Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Covid-19 vaka sayılarına her gün yenisi eklenirken Türkiye aşı virajında. Bir kere, aşı ücretsiz olacak. Bu harika bir şey.

        Ancak tahmin edilenden fazla kişi, halk arasında Çin aşısı olarak telaffuz edilen Sinovac’ın aşısına karşı şüphe duyuyor. Aşı karşıtlığı diye ifade edilse de, yok efendim insanımız aşının içine çip yerleştirileceğinden şüpheleniyor yollu cümlelerle karikatürize edilse de, aslında şüphe aşılanmaya karşı değil. “Halkımız aşı karşıtı” ifadesini o kadar çok duyuyorum ki neredeyse aşı karşıtlığı söylentilerinin aşı karşıtlığı oluşsun diye pompalandığını düşüneceğim.

        Genel güvensizlik aşı karşıtlığı değildir.

        Güvensizlik var, çünkü hiçbir dönemde hiçbir aşı bu kadar çabuk bulunmadı, hiçbir dönemde hiçbir aşı bu kadar politize olmadı, siyaseti diplomasisi filan yapılmadı.

        Çin’in Sinovac aşısı önce Suudi Arabistan ve Bahreyn krallarında denendi mesela. Nasıl ‘diplomasi’ ama? Lakin bu ‘lansman’, Rusya’nın ‘propaganda’ aşısının yanında son derece zarif bir yöntem olarak kaldı. Düşünün ki Rusya’nın ürettiği Sputnik V aşısı, adını Rusya’nın 1957 yılında Amerika’dan önce dünya yörüngesine koyduğu ilk uydudan alıyor. Fıkra bu kadar. Anlaşılan o ki, “Kim daha uzağa işer?” yarışının soğuk savaşla beraber bittiğini sananlar yanılmış. Sputnik V tıpkı adını taşıyan uydu gibi ‘ilk’ olmak için epeyce ‘kasmış’. Aşıyı üreten Gameleya Enstitüsü, aşıyı iki aydan bile az sürede test etmekle, 3. fazı atlayarak uygulamakla ve ilan ettiği rakamların ‘şeffaf’ olmamasıyla itham ediliyor.

        Zaten aşısına pek rağbet eden yok.

        Opss... Pardon. ‘İdeolojik’ nedenlerle Rusya'ya yakın olan ülkeler, bir de korkarım Türkiye, rağbet ediyor.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 Aralık’ta "Arkadaşlar, aşıda çeşitlilik kesinlikle var. Bizim Uğur Bey ile de görüştüm. (Pfizer aşısı). Olay sadece Çin değil, Çin'in dışında Rusya ile de görüşmeler var” demişti.

        Bu Rus aşısı o işte, Sputnik V… Allah sonumuzu hayreyleye…“Çeşitlilik olsun” derken, “seçim hakkı” derken kuşkusuz Sputnik V’yi kastetmiyorduk.

        Bu arada bir düzeltme: “Uğur Bey’in aşısı” değil, “Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in keşfettiği aşı” olacak.

        Ayrıca görünen o ki ‘bir tadımlık’ olacak.

        Aklımız başımıza geç geldiği için son düzlükte yetişip ısrar ederek gelmesi sağlanacak olan Biontech/Pfizer aşısından Aralık ayında sadece bir milyon doz (sadece 500 bin kişiye yetiyor) 2021’de ise 25 milyon doz (sadece 12,5 milyon kişiye yetiyor) aşı alabileceğiz.

        Çünkü çok geç sipariş verdik.

        Çünkü pek çok ülke halkına ‘seçeneklerimiz bunlar’ diyerek birden fazla aşı sunarken Türkiye’nin sadece Sinovac’ın aşısına mecburmuş gibi davranmasına gelen eleştiriler arşı alaya dayandı da, o yüzden sipariş verdik.

