Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Sinanlı Köyü belli aralıklarla içlerinde haberturk.com’un da olduğu medyanın büyük bir kısmında çeşitli haberlere konu olunca dikkatimi çekti.

        Haberler köydeki, geçmişi 1956 tapu kayıtlarına ve hatta bazılarına göre Osmanlı’ya kadar uzanan bir anlaşmazlığa dayanıyordu. Atıf Yılmaz’ın meşhur filmi Kibar Feyzo ve Sinanlı Köyündeki anlaşmazlık arasında paralellik kuran 14 yıl önceki haberlere de rastlayınca bu hikayenin peşine düşmeye karar verdim. 2008’de Sinanlı’dan bir grup köylü Kadıköy Meydanında açıklama yapmış, köy ağasının topraklarına el koyduğunu iddia etmişti.

        Bu haberlerden birinin altında AKŞAM Gazetesi’nde birlikte çalıştığım Diyarbakır’dan başarılı muhabir arkadaşım Beşir Ariz’in imzası vardı. Beşir’i aradım. Hemen ilgilendi, taraflarla görüştü ve Güneydoğu’nun bağrında yaklaşık 70 yıldır çözülemeyen ve kan davasına dönmek üzere olan Sinanlı Köyü kavgasının merkezine beni götürdü.

        Kavga köy ağası ve köylülerin bir kısmının anlaşmazlığına dayanıyor. Hem tartışmalı 120.000 dönüm arazinin tapudaki sahibi, köyün ağalarından Bedrettin Nasıroğlu, hem de köy muhtarı ve Nasıroğlu ile kavgalı olan köylülerle ve Nasıroğlu’nu haklı bulan köylülerle görüştüm. Nagehan bu lokal hikayeden bize ne demeyin, içinde hukuk, feodalite, diyalog-diyalogsuzluk ve bize ait çok şey var.

        REKLAM

        Bugün önce size bölgeden izlenimlerimi aktaracağım. Sinanlı köyü her ne kadar Diyarbakır’a bağlı olsa da esasen Batman’a yakın. Batman’a bu vesileyle ilk kez gittim ve iki gün geçirdim.

        Tam da HDP ile yeniden bir yakınlaşma olur mu soruları sorulurken, Selahattin Demirtaş apar topar babasını görmesi için Diyarbakır’a getirilmişken bu gibi adımların devamı gelir mi denirken hepimizin yüreğini kanatan İstiklal Caddesi saldırısı geldi, biliyorsunuz. O saldırıdan 20 dakika önce saldırı noktasında çocuklarıyla bulunmuş biri olarak içim günlerdir çok yanıyor…

        Batmanlı iş insanları ve esnaf...
        Batmanlı iş insanları ve esnaf...

        HDP’NİN KALESİ BATMAN ÇOK SESSİZ. BU NEYE İŞARET EDİYOR?

        Öte yandan HDP’ye yönelik tutum ve son gelişmelerin Güneydoğu’daki ve HDP tabanındaki etkilerini pek de bildiğimiz söylenemez. Orası kapalı ve sessiz bir kutu sanki.

        Şahsen ben YPG-PKK’ya bağlanan İstiklal Caddesi saldırısı gidişatı nasıl etkiler, Kürtler ne düşünüyor, bölgede hava nasıl sorularının cevaplarını çok merak ediyorum. Bu açıdan da HDP’nin en güçlü olduğu illerden biri olan Batman’a gitmek benim için çok önemli bir deneyim oldu. Batman’da 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş’a yüzde 62,6, Tayyip Erdoğan’a ise yüzde 31,4 oranında oy çıkmış, 2019 yerel seçimlerinde HDP adayı yüzde 66, ikinci sıradaki AK parti adayı da yüzde 28,55 oranında oy almıştı. Ancak diğer HDP belediyeleri gibi buraya da kayyum atandı. HDP il binasının önünde panzer bekliyor ve bina devamlı gözetim altında.

        Bugün size Batman’da kahvelerde, sofralarda, sokaklarda konuşulanları aktaracağım. Güneydoğu’daki havayı ve konuşulamayanları da sizinle paylaşacağım.

        MÜTHİŞ BİR GELİŞİM İÇİNDE, MODERN BİR ŞEHİR

        Önce şehirle başlayayım. Açık söyleyeyim Batman deyince 90’ların bende bıraktığı imajla gri, harap, kendi halinde bir yer bekliyordum. Aklıma bir dönem ‘genç kız intiharları’ diye literatüre giren namus cinayetleri ve zulümler geliyordu.

        Sokaklar ve AVM...
        Sokaklar ve AVM...

        Batman’a adım atar atmaz çok şaşırdığımı söyleyeyim. Karşıma son derece gelişmiş, büyük bulvarlara, şık dükkanlara, kadınlı-erkekli cıvıl cıvıl sokaklara sahip renkli ve modern bir şehir çıktı. İtiraf edeyim çok oryantalist ve önyargılı varsayımlarda bulunmuşum!

