Dağlık Karabağ'da neler oluyor? Gerilimin perde arkası ne?
Dağlık Karabağ Azerbaycan ve Ermenistan arasında yıllardır çözülemeyen bir sorun.
Ermenistan, Azerbaycan toprağı olan bölgede fiilen işgalci konumunda.
BM’nin Ermenistan’ın geri çekilmesi yönünde kararları var ancak uluslararası toplum sorunu adeta dondurmak üzerine pozisyonlanmış durumda.
Buradaki kritik ülke Rusya. Maalesef Rusya bu çözümsüzlük halinin devamından memnun.
Ne taraf oluyor ne çözüm yolunda bir irade koyuyor.
İşte bu, yıllara dayanan sorunda birkaç gündür yeni bir çatışma dalgası yaşanıyor.
Azerbaycan’ın tamamen haklı olduğu bir problemle karşı karşıyayız.
Bu dalganın neden kaynaklandığı, sonucunun hem bölge hem de Türkiye için ne olacağını anlamak için hem Azerbaycan’dan, hem Ermenistan’dan hem de Türkiye’den Azeri ve Ermeni kamuoyunu yakından bilen, güvendiğim kaynaklarla konuştum.
Yaşananları şöyle özetleyebilirim:
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan içeride ekonomik olarak ortaya attığı vaatleri yerine getirememiş, üzerindeki baskı giderek artan ve kamuoyu desteği zayıflayan bir siyasetçi.
Başka bir özelliği de Rusya’ya mesafeli, Batı yanlısı çevrelerin desteğini almış olması.
Hem Azerbaycan’da herkes hem de Ermenistan’da Paşinyan’a mesafeli çevreler Ermeni Başbakan’ın içeride yeni bir hava yaratmak ve bir kahramanlık hikayesi yazmak için bu saldırıyı yaptığında hemfikir.
Zaten yaz boyu zaman zaman çatışmalar yaşandı, bölgede askeri hareketlilik bir başlıyor, bir duruyor.
Ancak son saldırı açık bir şekilde şunu gösteriyor: plan tutmadı, aksine hava Ermenistan’ın özellikle de Paşinyan’ın aleyhine dönmüş görünüyor.
Sırasıyla gidecek olursak:
Öncelikle Rusya bu saldırıdan memnun, onu söyleyeyim.
Zira Ermenistan yönetimindeki anti-Rus eğilimleri yok etmiş oldu. Paşinyan saldırı korkusu ile Putin’i aradı, çatışmaların genişlemesini önlemesini istedi. Rusya’nın himayedar-kolonizatör kimliğini tescil etti.
Azerbaycan verdiği kayıpların acısını elbette duyuyor, öte yandan yıllardır uluslararası toplumun bu krizi diplomasi ile çözümü dayatması nedeniyle işgal altındaki bölgelerle ilgili bir adım atamıyordu.
Ermenistan’ın saldırısı ona kaybettiği toprakların bir kısmını geri alma fırsatı verdi.
Türkiye çatışmalardan kaygılı ve bir an önce saldırıların son bulması için önemli bir diplomasi trafiği işletiyor.
Bu kriz ilk kez Türkiye’ye fiilen işin içine girme kapısını araladı.
Bunun Türkiye’nin lehine bir pozisyon olduğunu düşünüyorum. Umarım saldırılar en kısa sürede sonlanır fakat bu saldırıların ardından Rusya Kafkas meselesi bağlamında ilk kez Türkiye’yi muhatap aldı, Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Mevlüt Çavuşoğlu’nu aradı.
Bu diplomatik olarak önemli bir kazanım.
Burada tek kaybeden taraf saldırıları başlatan Paşinyan cephesi gibi görünüyor.
Ermenistan Başbakanı yaptığı hamle ile hem fiilen sürdürdüğü işgalci pozisyondan geri adım atmak zorunda kaldı hem de Rusya’nın Ermenistan üzerindeki nüfuzunu istemeyerek pekiştirdi.