Ukrayna’nın farklı bölgelerinde geniş çaplı iş yapan bir şirketin üst düzey yöneticisi olan bir arkadaşım var. Şu an Lviv’de.
Şirketin 350 çalışanını adım adım tahliye etmeye çalışıyorlar. Bir grup Polonya sınırına gitmiş. Ancak orası çok kalabalık. Ukraynalılar kitleler halinde Polonya’ya geçmeye çalıştıkları için bizimkiler sınırda hala bekliyormuş.
Ukrayna’dan çıkmak için bu karanlık günlerde nispeten daha kolay yol ise arkadaşımın söylediğine göre Moldova sınırı. Lviv’den 9 saatte ulaşılan sınır kapısı Polonya kadar yoğun değil. Geri kalanlar için orayı kullanıyorlarmış.
Lviv Ukrayna’nın batı kanadı. Rusya’ya yönelik tepkinin en sert ve net, Batı desteğinin en yüksek olduğu şehir burası.
Görüntülerden izliyorsunuzdur Ukraynalılar Rusya’nın saldırılarından kurtulmak için buraya akın ediyorlar.
Arkadaşımın söylediğine göre göç bir süre önce başlamış. Birkaç haftadır Lviv’de Amerikan arabaları ve Kiev arabalarından trafik felçmiş. Zengin Ukraynalılar buradan ev alıyormuş, fiyatlar 2-3 katına çıkmış.
Peki savaş Lviv’e kadar gelir mi? Şehirde hava nasıl?
Rusya’nın saldırılarına Ukrayna içindeki en uzak noktalardan olan Lviv’de dün sabah 5’te iki kez sirenler çalmış ve tüm şehir sığınaklara inmiş. 100-150 km ötesi bombalanıyor, bu da endişeyi çok artırıyor.
Lviv başta olmak üzere Batı Ukrayna Rusya’ya karşı Ukrayna milliyetçiliğinin çok kuvvetli olduğu bir yer. Batı Ukrayna’da 15-16 milyon nüfus var. Şayet çatışmalar Lviv’e kadar gelirse burada çok ciddi bir direniş olacağını söyledi oradaki arkadaşım. Halk günlerdir silahlanıyormuş.
İnsanlar böyle giderse Ukrayna’nın Kiev’den doğu ve batı olarak ayrılacağını konuşuyormuş. Batı anti Rus koyu milliyetçi ve Batı yandaşı. Onlara göre Doğu Ukrayna zaten Rus ya da Rus destekçisi.. Orayı kendilerinden görmüyorlar.
Böyle bir bölünmenin gerçekleşme olasılığının ne kadar yüksek olduğu tartışılır ama Batı Ukrayna’da halkın dünden beri ağızdan ağıza dillendirdiği senaryo buymuş. Yani “Biz ölümüne savaşacağız ve Kiev’den batısını alacağız, geri kalan zaten bizden değil”.
Cuma sabahından beri üst üste dizdiğim yorganların altına ne kadar saklansam da bu mide bulandırıcı dünyadan kaçamıyorum.
Rus emperyalizmi büyük bir hızla koskoca bir ülkeyi adeta yutuyor. Ukrayna havadan, karadan ve denizden abluka altına alınmış durumda.
Başta ABD olmak üzere Batı’nın Rusya’yı kuşatmak için bir ülkeyi kullanıp sonra da başına gelen felaketi uzaktan izlemesine şahit oluyoruz. Hakikaten yaşanan vahşeti ve dramı görüp de isyan etmemek imkansız…
Elimde Kiev’den çok kanlı görüntüler var. Ukrayna’daki tanıdıklarımın eline geçen görüntüler. İzlemesi dahi çok zor bu vahşeti. Rus askerleri şehrin ortasında ayırt etmeksizin önlerine geleni ağır silahlarla tarıyorlar. Caddenin ortasında paramparça olmuş bedenler yatıyor. Maalesef bu kahredici kareleri buraya koyamam. Manzarayı bir nebze gösteren kansız bir video ekliyorum.
Buraya da doğudaki Herson şehrinden bir tanıdığımın gönderdiği görüntüyü ekliyorum. Rus tankları böyle art arda giriş yapıyorlar şehirlere.
Bu istilaya karşı Ukrayna direnmeye çalışıyor. Ancak kendisinden kat kat güçlü bir ordunun işgali karşısında ne kadar dayanabilir? NATO’nun göndereceğini söylediği hava savunma sistemleri ile nasıl direnebilir?
Ordu böylesine topyekun bir saldırı karşısında çaresiz. Birçok yerde belli noktalarda silah dağıtılıyor. Mesela Kiev’in Obolon bölgesinde şu sıralar Ukrayna askerleri yüzlerce silah yığmış durumda. İsteyen gidip alıyor. Molotof kokteylleri, silahlar ve tuzaklarla acımasız Rus askerlerine karşı canını korumaya çalışan bir halk…
İnsanlık 2022’de bu noktada mı olacaktı?
Nasıl oldu da dünya yeniden böyle bir karanlığa doğru koşar adım gitmeye başladı?
Kalbim ve dualarım talihsiz ve cesur Ukrayna halkıyla…
Kalbim ve dualarım talihsiz ve cesur Ukrayna halkıyla…
0:00 / 0:00
Yarısı uçan binalar, ateş topuna dönen şehirler, tankların altında kalan arabalar…
Bu vahşetin ortasında bir halk direniyor.
O halkı tank ve tüfeklerle yok etmeye gelen Rus askerlerine karşı Rusya’nın onurlu ve vicdanlı insanları da direniyor.
Ülkelerini tüm güçleriyle savunmaya çalışan, sonuna kadar direnen tüm Ukraynalılar ve Putin’in bu saldırganlığına karşı ses çıkaran, dünyanın dört bir yanında ülkelerini protesto eden tüm Ruslar önünde saygıyla eğiliyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile ilgili Batı’dan gelen tepkilere yönelik kullandığı ‘kınama cümbüşü’ tabiri vicdan kuaförlüğü ya da duyar kasmak gibi son dönemde popülerleşen tanımlara bir yenisini ekledi.
Ukrayna’ya yönelik etkisiz, adet yerini bulsun havasında gösterilen reaksiyonlara dair tam isabet bir tabir.
Ukrayna Rusya tarafından işgal edildi, havadan, karadan ve denizden saldırı altında, başkent kuşatıldı, bombalanıyor ve tanklar etrafını sardı, kaç kişinin öldüğü, kaç kişinin yaralandığı, kaç kişinin ortadan yok olduğu belli değil ve Ukrayna’ya ‘gazı’ veren Batı ülkeleri Rusya’yı durduracak bir etkisi olmayacak yaptırımlar ve kalıp itiraz cümleleri ile bu trajediyi seyrediyor.
Bu esef verici ataleti kamufle etmek için art arda yapılan açıklamaları ‘kınama cümbüşü’ den daha iyi ifade eden bir tabir olmazdı herhalde…
Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Çerez Politikasını’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.