![Nagehan Alçı](https://im.haberturk.com/yazarlar/HTGazete/nagehan-alci-400x400.png?v=1577435978)
Pandeminin yorgun savaşçısı yeme-içme sektöründe son durum ne?
Pandeminin en çok vurduğu sektörlerden biri yeme-içme sektörü. Restoranlar, kafeler aylarca kapalı kaldı.
Vaka sayıları arttıkça topun ağzında ilk onlar oluyor. Her yükselişte gözler buraya dönüyor. Bu sektör için böyle bir salgına yakalanmak hem maddi hem manevi olarak çok zor olsa gerek.
Yine dünya çapında vakalar yükseliyor. Paris’in bazı bölgelerinde, Barcelona’nın bir kısmında restoranlar, kafeler yeniden bir süreliğine kapandı.
Bizde henüz bir yasak kararı yok. Olacağına dair bir emare de yok. Ancak genel havadan ilk etkilenen yerler buralar. Acaba kapalı kaldıkları süre boyunca kaybettikleri rakamları yakalayabildiler mi?
Gece 12’den sonra müzik yasağı da devam ediyor. Bu uygulama gece hayatını bitme noktasına getirdi deniyor.
Öyle mi gerçekten? Acaba restoranlar 12 sonrası müzik yasağından nasıl etkileniyor?
Bu soruları ve yeme-içme sektöründeki son durumu merak ettim. Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı ve İstanbul’un popüler restoranlarından Nişantaşı'ndaki Frankie’nin sahibi Kaya Demirer’i aradım.
Hem Demirer’den aldığım bilgileri, hem Turizm Bakanlığına sunulan son durum değerlendirme raporunu hem de pandemi ile ilgili yeme-içme sektöründeki son düzenleme ve beklentileri sizinle paylaşacağım.
Bu alanı çok önemsiyorum. Zira zaman zaman yasaklar olsa da sosyal yaşam devam etmek zorunda. Belli ki artık hayatımızı en azından belirsiz bir süre boyunca somut tehdit ve önlemleri göz önünde bulundurarak yeniden planlamamız gerekiyor.
Ben ilelebet kovid havasında yaşayacağımızı ve içinden geçtiğimiz sürecin kalıcı değişikliklere yol açacağını düşünenlerden değilim. Ancak en azından aşı ya da ilaç bulunana kadar hayatlarımızın eskisi gibi olmayacağı açık.
Fakat baştaki belirsizlik de azalıyor. Artık bir hayaletle değil, kaynağı tahmin edilebilir, tedbirleri belli bir tehlike ile mücadele ediyoruz.
Paranoyalara kapılıp kendimizi evlerimize kapatmak da yanlış, kontrolsüzce kalabalıklara karışmak da.
Güvenli ve kontrollü bir şekilde dışarıdaki sosyal hayatı düzenlemek için işletme sahipleri de Turizm Bakanlığı da kafa yoruyor.
20 Mayıs’ta otellerin yeniden açılma şartları arasında bulunan ama restoranlar için gönüllülük esasına dayanan ‘Güvenli İşletme Sertifikası’ çıkmıştı hatırlarsanız.
Daha fazla restoranı bu sertifikayı almaya teşvik etmek için bir kamu spotu hazırlanmış. Yakında gösterilmeye başlanacak. Bu kamu spotunda müşterilerin sertifikalı restoranları tercih etmesi için özendirmek hedefleniyor.
Kaya Demirer’e işletmelerin beklentilerini de sordum.
Devletten 3 net şey istediklerini söyledi: Kısa devlet ödeneğinin devamı-vergilerin yeniden yapılandırılması ve KDV indiriminin devamı.
Bunlar yıl sonuna kadar sürdürülecekmiş. Sonrasında meselenin sektör sektör ele alınması planlanıyor.
Ancak bir çok işletmeci çalışanlarını ancak esnek çalışma, kısıtlı çalışma gibi seçeneklerle istihdam edebileceğini düşünüyor. Kirayı ciroya endeksleme meselesi de en can alıcı noktalardan biri.