Hayırseverler yeni cami yaptıracağınıza kadın mahfillerini onarın
“Kadınlar camilerde” diye bir girişim var, Twitter'daki hesaplarını bir süredir takip ediyorum. Bu kadınlar, eğitimli, şehirli , dindar ve günde en az bir vakit namazı camide kılmayı kendilerine şiar edinmiş kadınlar. Hangi caminin ne kadar kadın cemaati olduğunu biliyor, hangi camide kadınlar için ne tür sorunlar olduğunu tesbit ediyorlar. Tesadüfen değil, kadın dostu camilerle ilgili verileri itinayla taradıkları için.
Ve size bir sır vereyim, kadın dostu cami sayısı gerçekten az.
Kadın dostu cami ifadesi bana ait. Bu tabiri, kadın mahfili temizlik malzemesi deposu olarak kullanılmayan, kadınların ibadet etmesine yetecek genişlikte olan, erkek cemaati kadınların camiye gelmesini ‘normal’ karşılayan camileri tanımlamak için kullanıyorum.
Kadın dostu cami sayısı az .
Hayırseverler genellikle yeni bir cami yaptırma peşinde. Kadın mahfillerini onarmayı, ibadet edilebilir standartlara getirmeyi, abdest alma bölümlerine sağlıklı koşullar kazandırmayı düşünen pek yok.
Oysa camilerde kadınlara ayrılan bölümler iyi durumda değil, abdest almak için ise ya yer yok, ya tuvaletle içiçe ve steril olmaktan çok uzak. Temiz girilip kirli çıkılıyor bu bölümlerden.
Kadınlar camilerde girişimi işte bu ve başka pek çok sorunu tesbit ediyor ve iyi niyetle konuyla ilgilenmeye hazır çok az sayıda hayırsever bu camilerdeki onarım ve düzeltmeleri üstleniyor. Az sayıda dediğime bakmayın, şu ana kadar hayırseverliğini camide ibadet etmek isteyen kadınlar lehine kullanan tek bir ticari işletmenin adını duydum, o da tesettürlü kadınlara hitap eden online alışveriş sitesi Modanisa’ydı.
Modanisa’da bu iş için görevli bir eski gazeteci var. İsmini yazmamamı rica etti, çünkü firma genel olarak yaptığı hayır işlerinde ‘görünmek’ istemiyor. Ancak hem diğer hayırseverlerin teşvik edilmesini sağlayacağı hem de kadınlardan sevindirici bir haberi esirgememe gereği adına verdiğim sözü ancak kısmen tutabiliyorum. Açıklayacağım kısım şu: 2020 başında Diyanet Başkan Yardımcısı Huriye Martı ile iletişime geçilmiş. Amaç İstanbul'da 3 camide kadın mahfillerinin kalitesini artırmak ve bunun için pilot camiler belirleyip çalışma yapmakmış. Kadın mahfilini iyileştirme projesine ilk başlanacak yerin Üsküdar Mihrimah Sultan camii olmasına karar verilmiş. Çünkü bu camiinin hatırı sayılır bir kadın cemaati var. Müftülük de talebe olumlu yanıt vermiş. Proje şu an Anıtlar Kuruluna taşınma aşamasında ve mimar Selva Gürdoğan ile birlikte çalışılıyor.
Sevindirici kısım bu kadar.
KADIN MAHFİLLERİNE ‘YAŞLI AMCA’ TAKOZU
Zira hala bu iş olur mu olmaz mı belli değil. Çünkü bu kadın mahfillerini genişletme, kalitesini arttırma işi için çoklu ikna mekanizmasına ihtiyaç var. Sözkonusu olan ‘tarihi camiler’ olunca, işleri il ya da ilçe müftüleriyle çözemiyorsunuz. Ayrıca hiç beklemediğiniz bir odağın muhalefetini de aşmak zorundasınız. ‘Yaşlı amca lobisi’ni. Tabir yine bana ait.
