Erol Mütercimler neden 'İmam Hatip'lilere hakaret etti?
Büyük komplo teorisi üstadı Erol Mütercimler, Haber Global'de katıldığı ve tarikatların tartışıldığı bir program sırasında katılımcının sözünü keserek araya giriyor ve şu cümleyi kuruyor: "Ama sonuca bakın, o imam hatipten mezun olanlar bakın karşımıza ne olarak çıkıyor, sahtekar, cinsi sapık, ahlaksız."
Mütercimler sonra yanlış anlaşıldığını ifade ederek özür diledi.
Algı buymuş, gelinen noktada insanlar böyle algılamaya başlamış… Mütercimler aslında sadece bunu demek istemiş.
Toplumda böyle bir algı yok. ‘AK Partililer’ aleyhinde ferah feza olumsuz algı ve yargı üretenler arasında bile hiçbir ciddi profil yoktur ki, konuyu milyonlarca mezunu olan İmam Hatip’lilerin topunu birden sahtekar cinsi sapık ilan ederek tartışsın.
Ama Mütercimler’in de içinde olduğu o İslamofobik dar çevrede algıdan daha fazlası var. Onlara göre kadın cinayetlerini İslamcılar işliyor, Çocuk tacizini Müslümanlar yapıyor, Kurtuluş savaşına da zaten dindarlar karşı çıkmıştı. ‘Yeşil kuşak’ projesi de Amerika işi olduğundan bütün Müslümanlar aslında CIA imalatı. Hepsini sallandırmak lazım. İpsiz, darağaçsız, ‘Ah Atam ne güzel sallandırmıştı’sız bir cümle kurabildikleri tek bir gün olduğunu bile sanmıyorum.
Mütercimler ‘bu kafa’ya sahip olanların en medenisi, en akıllısı. Ama o bile günün sonunda bünyesine zerkedilmiş kötü amaçlı yazılım tarafından maniple edilme kaderinden kaçamadı.
Programın videosunu siz de izlemişsinizdir. Aslında öyle vurdulu kırdılı bir tartışma programı değildi. Kimse kimsenin şahsını ezerek görüşünü de yok edeceği zannıyla hamle yapıyor değildi. Bilakis fazlasıyla rahat bir programdı. Peki ne oldu? Söyleyeyim: Mütercimler sadece boş bulundu.
Boş bulununca, ‘güvende olduğu’ zannına kapılınca da, bilinçdışında var olan asıl ‘kod’ açığa çıkıverdi. Bir okulun milyonlarca mezununu tek bir satırla tek bir torbaya koyup, hepsinin sahtekar, cinsi sapık, ahlaksız olduğunu söyleyiverdi.
Çünkü hatalı olduğu için epeydir tercih edilmeyen o ‘yazılım’ böyle.
Ne kadar medeni ne kadar kibar biri olursanız olun, düşünce dünyanız kötü amaçlı bir yazılım tarafından oluşturulmuşsa onu ayıklayacak bir araç, bir program download etmeyi de akıl edemezsiniz ve o program , dikkatsiz olduğunuz bir anda bütün ipleri ele geçirir.
KONU ZEHİRLİ TARİKATLAR İSE PANZEHİR İMAM HATİPLERDİR
Ben İmam Hatip mezunuyum. Ama şu da var: Her okulu İmam Hatip’e çevirme, İmam Hatip’li olmayı bir dayatmaya dönüştürme, İmam Hatipliliği bir üstünlük bir meziyetmiş gibi gösterme trendi başladığından beri İmam Hatip’lilik güzellemesi yapmaya mesafeli duran bir İmam Hatipliyim.
İmam Hatip’lerin eğitiminde de müfredatında da pek çok okulda olduğu gibi sıkıntılar var. Her mezununun ‘pırıl pırıl’ , her mezununun diğerkâm, iyi ahlak ve maneviyat sahibi olduğunu iddia edecek değilim.
İmam Hatip’lilerden de suç işleyen çıkabilir, sahtekar olanlar çıkabilir. Hatta ateist İmam Hatip mezunları bile var.
Ama konu ‘sahte şeyh’ ‘sapkın din tüccarı’ ‘Mürşid kılıklı soytarı’ gibi konular ise orada durun bir zahmet. Çünkü İmam Hatipler bu konuda en son suçlanabilecek yerlerdir. Değil bir ithamı hak etmek, son günlerde tartışılan tacizci şeyhin rezillikleri bağlamında konuşacak isek eğer, İmam Hatip’lerin oynadığı ‘panzehir’ rolünün altını çizmek gerekir.
Çünkü bu okullarda yetişenler ‘Allah korkusu’ mefhumundan ‘kul hakkı’ kavramından bihaber olmaz.
Çünkü bu okullarda okuyanlar itikatta Maturidi olduğumuzu bilen öğrenciler yetiştirir. Maturidilik demek ‘özgür irade’ demektir.
Çünkü bu okullarda yetişen insanlar İslam’ın en ayırıcı konu başlıklarından biri olan ‘şirk’ konusunda az çok bilgi sahibidir. İslam’dan önce ‘şirk’ kavramını bu kadar mesele eden başka bir din yoktur ve Kur’an, putperestlik üzerinden aslında Allah’a varmak için aracı olduğu iddiasıyla ortaya çıkan ‘elimi öpün, ayağımın suyunu için, cennete girin’ci zevata savaş açar. İmam Hatip’li bu serencamı bilir, dolayısıyla şeyh kılıklı soytarılara elinde tuzlukla koşturmaz.
Çünkü bu okullarda yetişen insanlar ‘bakın ben hadisleri ezberden okuyorum, demek ki mübarek biriyim, o yüzden dediklerimi yapın” diyene aklını / kalbini kaptırmaz,. ‘Sahih mi o hadis?’ diye sorar, ‘râvi zinciri’ nedir, ‘sîka ravi’ kimdir bilir.
Çünkü bu okullarda yetişenler Allah’ın adını anarak edindiği meşruiyeti Allah’ın hükümlerini geçersiz kılmak için kullananları ayırt edebilir. Çünkü en başta o hükümler nelerdir, dinin şeriatı hangi kalemlerden oluşmaktadır, onu bilir.
Çünkü bu okullarda yetişenler herkesin ‘dindar’ olabileceğini kabul eder, ama herkesin ‘din’ hakkında ahkam kesemeyeceğini bilir. Dini ‘inanılan şey’ olarak kabul eden ortalama ilkokul çocuğu aklının ötesinde bir perspektife sahiptir, din üzerine konuşup yazmanın aynı zamanda bir sistematik, bir disiplin gerektirdiğinin farkındadır.
Kelam, Hadis, Tefsir, Akaid derslerine iyi çalışmış bir İmam Hatipli, din tüccarlarının sattığı malın hakiki mi sahte mi olduğunu iyi kötü ayırt edebilecek bir donanıma sahiptir. Kelam, Hadis, Tefsir, Akaid derslerine iyi çalışmış bir İmam Hatipli biraz sıkıcı biraz nizami insan olabilir, ama dinden çıkmadan ve dini bütünlüğünü koruyarak her konuyu tartışabilir. İmam Hatip’lerin bir çok sorunu ve sıkıntısı vardır, ama zehirlenmeden ve ‘uçmadan’; bilgi ve perspektifle ‘imanlı’ kalabilmeye dair, basit ama faydalı bir yol haritası kazandırırlar. Bu bağlamda olsa olsa saygıyı hak ederler, hakareti, toptancı genellemeleri değil.