Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Son yıllarda karşılaştığım hakaretler, belden aşağı vurmalar, iftiralara bakıyorum da… Neredeyse hiçbirinin benimle ilgisi yok.

        Bu ülkede bireye saygı olmadığı için hele kadınsanız cinsiyetçi zihinlerin gözünde varlığınız kocanız ya da babanızın varlığına indirgendiği için artık hiçbir şeye şaşırmıyorum.

        Gerçi Beyoğlu ile ilgili tamamen iyi niyet ve davet içeren yazımdan sonra Fatih Altaylı’dan bir nebze nezaket beklerdim. O bakımdan şaşırdığımı itiraf etmeliyim.

        Bir kadına kocası üzerinden vurması normal mi? Olgun bir hareket mi? Beyoğlu üzerine yapılan bir tartışmanın Rasim’le ne alakası var?

        Gülenist yapının bir çete olduğunu tespit ettiğim 2013’ten itibaren Fetullahçı örgütle ekranlarda en sert mücadelelerden birini de ben verdim.

        Bu konuda en önde bayrak taşıyan insanlardan biriyim. 2013-16 dönemi için benim mücadelemi takdir etmeyen bir üst düzey yetkili bulamazsınız. 2013-16 döneminde FETÖ’nün bertaraf edilmesi amacına çok inandım ve bu uğurda tüm gücümle mücadele ettim. Sonunda Türkiye kazandı ve FETÖ mağlup oldu.

        Hele örgütün belinin kırılması açısından en hayati sene olan 2014’te ben kelle koltukta bu yapı ile savaşırken tweet'lerle, yazılarla ve konuşmalarla FETÖ’yü destekleyen insanların bu konuda bana saldırmasını ve iftira atmasını çok komik buluyorum. Maalesef 2013 öncesi Gülen karşıtı olan birçok kişi 2013-16 arası alenen Gülen ve çetesini desteklediler.

        REKLAM

        Benim mücadelemi bilenlere muhalefetten de örnek verebilirim. Şu an 6’lı masasının içinde olan Ahmet Davutoğlu, 28 Mart 2014 tarihinde Ülke TV’ye çıkıp “Paralel çeteye karşı bu cesur mücadelesinden ötürü Nagehan Alçı’yı tebrik ediyorum” dedi. Çünkü o süreçte duruşumu görüyordu.

        “İnsanların içindeki iyiyi ararsan mutlaka bulursun” cümlesine inanılan bir ailede büyüdüm.

        Ama hakikat öyle değilmiş.

        Yaşım 45’e varmak üzere. Son yıllarda üzülerek anlıyorum ki yanlış öğretmişler, sevgili anneciğim ve babacığım kendi saf dünyalarında hayal görmüşler.

        Bazı insanların içinden ne kadar ararsanız arayın iyi çıkmıyor sevgili okurlarım…

        Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız: "Beyoğlu özgürlüktür"

        Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız: "Beyoğlu özgürlüktür"
        0:00 / 0:00

        Salı akşamı Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ile iftarda buluşmayı ramazan başlamadan önce kararlaştırmıştık. Belediye çalışanlarına Hasköy’de bir yemek planlamışlar ve beni de konuk olarak davet ettiler.

        Bu daveti kabul ederken zamanlamanın bu kadar iyi denk geleceğini bilmiyordum tabii. Zira ortada Beyoğlu ile ilgili birtakım iddialar var ve bu iddiaları sormak için Beyoğlu Belediye Başkanı’ndan daha iyi kaynak az bulunur…

        Beyoğlu ile ilgili son durumu, rakamları, asayişi kısacası aklıma ne gelirse hepsini Belediye Başkanı'na sordum. Haydar Ali Yıldız Beyoğlu’nda dolaşırken sık sık rastladığım bir başkan. Son derece de mütevazı.

        Salı akşamı yemekte eşi Seyhan Hanım’la da tanıştık. O da her gün karış karış Beyoğlu’nu geziyor, maddi durumu zorda olanları evlendiriyor, Tarlabaşı başta olmak üzere daha dezavantajlı kabul edilen tüm mahallelere girip çıkıyor, özellikle kadınların ve çocukların dertlerini dinliyor. Sözleştik, bir gün Tarlabaşı’nı beraber dolaşacağız…

        İftardan sonra evlerine geçtik, hem çay içtik hem de Beyoğlu üzerine sohbet ettik…

        Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ve eşi Seyhan Hanım...
        Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ve eşi Seyhan Hanım...

        İSTİKLAL’DE GÜNLÜK TRAFİK 2 MİLYON

        İstiklal Caddesi’nin günlük trafiği gelmiş geçmiş en yüksek noktadaymış. “Ne kadar?” diye sordum. “Her gün İstiklal’den 2 milyon kişi geçiyor” dedi. Bu müthiş yüksek bir rakam. Bu rakama kıyasla asayiş olayları son derece düşükmüş Yıldız’ın anlattığına göre.

        REKLAM

        Peki bu trafiğin kaçta kaçı Arap turist?

