Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Gaziantep’te ilk yarı bittiğinde Fenerbahçe 1-0 öndeydi. Yine de ilk yarı için ‘tuhaf’ diyenler var. Tuhaf bir 45 dakika mıydı gerçekten?

Skorda bir anormallik yoktu. Hatta gole kadar da her şey normaldi. Henüz 7. dakikada Gaziantepspor sahasından çıkmaya çalışırken Emre Belözoğlu, 5 numara gibi topu söküp almış ve 10 numara gibi Fenerbahçe atağını başlatmıştı. Kuyt’ın savunmayı oyundan düşüren yüksek pası yere düşerken de Emenike topu içeri atmıştı. Emenike’nin gol vuruşunu da ‘normal’ kabul edersek her şey yerli yerindeydi. Ancak golden sonraki bölüm çok normal sayılmamalı. Fenerbahçe form grafiği yüksek bir takım. Ligin en az pozisyon veren takımı ayrıca. Ancak, golden sonra rakibine net ya da flu tam 6 gol şansı verdi konuk takım. Olabilir. Bazen pozisyon da verirsiniz. Ancak garip olan Fenerbahçe’nin bu kadar üzerine gelen bir rakibe karşı aslında çok kolay çıkabileceği kontratakları yapamamasıydı.

İsmail Kartal ikinci yarıya Diego-Selçuk değişikliğiyle başladı. Bu değişiklik ne getirdi Fenerbahçe’ye?

Bu değişikliğe; ofansif oyuncu çıktı, defansif orta saha girdi şeklinde bakarsak hata yaparız. Diego çıkınca yerinde Emre oynamaya başladı. Bunu bir de Mehmet Topal’a sormak lazım aslında. Diego’nun arkasında oynamak mı, yoksa Emre’nin arkasında oynamak mı daha kolay. İzlediğimiz oyun en doğru yanıtı verdi. Emre ilk golün hissedarlarından biriydi. Topal ve Selçuk’u arkasına aldıktan sonra oynadığı bölümde de ofansif kalitesini fazlasıyla gösterdi. Konuk takım 1-0 üstündü ama ilk yarıda oyun Gaziantep takımına bakıyordu. İkinci yarının başında Fenerbahçe hemen oyunda dengeyi sağladı ve çabuk çıkışlarla farkı açıverdi. Önce Sow’un soldan ortasına Kuyt kafayı vurup durumu 2-0’a getirdi. Hemen arkasından da Sow, Caner’in asistiyle 3. golü attı. 66’da ise hazırlanış olarak şahane bir gol izledik. Caner-Emre-Topal üçlüsü nefis bir atağın sonunda Sow’a kale önünde tek vuruşla golü attırdılar. Bu golde Emre’nin kafayla Mehmet Topal’a verdiği pas golün anahtarıydı. Emre bir de penaltı golü atarak farkı beşe çıkardı. Özetlersek; Emre bir on numaradan beklenebilecek her şeyi yaptı ikinci yarıda. Çabuk düşünmesi, çabuk karar vermesi ve çabuk top kullanması büyük fark yarattı. Üzerine gelen rakibe karşı nasıl oynatılması gerekiyorsa öyle oynattı takım arkadaşlarını. Oyunun vitesini kimseye vermedi. Fark buydu.

ÜÇ SILAHŞORLAR DÖNDÜ

Öndeki üçlünün goller bulmuş olması morali tavana çıkarır. 3 puan tamam ama en az o kadar önemli olan golcülerin morali. Zira iç sahada buna da çok ihtiyaç var.

DİEGO KAYIPLARDA

Fenerbahçe öne geçtikten sonra çok pozisyon verdi. Bu kadar olgun bir takım o bölümde hiç kontraya çıkamadı. Diego üzerine düşünülecekse konu başlığı bu olmalıdır. Takım kontraya çıkacaksa bunu organize etme işi büyük oranda Diego’nundur.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar