Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Afganistan’ın birçok hayati sorunu var. Bunların içinde en önemlilerinden biri-bence en önemlisi- kadın meselesi.

        Taliban geçtiğimiz yıl iktidara geldiğinden beri kız çocukları ilkokuldan sonra eğitime devam edemiyor. Bu yasak devam ederse bir kuşak sonra kadınlar tamamen karanlıkta kalacak, mesela ülkede kadın doktor olmayacak -ki bu da kadınları ölüme terk etmek demek. Dolayısıyla kız çocuklarının eğitiminin yasaklanması hayati bir mesele.

        Sadece o da değil. Çok sayıda kadın, rejim değişikliği ile birlikte işlerini kaybettiler, evlerine yollandılar. Kadınlarla muhatap olunması gereken sağlık, emniyet, servis gibi alanlar dışında kadınların çalışması yasaklandı, binlerce kadın kamuda ve özel sektördeki meslek hayatlarına veda etmek zorunda kaldılar.

        Afganistan’da kaldığımız süre içinde kadınlarla bir araya gelmeye, onlara mikrofon uzatmaya gayret ettim ancak bu çok kolay değil. Kameralara konuşmaya haklı olarak ürküyorlar, eleştirilerini kapalı kapılar ardında yapıyorlar. Nitekim protestolarda neler yaşandığı malum.

        Geçen yıl kameraman arkadaşım Özgür Balaban ile gittiğimizde eski rejimde üst düzey bir devlet yetkilisi olan genç bir kadınla röportaj yapmıştık. Yüzünü ve ismini gizlemiş, ancak benim otel odamda, kimseye görünmeden konuşmayı kabul etmişti.

        Geçtiğimiz bir yıl içinde onunla temasım devam etti. Başlarda hayatından çok endişe ediyordu. Taliban o ve onun gibi isimlerin peşindeydi. Her 1,5 ayda bir ev değiştiriyor, dışarı hiç çıkmıyor, kocası sadece zaruri ihtiyaçlar için yüzünü kapatarak sokağa çıkıyordu.

        REKLAM

        Kabil’e gitmeden önce yeniden geleceğimi, görüşmek istediğimi söyledim. Yine otel odamda olmak, ismini vermeyip, yüzünü göstermemek şartıyla kabul etti. Hala korkuyordu ancak geçen yıla göre biraz daha rahatlamış buldum kendisini. En azından artık devamlı ev değiştirmiyor, annesinin yanında yaşıyorlarmış. 3 yaşındaki dünyalar güzeli kızı ile geldi görüşmeye. “Kızım için gitmeliyim, bu ülkede ne ona ne bana gelecek kalmadı” dedi, bu röportaj yayınlandıktan bir hafta sonra Pakistan’a doğru yola çıkıyordu. Karayolu ile sınırı aşmayı deneyecekler. Onun için dua edeceğimi söyledim. Şimdi bu yazıyı yazarken aklıma geliyor, yedi gün sonra bir bavula sığdırdığı hayatı ve ailesi ile yollara düşecek, Pakistan’a geçmeye çalışacak…

        Öte yandan aynı Afganistan’da Nedime ile tanıştım. Soyadı ne diye sormayın, söylemiyor. “Ben Afganistan’dan Nedime” diyor. Kanada vatandaşı bir Afgan, bir Peştun, hem de en muhafazakar bölgelerden birinden geliyor. Afgan kadınların güçlenmesi için çalıştığını söylüyor. Şimdiye kadar tutuklanmış tek Peştun kadın. Ailesi Kanada’da, o ülkesi için mücadele etmek üzere Afganistan’a döndüğünü ve hayatının sonuna kadar burada yaşamak istediğini söylüyor.

        Nedime bekar, çocuğu yok, Kabil’de yönettiği sivil toplum vakfının da merkezi olan evinde yaşıyor. Taliban evli olmayan kız ve erkeğin yan yana yürümesine bile müsaade etmiyor ama Nedime gibi güçlü, çalışan, yurt dışına giden kadınlar da var. Sayı üç-beşi geçmez ama var. Taliban ona dokunmuyor. Bu bana çok şaşırtıcı geldi. Belki aralarında bir anlaşma var, bilmiyorum… Zannediyorum işin sırlarından ikisi Taliban’ı eleştirmemek ve batı pasaportuna sahip olmak. Belki de yurt dışından fon getirmek… Bunlar izlenimlerim…

        Şimdi sizi bu, birbirinden çok farklı Afganistan anlatan iki kadınla baş başa bırakıyorum…

        İsmini ve yüzünü gizleyen eski devlet yetkilisi.
        İsmini ve yüzünü gizleyen eski devlet yetkilisi.