        Şöyle oldu: Çin’in kendisi bile AstraZeneca adlı İngiliz-İsveç ortaklı Oxford aşısından 200 milyon doz sipariş ederken, yani vatandaşlarına seçenek sunarken biz tek bir ülkenin aşısına kapılanıp kaldık. “İki Türk aşı buldu” diye halaya durduk ama Özlem Hanım ve Uğur Bey’in bulduğu Biontech/Pfizer’a sipariş vermeyi düşünmedik. Gerekçe olarak “Biontech/Pfizer -70 derecede bir ay, buzdolabı sıcaklığındaysa ancak beş gün kalabiliyor. Bu aşının ülkemizde satılabilmesi için eczacıların 15 bin dolarlık buzdolaplarından almaları gerekir” mazeretlerini duyduk. Oysa şimdi ne oluyor, sembolik miktarlarda da olsa Biontech aşısından geleceği söyleniyor. Ne değişti?

        Mesele korunma saklanma transfer şartları ise AstraZeneca neden düşünülmedi, o da meçhul. Oxford Üniversitesi ve AstraZeneca işbirliğiyle üretilen aşının henüz uzun vadeli bağışıklık sonuçları bilinmediği için Türkiye’nin gündeminde olmadığı söylendi ama bu yanıt pek tatmin edici değil. Çünkü yazının son kısmında göstereceğim şekilde, pek çok ‘canı kıymetli’ ‘zengin’ ülke bu aşı için çoktan kuyruğa girmiş, siparişlerini vermiş durumda. AstraZeneca aşısı bize pek makul gelen o ‘geleneksel yöntemlerle’ üretilmiş bir aşı üstelik. Korunması son derece kolay. 2 - 8 derece arasında altı ay boyunca depolanabiliyor ve bu nedenle de kolay transfer ediliyor. Yapılan açıklamalara göre ilk doz yarım, en az bir ay sonra yapılan ikinci aşı da tam doz uygulandığında %90 koruma sağlıyor. Üstelik 2,50 avroya satılacak. Şirket kâr amacı gütmediğini açıkladı ki, bunu yapan az. Uygulanması ve etki süresi konusunda kafa karışıklığı var doğru ve bu yüzden izin alma süresi biraz uzadı. Ama şirket kendinden emin ve 100 milyon kişiye yetecek aşıyı üretti bile.

        Madem Sinovac’ın aşısı bu kadar güvenilir neden "Beğenmezsek parasını vermeyiz" deniliyor? Ya da madem aşıya bu kadar güveniyoruz neden o kadar az alıyoruz?

        ÇİN AŞISI DEĞİL RUS AŞISINA KALMAK ÜRKÜTÜYOR

        Biontech/Pfizer, AstraZeneca/Oxford, Moderna, CoronaVac/Sinovac hangisini alırsanız alın, hepsi koruma sağlamak için iki doz kullanılması gereken aşılar.

        2020 verilerine göre Türkiye’nin nüfusu 84.635.275. Alınan 50 milyon doz aşı sadece 25 milyon kişiye yetiyor.

        Bilimsel araştırmalar salgının en azından yavaşlatılabilmesi için nüfusun en az yüzde 60’ının ilk etapta aşılanması gerektiğini ortaya koyuyor oysa! Bunun anlamı 50 milyon kişinin erken dönemde aşılanması demek. Yani Türkiye’ye daha ilk etap için bile 100 milyon doz aşı gerekiyor.

        Eleştirilerden kaçmak için son düzlükte istenen ve ilk etapta 1 milyon dozdan fazla verilemeyeceği cevabı alınan, ama 2021’de bir gün (?) 25 milyon doz gönderme sözünü vermiş olan Biontech/Pfizer'ın aşıları da eklenirse aşılanabilecek kişi sayısı ancak 37,5 milyona çıkabiliyor. Kalan 47 milyon vatandaş ne olacak belli değil. Bunun daha mültecisi, sığınmacısı, yurtdışından okumaya gelen yabancı uyruklu öğrencisi var.

        Türkiye’de 16 ayrı aşı çalışması var, evet, ama yeterli olup olmadıkları ‘yerli ve milli’ yani ‘taraflı’ bir merkezde mi onaylanacak, yoksa ulusötesi bağımsız bir yerden mi onay alacak emin olamıyoruz. Yerli aşı onay alana kadar Rusya’nın 'propaganda' aşısına kalmamız ihtimali ise kâbus gibi bir şey. Beni Sinovac’ın aşısı değil işte bu durum ürkütüyor.

        HANGİ ÜLKE HANGİ AŞILARDAN KAÇ DOZ SİPARİŞ ETTİ?

