4. doz aşının arkasındaki gerçekler
Dün sabah hastalardan üst üste mesajlar geldi. “Dördüncü doz çıktı, ne yapalım?” diye.
Sağlık Bakanlığının özellikle yurtdışına gidecek vatandaşın mağdur olmaması için aldığı bir karar, yanlışlıkla genel aşı uygulama sistemine girince insanlara dördüncü doz aşı mesajları gitmeye başladı.
Bu mesajlar üzerine toplumda sanki üçüncü doz aşı yetmiyor ve herkesin dördüncü dozu da olması gerekiyor gibi bir genel algı oluştu. İnsanlarda bir telaş başladı.
BU GÜNLERE NASIL GELDİK?
Pandeminin tüm ülkeyi kasıp kavurduğu dönemlerde Türkiye’ye ilk gelen aşı Coronavac (Sinovac) oldu.
Sağlık Bakanlığı doğru kararla, ülke genelinde bir önceliklendirme yaparak; ilk planda 65 yaş üstü grubu ve sağlık çalışanlarını arkasından da diyabet, kalp hastaları, kanserli hastalar gibi kronik hastalığı olanları aşı programına aldı.
Bu grubun tamamı Sinovac aşısı oldu.
Bir süre sonra bu kişilerin ikinci doz rapel aşı sırası geldi ve bu kişilerin önemli bölümüne ikinci doz olarak da o dönem eldeki tek aşı olan Sinovac aşısı yapıldı.
Bir süre sonra Biontech aşısı Türkiye’ye geldi, bu süreçten sonra isteyen Biontech isteyen Sinovac aşısı oldu.
Bu arada yapılan bilimsel çalışmalarda inaktif aşıların koruyuculuğunun nispeten daha düşük olduğunun görülmesi nedeniyle üçüncü doz aşıya ihtiyaç doğdu.
İlk iki dozu zorunlu olarak Sinovac aşısı olmuş sağlık çalışanları, 65 yaş üstü kişiler ve riskli kronik hasta grupları dahil isteyen herkese üçüncü doz aşı çıktı.
Bu grupların çoğu üçüncü doz aşıyı Biontech oldular.
Son yapılan araştırmalar iki doz Sinovac bir doz Biontech aşı olanlar ile iki dozunu da Biontech olmuş kişilerde yüksek koruyuculuk oranına ulaşıldığını gösterdi.
BATI - DOĞU AŞI SAVAŞLARI
Bu süreç içinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Çin’in Sinovac aşısına acil kullanım onayı verdi.
Ancak, Avrupa Birliği'nin (AB) 27 ülkesinde geçerli olacak aşı pasaportunda sadece EMA'nın onayladığı aşıların kabul edileceği bildirildi.
EMA'nın şimdiye kadar onayladığı aşılar Pfizer-Biontech, Moderna, AstraZenaca ve Johnson&Johnson oldu.
Türkiye'de de kullanılan Çin’in Sinovac ve Rusya'nın Sputnik V aşısı aşı pasaportu için EMA'nın listesinde yer almadı.
Amerika, İngiltere ve bazı Avrupa Birliği ülkeleri Sinovac aşısını olmuş kişileri ve tek doz Biontech aşılı kişileri ülkelerine girişte aşısız olarak kabul etmeye başladı.
Bu kararlardan zorunlu ilk iki aşıyı Sinovac olan gruplar etkilendi.
Bu kişiler Amerika, Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere’ye girişte karantinaya alınma riskiyle karşı karşıya kaldılar.
Bu durumda bilimsel toplantılara giden doktorlar, yurt dışındaki çocuklarının yanlarına gitmek isteyen yaşlılar, sağlık sorunları için bu ülkelere gidecek kronik hastaların tamamı Avrupa Birliği ülkelerinde ve İngiltere’de sınır kapılarında ciddi sorunlar yaşamaya başladı.
Aslında tüm yayınlarda iki Sinovac, bir Biontech aşısı olan kişilerde, 2 Biontech aşısı kadar; iki Astra Zeneca ya da iki Moderna aşısı kadar koruyuculuk oranının yüksek olduğunu göstermesine rağmen Avrupa Birliği bu politik kararından vazgeçmedi.
