Muharrem İnce hareketi ölü doğdu
1000 günde Memleket Hareketi ilan edilmeden önce Muharrem İnce ile görüşmüş ve bu köşede sizinle paylaşmıştım.
Muharrem Bey’in düzenlediği basın toplantısında son derece etkisiz ve karmaşık konuşmasından sonra da yine bu sütunda ‘Dağ fare doğurdu’ başlığı altında izlenimlerimi yazmıştım.
Dün İnce’nin Sivas Kongresi’nden 101 yıl sonra hareketinin çıkış noktası olarak yaptığı ilk miting vardı.
Kendisini üzmek istemem ama gördüğüm kadarıyla bir kez daha ‘Dağ fare doğurdu’ demek durumundayım.
Daha ilk günden Muharrem İnce’ye yönelik bu kadar alakasızlık hiç normal değil.
Üstelik ‘Atatürk’ün yolundan gitmeyenler CHP’yi ele geçirdi’ gibi tabandan Atatürkçü bir söylemle yola çıkmasına rağmen böyle olması daha da ilginç.
Başlığa da koyduğum gibi Muharrem İnce hareketi ölü doğmuş bir bebek görünümünde şu an.
CHP’nin ileri gelen bir ismi dün beni aradı ve şöyle dedi:
‘İnce’nin ulusalcı ve sözde Kemalist bu çıkışına hiç talep yok görüyorsunuz değil mi? Miting alanı bomboş. Ulusalcılık ve sözde Kemalizm bu toplumda artık marjinal uçlarda. Bizden gerçek bir merkez-sol parti olmamızı istiyor halk. Ayrıca 24 Haziran 2018 sürecinde oy kaybetmemek için Kemalizmi hiç hatırlamayan ve seçim gecesi de ortadan neden kaybolduğunu hala açıklayamayan İnce’nin şimdi Kemalizmi yeniden anımsaması da halkımıza samimi gelmedi.’
Muharrem İnce’nin söylemi bu ileri gelen CHP’linin dediği gibi sadece Kemalist bir söylem midir? Bence bu tam doğru teşhis değil.
İnce’nin ciddi bir Kürt açılımı hedefi de var. Fakat Muharrem Bey’e bu sefer millet nezdinde bir ilgisizlik olduğu da ortada.
Bana göre İnce bu politik hareketini 2018 Temmuz ayında başlatmalıydı. 24 Haziran sonrası hiç beklememeliydi.
O süreçte seçimi kaybetmiş bile olsa arkasında kitleleri ayaklandırabildiği için ciddi bir rüzgar vardı.
Ben 24 Haziran 2018 seçimlerinin hemen ertesinde Muharrem İnce’nin CHP Genel Başkanlığına oynamak yerine bambaşka ve bağımsız bir siyasi parti kurmasının en doğru seçenek olacağını yazmıştım.
O zamanlar Sayın İnce daha Özalvari bir kafadaydı.
Farklı eğilimlerden insanları demokrasi zemininde buluşturmak istediğini söylüyordu sohbetlerimizde.
Ben de kendisine her seferinde ‘Özal gibi kucaklayıcı olmalısınız’ diye naçizane kanaatimi ifade ediyordum.
Fakat Muharrem İnce maalesef CHP Genel Başkanlık koltuğunu Kemal Bey’in elinden alabileceği hayaline kapıldı. Yine CHP’lilik damarı tuttu.
Büyük yanlışlar yaptı ve en sonunda dört eğilimi birleştirmeyi hedefleyen Özal gibi geniş tabanlı bir oluşum yerine CHP içinde bir fraksiyona oynamayı tercih etti.
Muharrem Bey bana darılmasın ama dost acı söyler…
Maalesef dağ fare doğurdu…
Bu siyasi hareket ölü doğmuş görünüyor.