        Çeşitli ülkelerin sipariş ettikleri aşı ve dozlarını derledim. Bazı ülkelerin sipariş ettikleri doz miktarını nüfuslarıyla da karşılaştırdım. Bakalım.

        İngiltere; AstraZeneca/Oxford, Novavax, Sanofi GSK, Valneva, Pfizer/BioNTech, Johnson&Johnson, Moderna aşıları için 357 milyon dozluk anlaşma yaptı. Bu kabaca 178 milyon kişiye yetecek aşı demek. Ülkenin nüfusu ise yaklaşık 68 milyon.

        Almanya'da ilk etapta kullanılacak aşıların yüzde 80’i BioNTech/Pfizer’dan, kalan yüzde 20’lik kısım büyük ölçüde AstraZeneca firmasından tedarik edilecek. Almanya 300 milyon doz aşı siparişi verdi. Bu 150 milyon kişiye yetecek aşı demek, Almanya’nın nüfusu 84 milyondan az.

        ABD, AstraZeneca/Oxford, Novavax, Johnson&Johnson, Moderna, Pfizer/BioNTech, Sanofi GSK aşıları için 810 milyon dozluk anlaşma yaptı.

        Hollanda EMA tarafından onaylandığı takdirde BioNTech - Pfizer, Moderna, Janssen, AstraZeneca, Curevac ve Sanofi koronavirüs aşılarının uygulanacağını duyurdu. Hollanda’nın 50 milyon dozdan fazla aşısı var. Ama bu ülkenin nüfusu sadece 29 milyon. İki doz vurulan aşı 25 milyondan fazla kişiyi aşılamaya yetecek.

        Fransa ücretsiz uygulanacak aşı için 6 farklı sözleşme imzaladı. Biontech ve Moderna aşılarının ismi öne çıkıyor. Fransa’nın 100 milyon kişiyi aşılamaya yetecek aşısı olduğu Başbakan Jean Castex tarafından ilan edildi. Fransa’nın nüfusu 67 milyon.

        Japonya AstraZeneca/Oxford, Pfizer/BioNTech ve Moderna aşılarından alacağını duyurdu. Miktar olarak 290 milyon doz aşı alacak. Bu kabaca 145 milyon kişiye yetecek aşı anlamına geliyor. Oysa Japonya’nın nüfusu 126,5 milyon civarında.

        Hindistan AstraZeneca, Novavax ve Gamelaya aşıları için 2 milyar 200 milyon dozluk anlaşma yaptı. Nüfusununu yaklaşık 1 milyar 385 milyon olduğu düşünülürse Hindistan’ın vatandaşlarının neredeyse tamanını aşılamayı başaracağı söylenebilir.

        Meksika AstraZeneca/Oxford, Gamelaya, Cansino ve Pfizer/BioNTec aşıları için 211 milyon dozluk anlaşmalar yapmış durumda. Nüfusu yaklaşık 129 milyon. Nerden baksanız 105 milyonu aşılayabiliyor.

        Kanada Novavax, Sanofi GSK, Johnson&Johnson, AstraZeneca/Oxford, Moderna ve Pfizer/BioNTec aşıları için 246 milyon dozluk anlaşma yaptı. Nüfusu sadece 38 milyon olan Kanada’nın yukardaki hesapla tüm vatandaşlarını iki kez değil 6,5 kez aşılamaya yetecek kadar çok aşı alması, ‘aşermek’ kavramına yeni bir boyut kazandırmış olabilir.

        Söz konusu veriler dünyada işlerin nasıl yapıldığını, Türkiye'nin hem geç kaldığını hem azla yetindiğini gösterdiği gibi, zengin ülkelerin stoklayacak kadar çok aşı aldığını ortaya koyuyor.

        Ancak unutmayalım ki, bir ülkenin aşılayacağı insan sayısı vatandaş sayısı ile sınırlı değildir. Yukarıda hatırlatmıştım, mülteciler, sığınmacılar, yabancı öğrenciler, yabancı uyruklu çalışanlar ve ilerde aşıya erişim sağlayamayan ülkelere yapılacak bağışlar gibi birçok nedenle 'çok aşı alımı' yapılabilir. Ve tabii, maalesef, aşıyı daha yüksek kâr marjıyla satmak gibi tekinsiz amaçlar da söz konusu olabilir.

        Diğer Yazılar