        1) BİR YILDIR SAKLANAN ESKİ ÜST DÜZEY DEVLET YETKİLİSİ: "BÖYLE GİDERSE AFGANİSTAN'DA KADINLARA BİR GELECEK OLMAYACAK"

        - Seni tekrar görmek çok güzel. Geçen yıl buluştuğumuzda hayatının tehlikede olduğunu söylüyordun. Devamlı ev değiştiriyordun. O zamandan bu zamana değişiklik oldu mu?

        Kabil’e hoş geldiniz. Geçen yıldan beri bazı değişiklikler oldu. Yeni rejim ekonomik sorunlarla çok meşgul, patlamalar ve saldırılar da oluyor, onlara yoğunlaşmış durumdalar. O nedenle kadınlarla, önceki rejimde devlette çalışmış benim gibilerle çok fazla uğraşmıyorlar.

        REKLAM

        - Ama hala çalışamıyorsunuz, değil mi?

        Hayır, işsizim. Evde kalıyorum, mümkün olduğunca dışarı çıkmamaya çalışıyorum. Dışarı çıktığımda maske takıyorum tanınmamak için, kimseyle konuşmuyorum ve ismimi asla söylemiyorum.

        - Hala sizin gibi isimleri takip ediyorlar mı? Tutukluyorlar mı?

        Bu konuda farklı görüşler var. Taliban’ın içinde bazıları eski rejimle çalışmış olanları tutuklamak istemiyoruz, artık takip etmiyoruz diyor ama hala tutuklama yanlısı birçok isim var. Bazı üst düzey isimlerin tutuklandığını ve yok olduklarını duyuyoruz. Haklarında haber alınamayanlar var.

        - İnfazlar mı oluyor diyorsunuz?

        Kesin bir şey söyleyemem ama duyumlar var. Haklarında haber alınamayanlar var. Sosyal medya ve haberlere ciddi kısıtlamalar geldi, sağlıklı bilgi alamıyoruz. Üst düzey bazı isimlerim gözaltında kayıp olduğunu duyuyoruz.

        - Bu ürkütücü hikayeler var ama genel olarak insanlarda -buna siz de dahilsiniz- kısmi bir rahatlama gördüm geçen yıla kıyasla. Sizce Taliban değişti mi? Yoksa insanlara kendilerini farklı mı göstermeye çalışıyorlar?

        Bence insanların doğası değişmez. Size her şey daha normal görünüyor çünkü insanlar alışıyor. Gördüğünüz insanların çoğu yeni rejimin destekçisi ya da Taliban’ın akrabası. İstemeyenler gitti zaten, benim gibi gidemeyenler de saklanıyorlar. Elbette Taliban iyi yüzünü göstermek istiyor. Dünyadan para ancak böyle gelir, dondurulmuş rezervler ancak böyle serbest kalır. Kabil görünür olduğu için burada daha ılımlı davranıyor ama diğer yerlerde durum çok farklı.

        Geçen yılki röportajımız:

        - Burada bir gelecek görüyor musunuz? Kalmayı düşünüyor musunuz?

        REKLAM

        Kesinlikle hayır! Henüz gencim, geleceğimi kurtarmak istiyorum. Kızım var, iyi bir gelecek hak ediyor. Burada kalmak istemiyorum, böyle giderse burada bir gelecek olmayacak. Afganistan’da kadınların geleceği yok. Okulları bile kapattılar. Kızlar sadece okuma-yazma öğrensin sonra okumasın diyorlar. Ekonomi, işletme, gazetecilik gibi bölümler seçemiyor artık kızlar. Bir erkek sistemi, erkek ülkesi burası.

        Afganistan’ın en ünlü kadın aktivistlerinden Nedime.
        Afganistan’ın en ünlü kadın aktivistlerinden Nedime.

        2) KADINLARA İŞ SAĞLAYAN AKTİVİST NEDİME: "KIZLARIN EĞİTİMİ ELBETTE ÖNEMLİ AMA ÖNCE GIDA VE GİYSİYE ODAKLANALIM"

        - Afganistan’da sizin gibi güçlü bir kadına rastlamak çok güzel. İnsanlara burada ne söylemeye çalışıyorsunuz?