Avrupa İlaç Ajansı EMA’nın red gerekçesi Çin’in Sinovac için yeterli veri sunamadığı yönünde.
Doğru olabilir. Ama Sinovacın rapor ettiği verilerle Dünya Sağlık Örgütü'nün acil onay vermesi yeni birtakım problemleri de gündeme getiriyor.
Buradaki en önemli sorular, Dünya Sağlık Örgütü kandırıldı mı, Avrupa İlaç Ajansı EMA, DSÖ'ye güvenmiyor mu yoksa Avrupa Birliği'nin aldığı karar ticari ve politik kararlar mı? Bunların gerçek yanıtını bilmiyoruz.
Ama bu karardan dünyada Sinovac kullanan 33 ülkenin vatandaşı etkileniyor.
SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN ALDIĞI TEDBİR VE GELECEKTEKİ AB AŞI POLİTİKALARI
Bütün bu gelişmeler üzerine Sağlık Bakanlığı sadece bu ülkelere seyahat eden vatandaşlarının yurt dışında mağdur olmamaları için dördüncü doz aşı Biontech’e izin verdi.
Ancak bu karar elektronik sisteme hatalı olarak girip herkese açılınca sanki koronadan korunmak için dördüncü doz aşının herkese yapılması gerekli imajını oluşturdu.
Sonra bakanın tweeti ile durum düzeltildi.
Sonuçta dördüncü doz aşıya ihtiyaç olduğunu gösteren bir çalışma yok.
Yoksa eldeki tüm veriler üç doz Sinovac olanlarda, iki doz Sinovac ve bir doz Biontech olanlarda ya da iki doz Biontech aşısı olan kişilerde hem hastalığın bulaşma riski, hem yoğun bakıma düşme olasılığı, hem de hastalıktan ölümlerden korunması açısından yeterli korunmanın sağlandığını göstermektedir.
Olay, ülkeler arası politikalara yansıyan aşı savaşlarının bir parçası. Ya da aşıların ülke politikalarını belirleyen bir araç olarak kullanılması.
Hele bazı Avrupa Birliği ülkelerinin resmi sitelerinde başka ülkelerde yapılan Biontech aşılarının da kabul edilmeyeceği, sadece Avrupa Birliği ve Amerika’da yapılmış Biontech’i kabul edileceğine dair yazılar var. Bu henüz uygulamada değil ama buradan Avrupa Birliğine girişlerin bazı ülkelere kısıtlanması, göç politikalarının yeniden yapılandırılmasına kadar uzun ve ince bir yol olabilir.
Türkiye halen İngiltere’nin kırmızı listesinde, çift Biontech aşılı olsanız da 10 gün karantina olmadan giremiyorsunuz, ama delta virüsün kaynağı Hindistan turuncu listeye geçirildi.
Gelecek günlerde sanırım aşı konusunda ülkeler arası karşılıklı sürpriz kararların alınacağı çok daha ilginç olaylar yaşayacağız.
- Metin Arolat'ın zamansız kaybı, spekülasyonlar ve genç yaş kalp krizi ölümlerinin ardındaki gerçek1 hafta önce
- Bir endokrinolog gözüyle Cezaylrli boksör olayı1 ay önce
- Dr. Ekrem Tunçer'in katili kim?7 ay önce
- Kombo virüs salgını: Yeniden maske takma zamanı mı?8 ay önce
- Sayın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e açık mektup9 ay önce
- Karaciğer naklinde büyük devrim1 yıl önce
- Yeni kuşak zayıflama ilaçları dünyada obezite salgınının kontrolünde nasıl bir rol oynayacak?1 yıl önce
- Depremde yaşamlarını yitirenlerin kimlik tanımı: Aileler için çok önemli insani ve hukuksal boyutları olan sorun, çalışmalar hangi aşamada?1 yıl önce
- Tip 1 diyabetli çocukların sensör geri ödeme umutları nasıl yok ediliyor? Soru işaretleriyle dolu bir bürokrasi sarmalı1 yıl önce
- Diyabetli çocukların sensör sorunu acil çözüm bekliyor1 yıl önce