Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e bir avukatın sosyal medya üzerinden yaptığı saldırı için kelimeler az kalıyor. Mide bulandırıcı, iğrenç, pespaye…

        Bu paylaşımla ilgili iktidarın en tepesinden art arda kınama açıklamaları geliyor ancak gönül isterdi ki Zengin’e yapılan cinsel içerikli saldırıya karşı muhalefetten ve tüm kadın örgütlerinden de gür bir ses çıksın.

        Sevgili okurlar bu ülke bu kadar kutuplaşmayı hak etmiyor. Biz kadınlar bize yönelik tehdit, hakaret ve saldırılara karşı siyasi görüş demeden birleşmezsek bu saldırılar bitmeyecek.

        Özlem Zengin de bu konuda isyan etmiş. Çok haklı isyanında. Kadın örgütleri nerede?

        Ben Özlem Hanım’ın özgüvenli tavrını beğenen ve siyaset gibi kadın varlığının az olduğu ve çoğunlukla süs gibi görüldüğü bir ortamda verdiği mücadeleyi destekleyen bir insanım.

        Ancak cezaevlerinde talimat ile bebek yapan kadınlar ve "Onurlu ve ahlaklı kadın çıplak arandıysa bir sene beklemez" çıkışlarını hiç doğru bulmadım.

        Özlem Hanım’ın duygularını örtmeyen ve yeri geldi mi öfkelenen tavrını insanlar eleştiriyor. Oysa bu içtenliği benim hoşuma gidiyor.

        Fakat Özlem Zengin gibi milyonlarca başörtülü kadını ezmiş ceberrut devlet geleneğinin dilinden uzak olması lazım kendisinin.

        Son açıklamalarında maalesef o ceberrut devlet zihniyetinin diliyle konuştuğu gibi bir algı oluştu.

        REKLAM

        İçeride yatan kadınlar nasıl talimatla hapishanede bebek doğuruyorlar? Yani içeriye eşlerinin ya da birilerinin sırf bu sebeple –devlete rağmen- girmesi ve cinsel ilişki yaşamaları gerekir. Böyle bir olay nasıl olur? Akla ve mantığa sığmayan bir çıkış bu.

        Ayrıca anneleri isterse açık açık terörist olsun o bebeklere sahip çıkmak da Türkiye Cumhuriyeti’nin görevidir diye düşünüyorum. O bebekler de bu ülkenin evladı. Şu anki prosedür nedir bilmiyorum ama bir çocuğun hapishanede büyümesini asla kabul etmiyorum.

        Cumhurbaşkanının dünkü konuşmasında medyanın atladığı detay

        Cumhurbaşkanının dünkü konuşmasında medyanın atladığı detay
        0:00 / 0:00

        Cumhurbaşkanı Erdoğan dün İzmir il kongresinde eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın hukukuna sahip çıkarak şöyle söyledi:

        "Berat Bey’in ifa ettiği görevlerdeki en büyük talihsizliği damat sıfatının birikimi, gayreti ve başarısının önüne geçirilmiş olmasıdır. Herhangi bir siyasetçi olarak bu işleri yapsaydı kendisiyle ilgili daha objektif değerlendirmeler yapılabilirdi…"

        Tayyip Bey’in ardından hem AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş hem de Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan CHP’nin ithamlarına karşılık Berat Albayrak’ın yanında duran açıklamaları üst üste yaptılar.

        Albayrak’ın bakanlıktan istifasının üzerinden yaklaşık 100 gün geçti. 100 gün boyunca kendisiyle ilgili ne söylenirse söylensin asla cevap vermeyen Berat Albayrak bilindiği gibi geçen hafta avukatı aracılığıyla ‘Artık Yeter’ dedi ve kimi isimlere de tazminat davası açacağını söyledi.

        Cumhurbaşkanı'nın, Albayrak’ın yargıya başvuracağını da hatırlattığı yukarıda bir bölümünü alıntıladığım dünkü konuşmasının zamanlaması tesadüf değildi. Baktım konuşma her yerde haber ama önemli bir detay hiçbir yerde yok…

        Dünden önceki gün, yani 21 Şubat Pazar günü Berat Albayrak’ın doğum günüydü. Albayrak o gün 43 yaşına bastı.

        Cumhurbaşkanı’nın dünkü konuşması aynı zamanda hem damadı hem de dört torununun babası Albayrak’a doğum günü armağanıydı.

        Tayyip Erdoğan, Berat Albayrak'tan vazgeçmediğini, zor gününde Albayrak'ın yanında durduğunu gösterdi.

        Objektif ekonomi gazetecilerinin önemi

        Objektif ekonomi gazetecilerinin önemi
        0:00 / 0:00

        130 milyar dolar rezerv buharlaştı mı, buharlaşmadı?

        Sevgili okurlarım şu sıralar memlekette herhalde en sık sorulan bu soruya yanıt olarak haberturk.com’un genel yayın yönetmeni ve aynı zamanda çok deneyimli bir ekonomi gazetecisi olan Yavuz Barlas’ın sevgili Ebru Baki ile Habertürk TV'nin dünkü canlı yayınında yaptığı açıklamanın videosunu koyuyorum.

        Son derece objektif ve adaletli yorumlamış konuyu Yavuz Barlas. Hadisenin bağlamını ben de bu açıklamadan öğrendim…

        Yavuz ne bir tarafı tutmuş ne başka bir tarafa düşmanlık yapmış. Salt ekonomik realite perspektifiyle olayı anlatmış.

        Özellikle iktisadi ve finansal konularda objektif bir konumun çok önemli olduğuna inanıyorum. Rakamların bilimi olan finans bunu gerektirir.

        Ama maalesef bırakın objektif olmayı tutarlı olmaktan dahi çok uzak isimler var.

        Ben iktisatçı değilim. Ekonomi gazetecisi hiç değilim ama şimdi anlatacaklarıma hayret etmek için de bu alanın gurusu olmaya gerek yok.

        Naci Ağbal TCMB Başkanı olduktan sonra faiz artırımı kararı verildiği günlerden birinde önümdeki televizyonda Kanal 24 açıktı.

        Bir iktisatçı ve köşe yazarı, Kanal 24 canlı yayınında MB’nin faiz artırma kararını yorumlamak üzere zoom ile bağlandı ve bu kararın doğru olduğuna inandığını mutedil bir dille ifade etti. Naci Ağbal’ı destekledi.

        Bu olaydan yaklaşık 3 hafta sonra bir ortamda sohbet ederken iktisatçı bir arkadaşım aynı kişinin köşesinde Naci Ağbal’ın faiz yükseltme kararına karşı çıktığını ve Ağbal’a muhalefet ettiğini söyledi.

        REKLAM

        Ben de "Olur mu öyle şey ben bizzat aynı ismin Kanal 24’te faiz artırımının gerekli olduğunu söylediğini duydum" dedim. Arkadaşım internete girdi ve hakikaten de faiz yükseltilmesine karşı çıkan o köşe yazısını bana gösterdi.

        Benim yukarıda bahsettiğim televizyon yayınından iki gün sonra yayınlanmıştı. Hayretler içinde kaldım. ‘Pes doğrusu’ demekten kendimi alıkoyamadım.

        Bağlandığı televizyon kanalının konumuna ve yazdığı gazetenin pozisyonuna göre farklı konuşan bir iktisatçının ne Berat Albayrak’a ne Naci Ağbal’a ne de başka bir kimseye bir faydası dokunmaz diye düşünüyorum.

        İşte o sebeple Yavuz Barlas gibi objektif ekonomi gazetecilerinin önemine işaret ediyorum.

        Herhalde Berat Bey de evinde geçirdiği bu dönemde benim rastgele tanık olduğum bu gibi saçmalıkları teşhis etmiş ve gereken tetkikleri yapmıştır.

        Görevden ayrılmasına kadar çok sıkı Berat Albayrakçı sonra konjonktürle beraber birden anti-Albayrakçı, ardından korkup yeniden Albayrakçı olan isimlerle ilgili Berat Bey’in de gereken özeleştiriyi yapması şart.

        Berat Albayrak’ın ve genel olarak hükümetin ekonomi alanındaki Ege Cansen gibi dürüst ve tutarlı muhaliflerinin bu tür sözde Albayrak destekçilerinden çok daha kıymetli ve faydalı olduğunun görülmesi gerekir.

        Diğer Yazılar