Kolombiya'dan, Macaristan'a rengarenk hikayeler...
Hayat bir film gibi. Ara sıra geriye sarıp bakmak lazım.
Neredeyiz, yıllar nasıl akıyor, geçmişten kalan ne var?
Benim İstanbul Erkek’in başından beri hiç değişmeyen küçük bir arkadaş grubum var.
4 sarı-siyah üniformalı kız çocuğundan oluşan dev kadro…
Hiç kopmadık. Yıllardır bir araya gelir, filmi geri sarıp birlikte bakarız.
Üniversitede, iş hayatında birçok başka arkadaş buluyor insan ama birlikte büyüdüklerinin yerini sonradan tanıştıklarının alması zor…
Bir de bizim özelliğimiz dört benzemez olmamız.
Okulda da öyleydik.
Aylin, Burcu ve Sinem fenci, ben ve Leyla sosyalci.
Hepimiz liseden sonra başka başka branşlar seçtik.
Aylin İTÜ endüstri mühendisliği üzerine Michigan’da yüksek lisansa gitti.
Burcu ile ben Boğaziçi’ne girdik, o psikoloji, ben uluslararası ilişkiler okuduk. Sonra Burcu ODTÜ’de klinik psikoloji masterı yaptı.
Leyla, Marmara Almanca İşletme’de okudu. Ardından reklam sektörüne hızlı bir adım attı.
Sinem ise çocukluğundan beri en büyük hayali olan tıbbı kazandı. Çocuk doktoru oldu, şimdi çocuk acil üzerine hem akademik kariyer yapıyor hem gece gündüz demeden hasta bakıyor.
Alanlar bu kadar farklı olsa da, birbirimize hiç benzemesek de arkadaşlığımız hiç farklılaşmadı.
Yıllardır İstanbul’da en az iki ayda bir buluşur yemek yer, sohbet eder, eski günleri anarız.
Ancak bu rutinde Burcu istisna. Zira onunla buluşmalarımızı bir yıl önceden planlayarak yılda ancak 2-3 kez yapabiliyoruz. Kendisi kocasının işi nedeniyle 15 yıl önce Türkiye’den bir çıktı, çıkış o çıkış…
Ver elini Macaristan, ardından Kolombiya, sonra İsviçre, Malezya, Dubai…
İki kızı ile kocasının yanında ülke ülke dolaşan bir klinik psikolog o. Profesyonel expat hanımı! Her seferinde dünyanın çok farklı coğrafyalarından acayip hikayeler ile dönüyor.
Son gelişinde bombayı patlattı: Arkadaşlar yıllardır gez gez bende birikti, taşıyor, artık bunları paylaşmanın vakti..
İki hafta sonra ilk paylaşım geldi. Bir süredir devam ettiği yazarlık kursları ile güçlendirdiği kaleminden çıkan hikayeler… Ama öyle böyle hikayeler değil, okumanız lazım.
Henüz epey seyrek, daha sık yazmasını söylüyorum zira öyle acayip şeyler yaşamış ki…
Narcos’a konu olmuş bir emniyet müdürü ile hikayesi mesela.
Bogota’da korumasına bir şey olursa kendini savunması için mecburen verilen silah atış dersleri.
Ya da Budapeşte’de çamaşır makinesi almak için önce sinirleri aldırma macerası…
Dayanamadım sizinle de arkadaşımın bu çılgın ve çok renkli yazılarını paylaşmak istedim.
Klinik Psikolog Bir Expat’tan Anekdotlar Klinik Psikolog Bir Expat’tan Anekdotlar - 2 Klinik Psikolog Bir Expat’tan Anekdotlar - 3Türkiye giderek içine kapanırken, başka ülkelere ilgimiz her geçen gün azalırken dışarıda koskoca bir dünya olduğunu hatırlamak isteyenlere tavsiye ederim.