Mesela Mihrimah camiinde erkekler için iki tane abdest alma yeri var. Kadınlarınki ise çok küçük. Rica edilmiş, ‘erkek mekanıyla değiş tokuş yapalım; zaten erkeklerin iki abdest mekanı var’ denmiş, ‘yaşlı amca lobisi’ kabul etmemiş.
Üsküdar Mihrimah camiinin kadın cemaati sayıca neredeyse erkekler kadar. Ama iç mekanda daracık bir alan ayrılmış kendilerine. Bunu telaffi etmek için bahçede bir kadın mahfili daha var. Ancak soğuk havalarda çok soğuk. Bahçedeki kadın mahfilinin standardını yükseltmek, alttan ısıtma yapmak teklif edildiğinde, aynı yaşlı amca lobisi yine itiraz etmiş.
Örnekler bununla da sınırlı değil.
Yine Üsküdar’da bulunan ve hayli küçük bir camii olan Şemsi Paşa camiinin bahçedeki kadın mahfilinin bir hayırsever tarafından camla kapatıldığını fakat cemaat bu durumu kabullenmediği için Anıtlar Kurulunun üst üste şikayetler sonucu kadınlar için yapılan camekanlı kısmın yıkımına karar verdiğini de başka bir vesileyle öğreniyorum.
Ne kadar tuhaf.
O cami cemaati sorsan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı canı gibi seviyordur. Ama Erdoğan’ın 2018’de Köln’deki cami açılışında şunları söylediğinden büyük ihtimalle bihaberler. "Hanım kardeşlerimizin buralardan daha fazla istifade etmesini sağlamalıyız. 'Cuma namazına gidemez, bayram namazına gidemez' böyle diyorlar. Hanımların ayağını camiden kesiyorlar. Gidecek, hanımlar da camilerde yerini alacak ki; camilerimizin asıl anlamı güç bulsun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sözleri söylediğinden beri Diyanet İşleri de camilerin kadın mahfillerinin durumunu önemsiyor. 2017’den beri Diyanet’in camileri denetleyen kadroları, kadın mahfillerinin yeterliliğine göre rapor hazırlıyorlar mesela.
CAMİDE ADALETİ SAĞLAYAMAYAN HAYATTA NASIL SAĞLAYACAK?
Yani aslında, Diyanet İşleri de ‘kadın dostu’ camiler istiyor. Ama cami cemaatinin erkek mensupları kadın mensupları hakir görüyor, ve belli ki Diyanet bunu aşamıyor.
Müslüman kadınlar ve Müslüman erkekler sadece seküler mekanlarda eşit.
Dini mekanlarda -Kâbe hariç- kadınlar istenmiyor ya da varlıklarına kerhen katlanılıyor. Yahut bu algıyı yaratacak şekilde davranıyorlar.
Kadınlara dindar olmak için sebep vermiyor, sonra kızlarım neden böyle oldu diye ağlıyorsunuz.
Kızlarınız öyle oluyor çünkü bir kuşak önceki kadınların minneti yok onlarda, daha müdanaasızlar.
Yeni azat edilmiş köleler gibi, bazen aşırıya da kaçıyorlar. Kimilerinin şımarık halleri ‘biz haklıyız’ duygunuzu haklı çıkarıyor gibi görünse de, hayır, haklı değilsiniz.
Kadınları camide bile istemezseniz nasıl ulaşabilir sözleriniz onlara, tebliğinizdeki kutsal kelimeler nasıl kalplerine değer? Nasıl sağlıklı, tarafların birbirinden emin ve müsterih olduğu ortak bir yaşam kurulabilir?
Görüyorsunuz daha şimdiden kadınlar, hayatta ve camide onlar için için uygun/yeterli gördüğünüz kuytulara sığmıyor.
Diyanet İşleri’nden talebimdir: Camilerdeki kadın mahfillerinin kalitesini yükseltmenin ilk adımı, mekanı adil bölüşmek olmalı.
Ya bu cami cemaatine mekanı adil bölüşmek öğretilsin ya da tarihi ve selatin camilerin bazıları tümüyle kadınlara tahsis edilsin.