Tuhaf derbi

HAFIZALARDAKİ derbilere hiç benzemeyen oldukça tuhaf ve tanımlaması zor bir maç izledik. Tuhaflıklar maç başlamadan başladı. Önce Gökhan Gönül’ün seremoniden hemen önce oynayamayacağının anlaşılması ve yerine Mehmet Topuz’un ilk 11’e alınması aslında bir şeylerin habercisi gibiydi. Fenerbahçe en önemli hücum silahlarından birini daha maç başlamadan kaybetmiş oldu.

İlk 20 dakikada ise ayrı bir tuhaflıktan söz edebiliriz. Bu bölümde atmosferi son derece düşük neredeyse hiçbir mücadelenin olmadığı, temposuz bir oyun vardı. Ne tribünler sahadaki tempoyu yükseltecek atmosferi yaratabildi, ne de sahadakiler izleyenleri heyecanlandıracak bir oyun ortaya koyabildiler. Ancak 20. dakikada maça damgasını vuran asıl tuhaflık başlamış oldu. Bu dakikada Ersan ve Necip’ten bir şey yapmadan sıyrılan Emenike, Tolga’yla karşı karşıya pozisyonda topu auta attı. Bir dakika sonra da Kuyt bir fırsat yakaladı, bu iki pozisyon ilk devrenin kale önünde yaşanan ciddi pozisyonlarıydı. Ancak Emenike’nin kaçırdığı golden sonra tribünlerin yoğun protestosunu gördük. Ne Emenike’nin gol kaçırması sürpriz, ne de tribünlerin protestosu. Sürpriz olan şu; Emenike’nin ilk 11’de başlaması. Antrenör ekibi ve Başkan’ın el bebek, gül bebek 25. haftaya kadar taşıdığı Emenike, ikinci kez kendi isteğiyle maçı terk etmeye teşebbüs etti. Hatta formasını da çıkarttı.

Kulüplerin tüzüğünde yazmaz ama formayı çıkartan bir oyuncuya forma tekrar giydirilmez. Emenike’ye tekrar forması giydirildi. Oyunun uzunca bir süre durması, Emre ve Bilic’in arasında geçenler, Fırat Aydınus’un sakin seyri, vesaire vesaire...

Fenerbahçe’nin üç değişikliğinin de zorunlu değişiklikler olduğunu hatırlatalım. Bir de maç öncesi etti dört. Toparlarsak; İsmail Kartal’ın planlamadığı dört değişiklik ve tasarlamadığı bir oyun F.Bahçe’ye galibiyet getirdi. Nasıl oldu da bu maçtan gol çıktı dersek; ancak bir hata ya da hatalar zinciri Fenerbahçe’ye gol getirebilirdi. Böyle de oldu. Necip’in uzatmalarda hücuma çıkışı, Oğuzhan’ın sprinter olmayan bir oyuncunun önüne attığı top, atağın dönüşünde Atiba ve Ersan’ın Webo’nun pasına engel olamayışı, Sow’un golünü hazırlayan hatalar zinciriydi.

Beşiktaş’a bakacak olursak; hesapladıkları sakin ve soğukkanlı bir oyunu izlettiklerini söyleyebiliriz. Üç net gol fırsatı da üretmelerine ve maçın son 20 dakikasında oyuna tamamen hakim olmalarına rağmen, skora yansıyacak son ya da sondan bir önceki aksiyonu yapamadıklarını gördük. Özet yaparsak tuhaf bir kargaşa hali, garip bir futbol gösterisi, daha da tuhaf bir derbi atmosferiyle perde kapanmış oldu.

DERBİDE YİNE SOW

Taraftarının ortak isteği ve desteğiyle oyuna giren Sow, bu derbiyi de boş geçmedi. Yakaladığı tek pozisyonda golü attı.

O FORMA GİYDİRİLMEZ

İzlediğimiz onlarca tuhaflık arasından seçim yapmak zor ama bir büyük kulübün formasını çıkartıp ona tekrar giydirenler de eksi puan alır.