımda birçok kez kirli eldiven ve maske ile dolandım, artık yanımda bu atıklar için torba taşıyorum. Ancak torbayı çantama koymaktan da tedirginlik duyuyorum.

        Etrafımda bu yönde birçok şikayet var.

        Sokaklara bu dönemde daha fazla atık kutusu yerleştirmek şart. Özellikle market çıkışları için ayrı bir çalışma yapılmalı…

        Vatandaşa kızmakla olmuyor, yer gösterilmezse ne yapsınlar?

        Bu işte bir saçmalık var

        Salgınla mücadele kapsamında her şeyi anlıyorum da özel araçların içinde maske takma zorunluluğunu anlayamıyorum.

        Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun ilgili maddelerine göre aynı aracın içinde bulunan herkesin maske takması, ön koltukta şoför yanının boş olması, arka koltukta oturanların maske takması ve yüzlerinin dışarı dönük olması gerekiyor.

        Düşünün aynı evden çıkıyorsunuz, arabaya biniyorsunuz. Aynı çatı altında yaşarken tehlike arz etmeyen eşiniz arabaya biner binmez yan yana oturamayacağınız, arka koltukta bile maske ile korunmanız gereken bir potansiyel virüs kaynağına dönüşüyor.

        Bu size mantıklı geliyor mu?

        Ama maske takmak zorundasınız. Aksi takdirde cezası var.

        Başka bir saçmalık da ön koltuğun boş olması meselesi.

        Şoför ve yan koltuk arasındaki mesafe ile arka koltukta cam kenarları arasındaki mesafe aynı. Ama önde yan yana oturmak yasak, arkada serbest.

        Toplu taşımada, kapalı alanlarda maske takma zorunluluğu çok çok önemli ama insanları maskeden soğutmamak, gereksiz sıkıntıya sokmamak, araba yolculuğunu özellikle arabayı kullanan için eziyet haline getirmemek için özel araçlar bu kapsamdan çıkarılsın.

        Bu cezaları kim ödeyecek?

        4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasının 2. günündeyiz. Evlerimizdeyiz. Karantinanın kendine has rutinine alışmaya başladık galiba.

        Ama alışamayanlar da var.

        Cuma gece yarısı Habertürk TV yayınından çıktım. Tam 00.10’da köprüden geçiyordum ki… Gördüklerime inanamadım.

        Sokağa çıkma kısıtlaması başlayalı 10 dakika olmuştu ve 15 Temmuz Şehitler k

        Köprüsü’nde Avrupa yönünde kilometrelerce trafik vardı!

        Günler öncesinden ilan edilmiş 4 günlük bir yasak. Saati belli. Bu kadar araba nasıl olur da yasak başladığı halde yollarda olur?

        Bu insanların yasaktan haberi mi yok? 3150 TL’lik cezayı mı önemsemiyorlar? Yoksa yazılırsa yazılsın nasılsa ödemeyiz diye mi düşünüyorlar?

        Adım atamıyoruz diye üzülmeyin

        Her gün en az 7500 mümkünse 10 bin adım diyor Osman Müftüoğlu.

        Bu işin uzmanı olarak çok doğru, çok güzel söylüyor da sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu bu günlerde burnumuzu dışarı çıkaramazken bunu nasıl yapacağız?

        Gerçekçi olalım. Siz Ertuğrul Özkök’ün ‘evde yürüyen adam’ skorlarına bakmayın. Koridorda volta atmakla bu rakamların yanına bile yaklaşamazsınız.

        Ben ‘korona öncesi hayatımda’ mümkün olduğunca ulaşımımı yürüyerek sağlayan biriydim. Günde en az 15 bin, genelde 17-18 000 adım atıyordum.

        Kısıtlamalar ve ‘evde kal’ modu ile bu rakam büyük oranda azaldı.

        Ne yapacağım diye kara kara düşünürken önceki hafta kardeşim sayesinde Leslie Sansone’yi keşfettim. Çok geç kalmışım, bir fenomenmiş zaten kendisi.

        Evinizde, olduğunuz yerde sadece temel adımlar attırarak sizi yürütüyor.

        1 mil, 2 mil, 3 mil, 4 mil. İstediğiniz sürede egzersiz programları var. Çok da eğlenceli. 15 dakikalık 1 mil programından başlayarak yavaş yavaş artırmanızı öneririm.

        Diğer Yazılar