Dün gerçekleşen Mevlüt Çavuşoğlu- Sergey Lavrov görüşmesinde cevap bekleyen 2 ana soru vardı:
Türkiye Suriye’nin kuzeyine yeni bir operasyon yapmak istiyor. Rusya’nın buna yönelik tavrı ne olacak?
Ukrayna tahılı Ukrayna’dan nasıl çıkacak ya da çıkabilecek mi?
Bu buluşma günlerdir merakla bekleniyordu ve hem sonrasında yapılan basın toplantısı hem de benim Dışişleri kaynakları ve güvenlik uzmanları ile yaptığım görüşmelerden edindiğim izlenim toplantının Türkiye açısından gayet başarılı geçtiği yönünde.
Rusya Türkiye’nin Suriye’ye yapmak istediği operasyona nasıl bakıyor?
Bu sorunun cevabından önce tabloyu hatırlatayım:
Türkiye’nin eli şu sıra güçlü.
Bu gücün sebeplerinden birincisi Ukrayna savaşında takındığı tavır.
İkincisi savunma sanayiinde elde ettiği başarı ve bunun verdiği operasyon kabiliyetindeki gelişmeler.
Üçüncüsü Rusya’nın Ukrayna ile meşgul olması ve ABD’nin de ajandasında birçok başka konu bulunması.
ABD'NİN ELİNİ ZAYIFLATMAK İÇİN...
Lavrov YPG'nin Kuzey Suriye'deki varlığı ve Türkiye'nin rahatsızlığı İle ilgili ‘Kaygıları anlıyorum’ demekle yetindi. Bu, Rusya olası bir operasyona yeşil ışık yakıyor mu demek? Lavrov konuyu geçiştirdi mi? Bu başlıkta iki bakan arasında bir tartışma yaşandı mı?
Rus tarafı olumsuz ya da engelleyici bir tavır içinde olmamış. Aksine önce 45 dakika-1 saat süren baş başa görüşme ardından gerçekleşen 1 saatlik heyetler arası görüşmeler son derece yapıcı bir havada geçmiş.
Bu arada 2 saati bulan görüşme trafiğinde en çok Suriye’deki anayasal düzen ve yapılması gerekenler ele alınmış.
Türkiye 2019’daki Soçi mutabakatına uyulmadığı için ülkenin kuzeyini YPG unsurlarından arındırmayı hedefleyen bir operasyon yapmak istiyor. Rusya ise Esad rejiminin en büyük destekçisi. YGP ve PYD’ye verdiği destek de biliniyor.
Ancak Moskova Ukrayna'ya saldırmaya başladığından beri enerjisinin önemli bir kısmını oraya kanalize etti ve Batı tarafından izole edildi. Bu nedenle Türkiye ile mevcut ilişkisi onun için eskisinden de önemli hale geldi. Bu sebeple sınırlı bir bölgede yapılabilecek bir operasyona taş koymayacağı yönünde bir kanı hakim.
ABD’nin iç dinamiklerini bilen kaynaklarıma göre ise Rusya Türkiye’nin Suriye’deki milis unsurları zayıflatma hedefini ABD güçlerinin Suriye’de kalış sebebini de zayıflatacağı için isteyebilir. En azından ses çıkarmaz.
Bu arada şu notu düşeyim: Türkiye bizim Rusya’nın onayına ihtiyacımız yok. Şayet gerekli görürsek Moskova istesin ya da istemesin operasyonu yaparız diyor. Konuştuğum dışişleri kaynakları da bunun altını çiziyorlar.
Kısacası Ukrayna savaşında konum itibarı ile eli güçlü olan bir Türkiye ve sıkışmış durumda bir Rusya var. Tabii sıkışmış derken Rusya ölçülerine göre sıkışmış olduğunu hatırlamak gerekir. Günlük 1 milyar dolar doğalgaz ve petrol geliri olan bir ülke ne kadar sıkışabilirse o kadar sıkışmış diyeyim… Ancak yine de Batı’nın çok sıkı ambargoları nedeniyle kendini baskı altında hissettiğini söyleyebiliriz.
Dün masaya bu arka planla oturdular ve Türkiye’nin Ukrayna savaşında aldığı pozisyonun verdiği güç ve özgüven belli oluyordu.
TAHIL KORİDORU AÇILIR MI?
Dünkü toplantıdan BM-Türkiye-Rusya ve Ukrayna’nın bir koridor için çalışacağı çıktı. Bu Ukrayna tahılının çıkarılabileceği anlamına geliyor mu?
Hayır. En azından kısa vadede hiç kolay görünmüyor bu. Koridorun açılabilmesi için Ukrayna ve Rusya’nın anlaşması gerekiyor. Rusya Ukrayna’dan çıkacak gemilerin BM tarafından kontrol edilmesinin yanı sıra Ukrayna’nın limanlardaki mayınları temizlemesini istiyor. Ukrayna ise haklı kaygılarla mayın temizliğine yanaşmıyor.
Kaldı ki aslında Rusya da Ukrayna tahılı değil kendi tahılını dünyaya satmak istiyor. Rusya Ukrayna’dan daha büyük tahıl üreticisi ancak Ukrayna savaşı nedeniyle Batı’nın uyguladığı transportasyon ambargoları nedeniyle kağıt üzerinde tahıl ihracatı önünde bir engel olmasa da ürününü dışarı çıkaramıyor. Moskova’nın önceliği kendi ürününü satmak.
Ancak koridor açmak kısa vadede çok mümkün görünmese de Türkiye için bu süreçte rol oynamak elini güçlendirmek açısından son derece önemli.