        Güneydoğu’ya ne zaman gitsem şaşırıyorum, geçen sene Van’da da benzer duygular hissetmiştim. 6-7 yıl aradan sonra gördüğüm Van’ı kısa sürede inanılmaz değişmiş ve gelişmiş bulmuştum.

        Koyu taassup içinde bir kent beklerken Batman’da akşamları tek başına yürüyen, kafelerde oturan kız öğrencileri görünce mutlu oldum. Evet kadın hala yeterince güçlü değil, maalesef kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri endişe verici boyutta ama diğer yandan Türkiye hakikaten hızla sekülerleşiyor ve modernleşiyor. Maddi anlamda ilerleme ve kalkınma çok hızlı.

        DEMOKRASİ DE KALKINMA İLE PARALEL İLERLERSE CENNET OLUR

        Keşke demokrasi de buna paralel bir şekilde ilerlese. Şehirler gelişiyor, zenginleşiyor ancak demokrasi ve ifade özgürlüğü maalesef bununla doğru orantılı gitmiyor. Halbuki ikisi birbirini beslemeli. Öyle olsa vatanımız cennet olur…

        Batman'da bir kafe...
        Batman'da bir kafe...

        Batman sokaklarında saatlerce dolaştım. Şehrin en işlek kahvesine oturdum, 2009’a kadar iki dönem belediye başkanlığı yapmış Hüseyin Kalkan ve Batman iş dünyasından isimlerin de bulunduğu bir grup ile yemek yedim, gençlerle sohbet ettim.

        HDP’nin özellikle 2015 haziran seçimlerinden sonraki çizgisini yanlış bulan ve eleştirenlerdenim ancak şunu açık bir şekilde söylemeliyim: HDP’ye yönelik kapatma davası, yok sayma ve kriminalize etme politikası partinin seçmenlerini Batman’da kesinlikle konsolide etmiş.

        Bunun Batman’la sınırlı olmadığı açık. Sessizler, hatta önce ‘resmi görüşlerini’ dile getiriyorlar ancak gerçek bir sohbete girildiğinde mevcut politikanın ve yok saymanın HDP seçmenini partisine daha fazla bağladığını çok net şekilde görüyorsunuz.

        HDP KAPATILIRSA NE YAPACAKLAR?

        Konuştuklarımın tamamına yakını umutsuzdu. Bezgin ve tedirginlerdi. “HDP kapatılırsa?” diye sordum, “Yenisini açarlar, hep öyle yapmadılar mı?” dediler. “Ama seçime giremez yenisi” deyince “Zaten sol ittifak var, kitlesel olarak o ittifakın adayına gideriz” diye yanıtladılar. Bu cevabı hem gençlerden, hem kahvede konuştuğum esnaftan aldım.

        AK PARTİ SEÇMENİ HALA UMUDUNU KAYBETMİŞ DEĞİL

        Peki ya AK Parti’ye oy vermiş, muhafazakar Kürtler?

        Onlar da kırgın olduklarını söylüyorlar ama Tayyip Erdoğan’a hala şans veriyorlar. “Demirtaş’ın Diyarbakır’a gelmesinin ve HDP ile görüşülmesinin devamı gelirse yine oy veririz, 'Bu işi çözerse Erdoğan çözer’ inancımız kaybolmuş değil” diyorlar.

        HANGİ ORTAK ADAYA OY VERİRLER?

        Ortak aday meselesini de Batmanlılara sordum. Bir kısmı “Kılıçdaroğlu’na karşı değiliz ama bu düzeni değiştirecek dirayette ve güçte mi emin de değiliz” dedi. Bir kısmı “İmamoğlu’nu isteriz, ona oy veririz” yorumunu yaptı, İmamoğlu’nun özellikle gençlerde belli bir popülaritesinin olduğunu söylemeliyim ama şu notu da düşeyim: Ezici çoğunluk Selahattin Demirtaş’ın aday olmasını istiyor, ikinci tura bakıyor. Fakat Kılıçdaroğlu ya da İmamoğlu aday olursa gönlümüzden Demirtaş geçse de bunlara oy veririz” diyen hatırı sayılır sayıda isimle konuştum. Mansur Yavaş ya da Meral Akşener için aynı şeyi söyleyene rastlamadım. O konuda çok netler, “onlara oy vermeyiz” fikri Batman sokaklarında istisnasız geçerli.

        Peki Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu bir karşılık yaratabilmiş mi? Batmanlı sokakta bu isimleri zikretmiyor, yani kitlesel bir dalga yok ortada ama sorunca özellikle Babacan’a yönelik muhafazakar Kürt tabanda bir eğilim gördüm. Fakat HDP tabanı hiçbir şekilde partisinden kopmuş değil.

        Diğer Yazılar