        İki şey: Dayanıklılık ve affedebilme. Bizim bu ikisine ihtiyacımız var. Artık olanları geride bırakıp önümüze bakmalıyız. İlerlemenin yolu affedebilmekten geçer, artık çözümlere odaklanmalıyız. 20 yıldır öldürülüyoruz artık tedavi olmaya konsantre olalım. İnsanlar yaralı, kadınlar, çocuklar çok acı çekti.

        - Evet, kadınlar demişken benim biraz kafam karıştı. Bir yandan akrabası olmayan bir erkekle yan yana yürütmeyen bir Taliban diğer yandan sizin gibi tek başına, konuşabilen kadınlara izin veren bir Taliban…

        Bu nasıl konuştuğunuza bağlı. Ben insanlık için konuşuyorum, dullar ve yetimler için konuşuyorum, işlerini kaybetmiş olanların maddi olarak desteklenmeye ihtiyacı var. Ticaretin desteklenmesi gerek.

        Ben dünyanın dikkatini yaptırımların kaldırılmasına çekmeye çalışıyorum. 21 yıldır insanlar öldürülüyordu, şimdi de açlıktan ölecekler bu gidişle. Bir aydan kısa bir süre içinde kış gelecek. Afganistan kışın çok soğuktur. Bazı yerlerde depremler yaşandı, evler yıkıldı. Giysi, barınma gibi temel ihtiyaçlara odaklanmalıyız.

        - Peki ya kız çocuklarının ellerinden alınmış olan eğitim hakkı? Onun için de mücadele ediyor musunuz?

        Eğitim çok önemli elbette, özel okulların bir kısmı hala açık, üniversiteler de. Ben önce herkesin yeterli gıdaya ulaşmasına yoğunlaşıyorum. Çocukların öncelikle gıda ve giysiye ihtiyacı var. Elbette kız çocuklarının eğitimi için mücadele edelim ama bu konu burada insanların hayatını kurtarmaya karşı adeta bir silah olarak kullanılıyor. Afgan kadınlarının eğitimi önemli ama ben zanaate, el becerisine de odaklanılması gerektiğini düşünüyorum. Mesela ben 100 kadınla çalışıyorum, kıyafetler dikiyorlar, şimdi safran toplama sezonu geliyor, elbette eğitim önemli ama önce gelin bir iyileşelim, empati yapalım ve etiketlerden kurtulalım. Etiketler bizi insanlıktan uzaklaştırıyor, insanları bize karşı hissizleştiriyor.

        REKLAM

        - Afganistan’da birçok kadın işinden uzaklaştırıldı ama siz hala işinizin başındasınız. Nasıl oluyor da siz devam ediyorsunuz ama birçok kadın edemiyor? Oradaki çizgi ne?

        Bence anlatılanlar yüzünden beni görünce şaşırdınız. Birçok kişi aynı şekilde benimle tanışınca şok geçiriyor ama ben Afganistan’da iş yapan, sivil toplum örgütünde görevli, ya da öğretmen, hemşire, doktor birçok kadın tanıyorum…

        Dünya hikayenin sadece bir tarafına bakıyor benim gibi binlerce kadına ulaşabilecek kadınları desteklemiyor. Oysa ben gibi bir gerçek de var. Kadınların güçlendirilmesinden bahsediyorsanız gelin ve benim gibi kadınları güçlendirin.

        - Kanada pasaportunuz var, geçen yıl binlerce kişi ülkeyi terk ederken kolaylıkla gidebilecekken siz kaldınız, neden?

        Kaçmak bir çözüm değil. 21 yıldır olanlar geçmişte kaldı. Artık geleceğe bakalım. Ben kırsaldaki 10000 ailenin gıdasına bakıyorum. Güney Afrika’ya gidip ülkemin durumunu anlattım.

        Benim ailem Ruslar geldiğinde ülkeyi terk etmiş. Bence kalmalılardı. Ben genç Afganları cesaretlendiriyorum. Burada büyük bir hayran kitlem var. İnsanlar beni örnek alıyor. Hayatta ne olursa olsun ilerlemeye devam etmeliyiz. İnsanlara umut vermeliyiz.

        - Tek başına çalışan bir kadın olarak Afganistan’da yaşamak korkutucu değil mi?

        Hayır, burası benim evim. Herkes benim kardeşim. Korku yıkım yaratır, ben korkuyu yenmeye çalışıyorum. Devam etmek zorundayım.

        Diğer Yazılar