Türkiye-Yunanistan gerginliğini düşürmek için ABD devreye mi girdi?
Art arda sert açıklamalar, giderek artan tansiyon, karşılıklı tırmanan gerilim…
Yunanistan’ın son dönemde izlediği agresif politika elbette kabul edilemez. Miçotakis Hükümeti bu gerilimden besleniyor, hatta telekulak skandalı nedeniyle iktidarının en sıkıntılı günlerini yaşayan Miçotakis, Türkiye ile girilen kavga nedeniyle yeniden yükselişe geçti.
Türkiye’de de tablo farklı değil. İktidar tansiyonu yükseltiyor, muhalefet de aynı çizgide. Hatta muhalefet mevcut gerilimi yeterli bulmuyor, hele kendine Kemalist diyen ulusalcılara kalsa Türkiye Yunanistan’a çoktan girmeli, adaları almalı…
Ancak ben ABD’nin bu ateşi düşürmek için harekete geçtiği kanaatindeyim.
Bakın Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, son 24 saat içinde iki kez ABD’nin Atina Büyükelçisi George Tsunis ile görüştü. Bir günde iki görüşme..
Bizim Dışişleri Bakan Yardımcımız Büyükelçi Sedat Önal da bugün Washington’da ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman ve Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland ile bir araya gelecek. Dışişleri’nin resmi sitesinde bu görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konuların da ele alınacağı açıklandı.
Her ne kadar son dönemde Ankara ile Washington arasında F35’ler üzerinden gerilimli bir süreç yaşansa da ABD iki müttefikinin birbiri ile çatışmasını istemez. İki tarafa da ‘dur’ çağrısı yapacaktır.
SİYASETÇİLER BU GERİLİMDEN HOŞLANIYOR PEKİ YA TÜRKİYE KAMUOYU?
Türk-Yunan kavgasının toplumdaki karşılığı ne? Hem iktidar hem muhalefet el yükseltmenin kendi tabanlarında destek bulduğunu düşünüyor olmalı ki sertlikte birbirleri ile yarışıyorlar.
Fakat Metropoll’ün önceki ay yaptığı araştırmada ortaya çıkan sonuçlar hiç de öyle söylemiyor…
"Sizce Yunan halkı ile aramızda bir düşmanlık var mı?", sorusuna "Hayır yok" diyenlerin oranı yüzde 64 iken "Evet var" diyenler yüzde 31,3. "Evet var" diyenlerin oranı MHP’ye oy vermiş seçmende dahi yüzde 39,7’de kalmış. AK Parti seçmeninde bu oran yüzde 35,7, İYİ Parti seçmeninde yüzde 30,6, CHP seçmeninde ise yüzde 21,4.
Yani Türk halkı Yunan halkını büyük oranda dost olarak görüyor. Yunanistan ile gerginlik seçim gündemi mi sorusuna ise yüzde 51,5 ‘evet’ yüzde 26,2 ‘hayır’ diyor.
Bu sonuçlara göre toplum Yunanistan ile gerginlikten hiç de memnun değil. Geçen Pazar Tunç Soyer ile ilgili yazıda söylediğim gibi İzmir’de "Yunanistan ile savaş istemiyoruz" mitingi yapılsa bu, tabanda ciddi karşılık bulacak devrimci bir çıkış olur.
Kemal Kılıçdaroğlu Metropoll’ün anketine baksa bile Cumhur İttifakı’nın uydusu çizgide Yunanistan politikası söylemini sürdürmezdi.
Ama muhalefette tuhaf bir ‘teslim olmuşluk’ hali var. Resmi tabuların hiçbirinin üzerine gitmiyorlar. Muhalefetten "Dış politikayı iç politikaya alet etmeyin" gibi klişe bir çıkıştan fazlasını beklemek gerekmez mi?
Kaldı ki bu söyleme de hiç katılmıyorum, dünyanın bütün demokratik ülkelerinde dış politika iç politikada bir tartışma konusudur. Hatta mesela ABD’de Cumhuriyetçiler ve Demokratların en bariz ayrıldığı alanların başında dış politika yaklaşımları gelir.
"Dünyada dış politika milli meseledir, tartışılmaz" klişesi gerçeği yansıtmıyor. O totaliter ülkelerde öyledir. Demokratik ülkelerde farklı siyasi partiler ülkelerinin milli menfaatlerini farklı yaklaşımlarda gördüklerini rahatlıkla ifade ederler ve bu farklılıklar üzerinden seçim kazanır ya da kaybederler.
Bakın Vietnam Savaşı ile ilgili ABD’deki tartışmalara ya da daha yakın zamanda Irak Savaşı’na, George Bush ve Obama’nın Ortadoğu’ya yaklaşım konusunda sergiledikleri farklılıklara... Ama bizde bu yok, hatta biraz nüans oluşsa hemen o klişe laf devreye giriyor: Dış politikayı tartışma konusu yapmayın…
Bu ezbere lafı edenler toplumun eğilimine paralel bir çizgiyi savunsa içim yanmayacak, bari biraz araştırma sonuçlarına göz atıp kamuoyunun durduğu nokta üzerinden bir söylem belirlesinler…