Turizmci nasıl dayansın

Üç yıl süreyle Covid-19 küresel salgını yüzünden durdular.

Tam ayağa kalkacaklardı, bu sefer Rusya-Ukrayna savaşıyla sallandılar.

Tam onu da atlatacak gibi oldular, büyük deprem felaketiyle tekrar sarsıldılar.

Son günlerde ise tüm bu yaraları sarmak için harekete geçtiler, bu kez de seçim telaşına takıldılar.

Yetmezmiş gibi, emeklilikte yaşa takılanların kazandıkları hakların ödemeleri, işin tuzu biberi oldu.

*

Sözünü ettiklerim, bizim turizmcilerimiz..

Mevcut şartlarda 2023 sezonunu yakalayabilmek, döneme en hızlı şekilde hazırlanabilmek için uğraşıyorlar ama sıkıntıları var.

Nedir onlar?

Birincisi, krediye ihtiyaç duyuyorlar, fakat bankalardan bu imkanı bulamıyorlar.

Kredi hacimleri olmasına rağmen, hem özel hem devlet bankalarından kredi alamıyorlar.

Bu durum da onların nakit akış dengelerinin bozulmasına neden oluyor.

Sezon hazırlıklarını da ciddi şekilde sekteye uğratıyor.

*

Oysa, turizmciler de yerinde ihracat yapan bir sektördür.

İhracatçı sayıldıkları için düne kadar, Eximbank’tan da kredi kullanabiliyorlardı.

Fakat şu anda Eximbank kredilerine de ulaşamıyorlar.

Eximbank bile kredi talep edenleri çok ağır bir kredilendirme sürecine sokuyor.

*

İkinci önemli sıkıntı da, EYT meselesi, yani Emeklilikte Yaşa Takılanlar..

Turizmciler yoğun finans sorunlarıyla uğraşırken EYT’lilerin hak kazanmasıyla, kıdem tazminatlarının ve hak edişlerinin ödenmesi, sektöre ek bir külfet daha getirdi.

Bu külfetle ilgili olarak şu ana kadar devletten Kredi Garanti Fonu'yla ilgili bir açıklama da yapılmadı.

Dolayısıyla sektörü rahatlatıcı bir haber henüz gelmedi.

Geleceği de meçhul..

*

Söz konusu sorunlar, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı, (Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı) Mehmet İşler'i de devlet yetkililerine çözüm çağrısı yapmaya zorluyor.

İşler, 2023 sezonuna hazırlanabilmeleri için turizmcinin ihtiyacı olan kredilerin acilen açılmasını ve EYT’liler için devletin sağlayacağı Kredi Garanti Fonu (KGF) desteğinin açıklanmasını istiyor.

Bunların sağlanmaması halinde, ekonominin lokomotif sektörünün büyük bir kriz içinde kalacağını ve darbe alacağını söylüyor.

Söylüyor söylemesine de, bakalım sesine kulak vereni bulabilecek mi..