Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Pek çok kişi gibi ben de seçim sonucuna bakınca bir özeleştiri yapıp yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu aralar “Toplumu okuyamadık,” demek çok moda. Birkaç gündür ben de toplumu okuyup okuyamadığımı kendi içimde sorguluyorum.

Sokaklara çıktığımda gördüğüm değişim beklentisi içinde olan bir toplumdu, ama bu sandığa yansımadı. Ancak değişim beklentisi içinde olanlar bile fazlasıyla temkinli, yenilgiye hazır ve içten içe umutsuzdu. Aslında toplumda değişime yönelik bir beklenti var, bir rüzgar var. Olmasa muhalefet bu kadar bile oy almazdı. Sonuçta Kılıçdaroğlu geçmişteki muhalefet oylarından daha fazla aldı.

Ben sokağı yanlış okuduğumu zannetmiyorum. En azından büyük şehirlerde, muhafazakar seçmenlerde bile bir değişim beklentisi vardı. Ben değişim beklentisinin Kılıçdaroğlu’na rağmen, yani aday zayıf olsa da baskın çıkacağını düşünüyordum. Ama kitleler karşılarında rüzgârı arkasına alacak, kitleleri peşinden sürükleyecek bir lider bulamadılar.

Kılıçdaroğlu olsa zaten iki puan şuradan mı gelecek, bir puan buradan mı eklenecek diye bakkal hesabı yapmazdı. Gerçek bir lider fark atar. Sürükleyemediği için de seçmenler güvenli limanda kalmayı, bilmediği sulara açılmamayı tercih etti. Muhalif mahalle “Ben demiştim,” diyenlere çok kızıyor şimdi. Ama demiştim.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar