Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Bir süre önce genç bir kızın ölümüyle sarsıldı yakın çevremde tanıdığım birçok kişi. Gülümseyerek gittiği beyin ameliyatından geri dönemedi.

Hastanın beyin ölümünün gerçekleştiğini öğrendiğim andan itibaren kızın ailesini yakından tanıyanlara ulaşıp, aileyi organ nakline ikna etmeleri ricasında bulundum.

Aile en baştan durumu reddetti. Çünkü kalbin atıyor oluşuna büyük bir umut olarak sımsıkı sarılmışlardı. Ağzı olanın da konuştuğu bir ortamda beyin ölümü gerçekleşen bir hasta ile bitkisel hayata giren bir hasta arasındaki farkı anlatmak çok zor oldu. Beyin ölümü gerçekleşen birinin 20 gün sonra bile güle oynaya hastaneden çıktığına dair aslı astarı olmayan hikayeler, aileye o kadar çok anlatıldı ki...

YENİDEN DOĞMAK

Benzer fikirlerde olanlara şunu söylemek isterim. Sadece yoğun bakım şartlarında beyin ölümünüz gerçekleştiği takdirde organ bağışı gerçekleşebiliyor. Beyin ölümü ise, tıbben ve hukuken ölüm halidir. Yani beyin fonksiyonlarının geri dönüşümsüz sonlanması anlamına geliyor.

Sık karıştırılan bitkisel hayat ise başka bir durum. Bitkisel hayattaki kişinin solunumu devam eder. Tıbbi destekle uzun yıllar bitkisel hayatta kalıp bazı durumlarda da iyileşip normal yaşamına dönebilir. Beyin ölümünde bu mümkün değil. İleri yaşta olmanız, kronik rahatsızlıklar, sigara ve alkol kullanımı gibi durumlarda organ bağışına engel değil.

Bağışlanan organlar, önce kan ve doku durumlarına sonra da aciliyetlerine göre hastalara naklediliyor.

Organ bağışı yapabilmek için 18 yaşından büyük ve akli dengenin yerinde olması gerekiyor. Siz organlarınızı bağışlamış olsanız bile birinci derece yakınlarınız onayı şart. Bağışçı kadar ailesinin bilinçlenmesi de bu yüzden çok önemli. Misal, nice 18 yaş altı insan yoğun bakım şartlarında hayata veda ederken nicesini kurtaracak sağlıklı organlar toprağa gömülüyor.

Ayrıca 2013 yılından önce yapılan bağışların geçerli olması için elektronik ortamda kayıt yenilenmesi çok önemli.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da , “günah” kavramı üzerinden devam eden yanlış algıyı düzeltmek için çalışmaları var. Bedenin toprağın altında çürümesi yerine hayata tutunmak isteyenlere umut olması kadar değerli bir miras yok. Konuyla ilgili kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Maide Suresi 32’nci ayet ise şöyle der;

“Kim bir insana hayat verirse bütün insanlara hayat verir.”

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar