Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İstanbul Sözleşmesi’nin feshine dair Cumhurbaşkanlığı Kararına karşı açılan dava sürecinde dün üçüncü duruşma vardı.

        Danıştay Savcısı Nazlı Yanıkdemir, kararın anayasaya aykırılık nedeniyle iptal edilmesi ve Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması gerektiğini söyledi ve duruşmayı takip eden kadınlardan büyük alkış aldı.

        İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in de duruşmaya katılması bekleniyordu ancak Akşener yerine partinin Kadın Politikaları Başkanı Ünzile Yüksel ve Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem geldi.

        KEŞKE AKŞENER KATILSAYDI...

        Erdem’e Meral Hanım’ın duruşmaya gelmeme sebebini sordum, son anda programı değişmiş, özel bir sebebi yokmuş. Ancak bence ne olursa olsun gelmeliydi Sayın Akşener. Bu işe biz kadınlar asılırsak sonuç alabiliriz. Türkiye’nin tek kadın parti genel başkanı Akşener’in desteği ve fiziki varlığı çok önemli.

        Mart 2021’de İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline dair karar verildiğinde hem bu köşeden hem de ekranlardan sözleşmenin önemini avaz avaz haykırmış ve kararın biz kadınlar açısından ne kadar büyük bir geriye gidiş olacağını söylemiş bir gazeteci olarak iptal davası sürecini hala umutla takip ediyorum.

        Kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan bağlayıcı nitelikteki ilk uluslararası düzenleme olan İstanbul Sözleşmesi geçen sene tamamen yanlış bir propagandaya kurban edildi.

        Türkiye’de yazılan, ilk imzacı ülke olma gururunu yaşadığımız anlaşma "LGBT olmayı özendirecek" gibi tamamen hayali ve saçma ithamlarla biz kadınların elinden alındı.

        Ben anlaşmanın kaldırılması kararı alındığı 2021 martında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o imzayı canı gönülden destekleyerek attığına inanmadığımı, Milli Görüş kökenli tabanın radikallerinin yoğun taleplerinin Cumhurbaşkanı'nı bu karara götürdüğünü düşündüğümü yazmıştım. Hala aynı kanaatteyim.

        Hala bu yanlıştan döneceğimize dair umudumu korumak istiyorum.

        Tanju Özcan Zafer Partisi'ne hayırlı olsun

        Tanju Özcan Zafer Partisi'ne hayırlı olsun
        0:00 / 0:00

        CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan partisi tarafından kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildi.

        Nihayet demek istiyorum. Geç bile kalındı.

        Göçmen karşıtlığını temel insan hakları karşıtlığına ve kamu hizmetlerinde ayrımcılığın savunulmasına dönüştüren Özcan, CHP'ye çok zarar veriyordu.

        İhraç sürecine götüren belediye meclis toplantısında sarf ettiği sözler de ilk cinsiyetçi çıkışı değildi. Daha önce de kendisinden yardım isteyen bir kadına yönelik ifadeleri büyük tartışma yaratmıştı.

        Bundan sonra herhalde çizgi olarak tam bir uyum içinde çalışacağı Zafer Partisi’nin çatısı altında girer. Yeni genel başkanı Ümit Özdağ ile hiçbir fikir ayrılığı yaşamadan siyaset yapmaya devam eder.

        Zaten Özdağ, Özcan’a twitter'dan zaman zaman desteğini ifade ediyor, Zafer Partililer de Özcan’ın söylemlerine sıcak yaklaştıklarını söylüyorlar. Kısacası aralarında müthiş bir uyum söz konusu. Tam bir tencere-kapak misali. Hatta Ümit Özdağ ve Tanju Özcan için ruh ikizleri bile diyebilirim.

        O nedenle ben Bolu Belediye Başkanı'na müstakbel partisinde başarılar diliyorum…

        Diğer Yazılar