Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın kendi adaylarını çıkaracaklarını açıklaması siyasetin gündemini değiştirdi değiştirmesine ama bu açıklama ne anlama geliyor?

        Sürpriz mi? HDP kesin kararını verdi mi?

        HDP’li üst düzey kaynaklarla konuştum...

        Söyledikleri şunlar…

        “Şimdiye kadar partimizin aday çıkarmayacağı yönünde hiçbir beyanımız olmadı ama bu, diyaloğa kapalıyız anlamına gelmiyor Nagehan Hanım. 31 Mart 2019 seçimlerinde farklı bir strateji uygulandı fakat “HDP bize mecbur” denirse biz buna karşı çıkarız. Kimseye mecbur değiliz. Şayet 6’lı Masa’dan olumlu bir işaret gelirse, yapıcı bir diyalog ortamı olursa elbette konuşuruz. 6’lı Masa’ya dahil olmaktan bahsetmiyoruz, HDP’yi de kapsayacak bir aday çıkarırlarsa kendi aday çıkarma kararımızı gözden geçiririz. Biz ortak aday ile ilgili 6’lı masa ile müzakereye ve iletişime açığız Nagehan Hanım. Kapıyı kapatmadık.”

        HDP cephesinden şimdiye kadar Mansur Yavaş’a yönelik itiraz geldi ama Kılıçdaroğlu ya da Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı ihtimalinde destekleyeceği yönünde beyanlar ve yorumlar var. Bunu da sordum HDP’nin üst düzey kaynaklarına…

        “Evet, biz Mansur Yavaş ya da Meral Akşener’in adaylığı senaryosunda kendi adayımızı çıkarırız. Bu çok net. 6’lı masa Yavaş ya da Akşener diyorsa orada müzakere zemini ortadan kalmış demektir. Tabii yanlış anlamayın hiç kimseye kategorik olarak karşı değiliz Nagehan Hanım. Sayın Akşener de mesela Kürt meselesinin varlığını ve demokratik zeminde çözümünü kabul eden özgürlükçü bir çizgide konuşmaya başlarsa Meral Hanım’ı da destekleriz. Şayet Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ya da Ali Babacan ortak aday olarak çıkar ve doğru bir diyalog ortamı olursa, bizimle açık bir iletişim olursa biz yine destekleriz.”

        Peki HDP’nin bizzat içinde olduğu “Emek ve Özgürlük İttifakı”na bakış açısı nasıl?

        “Üçüncü ittifak ile ilgili de benzer noktadayız. Şayet 6’lı Masa’nın adayını desteklememe kararı alırsak Emek ve Özgürlük İttifakı’nın büyük bileşeni olarak bizim adayımız etrafında birleşilirse ortak aday ile gideriz. Oradaki arkadaşlarımızla da farklı konuları müzakere ediyoruz. Cuma günü bir toplantı yaptık. Kısacası ittifakların gidişatı ve oluşacak diyalog ortamına göre ilerleyeceğiz Nagehan Hanım.”

        Çantada keklik muamelesine karşı 'Ben de varım' hamlesi

        Bu açıklamalar şunu gösteriyor…

        HDP ya da kendi deyimleriyle Kürt siyasal hareketi sürekli bitli yorgan gibi yok sayılmaya, çantada keklik muamelesi görmeye karşı “Ben de varım” diyor 6’lı Masa’ya.

        Evet… “Ben de varım ve istersem tüm oyun planını değiştirebilirim” diyor HDP. Zira HDP’nin kendi adayı ile çıkması seçimi ikinci tura taşır.

        Daha önce de defalarca bu köşede ifade ettiğim gibi bana göre ikinci turu Recep Tayyip Erdoğan kazanacaktır. Mevcut Türk siyasal hayatına ve günümüz devlet rejimine biraz vakıf olan herkes ikinci turda muhalefet adayının şansının çok azalacağı konusunda hemfikirdir diye düşünüyorum.

        CHP eğilimli araştırmacılar İlkan Dalkuç ve Nezih Onur Kuru son çıktıkları Daktilo1984 yayınlarında ellerindeki en taze veriler itibariyla AK Parti ile MHP’nin toplam yüzde 42’yi geçecek gibi gözüktüğünü ve mevcut seçim sistemiyle Cumhur İttifakı yüzde 42’yi geçtiği an TBMM çoğunluğunun Cumhur İttifakı’nda kalacağını ifade ettiler. 6’lı Masa'nın TBMM çoğunluğu meselesini çok ihmal ettiğini söylüyor bu iki araştırmacı. Bence de haklı bir eleştiri bu.

        Yeni seçim sisteminin avantajıyla TBMM çoğunluğunun yüzde 42 gibi bir rakamla bile Cumhur İttifakı’nda kaldığı ortamda Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkanlık seçimlerinin ikinci turunu kazanamaması diye bir ihtimal yok bence.

        Hatta TBMM çoğunluğunun Cumhur İttifakı’nda olduğu ortamda Recep Tayyip Erdoğan o 2 hafta içinde yapılacakların da katkısıyla ciddi fark da atabilir.

        Diğer Yazılar