"Zamanlama manidar"dan "Şimdi zamanı mıydı?"ya…
Kılıçdaroğlu’nun ABD gezisi gariptir en çok CHP içinde tartışma konusu oldu. CHP’ye yakın dijital medya mecralarında çok sert yazılar bile yayınlandı. Bazıları o kadar sertti ki, "Sen aday olamazsın dayı, olma sen" söyleminin akademik bir dille çoğaltılmasından öteye gitmiyordu. Geziden ziyade Kılıçdaroğlu’nun siyasi kimliğinin, kişiliğinin, şahsiyetinin hedefe konduğunu dahi gördük.
Ağır eleştiri ve yer yer "Zaten partinin başına da paraşütle inmiştin” söylemlerine kadar varan hakaretamiz ifadelerin en güncel sebebi ana muhalefet partisi liderinin dezenformasyonla mücadele yasası mecliste oylanırken kalkıp ABD’ye gitmesi.
Son zamanlarda sık sık sebep ve motivasyon değiştiren bu ‘muhalefetin ana muhalefet partisi liderini gömme’ girişimine CHP kurmaylarının sessizlikle yanıt vermesi de ilgi çeken bir detay.
İyi Parti’de böyle olmuyor mesela. Partili kurmaylar Akşener’i hedef alan bir eleştiri olduğunda değişen doz ve üsluplarda karşılık verebiliyorlar. Eh, çünkü siyasi parti dediğin biraz böyle bir şeydir. Hele hele Norveç’te siyaset yaptığınız yanılsamasıyla mâlul değilseniz.
Öncelikle şunu söyleyeyim, ben de ABD gezi programını zayıf bulanlardanım. Brookings’de yapılacak bir konuşma ve daveti içermeyen her program zayıf olurdu ve öyle de oldu.
Ancak bir ülkenin ana muhalefet partisi liderinin yurt dışına gitmesi ve altılı masa da dahil olmak üzere ülkenin yeni muhalefet tablosunu anlatması ve tanıtması kadar doğal bir şey olamaz.
Öte yandan, elbette kimse eleştiriden münezzeh değil. Ama bir muhalefet partisi liderinin partiye yakın mecralardan, partinin desteklediği kuruluşlardan bu denli ağır ve sistematik eleştiri yağmuruna tutulması da, pek tabii değil.
Motivasyon daha farklı gibi.
Eskiden yani aslında bundan 7-8 yıl evvel yapılan her hamleye "Hmmm. Zamanlama manidar" diyenler olurdu.
“Çözüm süreci” mi? Hmm, zamanlama manidar.
“Afrika açılımı” mı? Hmm zamanlama manidar.
Şimdi de "Şimdi zamanı mıydı eyy Kılıçdaroğlu"cu bir muhalif çevre var.
"Helalleşme...": "Bebeler açken şimdi zamanı mıydı?"
“Başörtülülere haksızlık ettik...”: "İran'da kadın eylemciler şiddet görürken şimdi zamanı mıydı?"
“Kürtler”: "Toplum iyice milliyetçileşmişken şimdi zamanı mıydı?"
“ABD gezisi” : "Dezenformasyon yasası geçerken şimdi zamanı mıydı ! "
Hep Gülşen konuşulsun, hep iptal edilen festivaller konuşulsun hep Kuran Kurslarına vuralım, hep ama hep “Fakirler aptal çünkü dindarlar” îmalı laf sokmalar yapılsın, vakit namazı kılan amca, cami imamı, başörtülü mimar bile ‘Siyasal İslam’ parantezine alınıp bitimsiz meydan okumalara maruz bırakılsın ama sıra toplumun tamamının kimlik haritasını tarumar etmiş ağır, tarihte de sicilde de bagajda da iz ve yük bırakmış yaygın meselelere gelince "Şimdi zamanı mı?"...
Sanırım motivasyon zamanlama falan değil. Ortada epey örgütlü bir şey var.