        “Bunu rakamsal olarak ölçmek imkansız ama her gün orada olan biri olarak gözlemimi söyleyeyim Nagehan Hanım. İstiklal’de dolaşanların yaklaşık yüzde 15-20 kadarı Arap turist diyebiliriz. Yüzde 50 Türk, geri kalanı da çeşitli milletlerden.”

        Yayın çıkışları eve dönerken Balo sokaktan geçiyorum ve orada alkollü kalabalıklar görüyorum. O bölgede fuhuş yapıldığı iddiaları da var. Başkan’a sordum.

        “Balo Sokak’ta bir ara İranlı grupların bir eğlence yapılanması vardı. Ama önemli oranda o sorunu çözdük. Ağa Camii’nin sağ ve solundaki sokaklarda, Küçükbayram ve Büyükbayram sokakta tespitlerimize göre fuhuş sorunu vardı ama bunu oradan büyük oranda temizledik.” Sonra da ekledi: “Elbette yasadışı hiçbir şeye göz yumamayız. Emniyet-zabıta gerekli müdahaleleri yapıyor. Şikayetler bitmedi ama azaldı. Türkiye bir hukuk devleti, bu kapsamda mücadele ediliyor. Mümkün oldukça özgürlükten yana tavır alan bir hukukçuyum ben, özgürlük-güvenlik dengesinde hep özgürlük tarafında durmaya çalışıyorum ancak kamu düzenini bozan hiçbir şeye de müsaade edemeyiz.”

        Yıldız’a Beyoğlu’nun arka sokaklarında Suriyelilerin çeteleşmesinin söz konusu olup olmadığını da sordum.

        “Hayır böyle bir şey asla söz konusu değil. Size dediğim gibi bir ara İranlı yapılanması vardı halen bunu takip ediyoruz ama Suriyelilerle ilgili bir çeteleşme sorunu yok” dedi.

        “Burası zaten başka bazı ilçeler gibi Suriyelilerin yoğun yaşadığı bir ilçe de değil” diye ekledi.

        Peki kaç Suriyeli Beyoğlu’nda ikamet ediyor?

        12 bin kayıtlı Suriyeli varmış. Beyoğlu’nda ikamet eden yabancıların toplam sayısı ise 22 bin imiş. Suriyelilerden sonra Tarlabaşı’nda yoğun şekilde yaşayan Afrikalılar ikinci sıradaymış.

        Haydar Ali Yıldız’a İstiklal’in Tünel ucunda yer alan Botter Apartmanı'nı da sordum zira bu heybetli tarihi binayı bir süredir İBB restore ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu sahipleri ile anlaşarak Abdülhamit Han’ın Hollandalı terzisi Jean Botter için dönemin en ünlü mimarlarından Raimondo D'Aronco tarafından inşa edilen bu binada bir tasarım merkezi açacak.

        Yıldız Botter’in İBB’ye geçiş süreci ile ilgili çok ilginç detaylar anlattı.

        Hikaye Jak Kamhi’nin cenaze törenine uzanıyor. O törende ben de vardım. Hatta Haydar Ali Yıldız ile karşılaşmış ve sohbet etmiştik.

        Botter Apartmanı Kamhi Ailesinin mülkü. 2007'de bu görkemli bina merhum Jak Kamhi'nin eşi Tuli Kamhi ve kuzeni Emine Selbeş'e teyzeleri Zeynep Oyvar'dan miras kalmıştı. Cenaze töreninin ardından Jak Bey’in çocukları Yıldız’a “Bu güzel bina çok yıprandı. Böyle olması bizi üzüyor, restore ettirmek çok büyük maliyet. Elden çıkarmayı düşünüyoruz, ne yapsak?” diye gelmişler. Sonra İBB devreye girmiş ve binanın restorasyonunu iki katı kullanma hakkına karşılık üslenmiş.

        Beyoğlu’nun son dönemdeki en dikkat çekici noktalarından biri olan Galataport’u da sordum.

        “Amaç halkı denizle buluşturmaktı ve bu amaç hasıl olmuş görünüyor” dedi. Galataport’a ilgi çok yoğunmuş.

        Daha da geniş bir alana planlanan Tersane İstanbul için de çalışmaları sürüyormuş. Türkiye’nin ilk kadın müzesi burada olacakmış, Emine Erdoğan bu müze çalışmaları ile özel olarak ilgileniyormuş.

        Haydar Ali Yıldız ve eşi Seyhan Hanım’la sohbetimiz dönüp dolaşıp Beyoğlu’nun ruhuna geldi.

        Haydar Ali Bey, “Beyoğlu özgürlüktür. Buraya gelen kendisini bir anda daha farklı, daha özgür hisseder. Bence Beyoğlu’nu diğer yerlerden ayıran temel özellik budur” dedi ve ekledi:

        “Beyoğlu’nda bütün farklı kültürler, inançlar birlikte yaşar. Bu tarih boyunca hep böyle oldu. Aslında Roma’ya da, Bizans’a da Osmanlı’ya da imparatorluk vasfını kazandıran burasıdır. Beyoğlu bu açıdan da çok önemlidir.”

        Diğer Yazılar