(IŞ)İD'in Türkiye hesapları tutar mı?
SURUÇ katliamının ardından (IŞ)İD’in bu saldırıda kısmen iç içe geçmiş 4 hedefinin olabileceğini ileri sürmüştüm. Geçen kısa süre zarfında yaşananlar örgütün bu hedeflerine ulaşmada epey bir ilerleme kaydettiğini gösteriyor. Sırayla gidecek olursak:
1) (IŞ)İD’in bu saldırıyı, Suriye’de, Rojava’da, örneğin Kobani ve Telabyad’da PYD/YPG karşısında aldığı mağlubiyetlerin intikamını almak için yapmış olduğunu varsayarsak, bu hedefine bir ölçüde ulaşmış olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu kolay bitecek bir intikam duygusu olmadığı için Kürt siyasi hareketinin ve ona yakın duran kesimlerin kurum, kişi ve faaliyetlerine yönelik yeni saldırılar olacaktır.
2) Bu saldırının PYD ve destekçilerinin moralini bozma ve Suriye Kürtlerine yönelik lojistik desteğe darbe indirme gibi bir boyutu muhakkak olsa gerek. Bu da bir ölçüde gerçekleşmiş olmalı ki HDP sözcüleri her vesileyle Rojava ile dayanışmanın kesilmemesi, tam tersine güçlendirilmesi çağrısı yapıyorlar.
3) Suruç saldırısının bir amacının da (IŞ)İD Türkiye’de zaten var olan kitle tabanını geliştirmek olduğunu düşünüyorum. Bunda epey bir mesafe kat etmiş olduklarını çıplak gözle bile müşahede etmek mümkün. Ülkenin büyük kesimi bu terör saldırısında hayatlarını kaybedenler için üzülürken, PKK karşıtlığı başta olmak üzere kimi siyasi nedenlerle bu vahşeti makul görenler de oldu. Öte yandan zaten şu ya da bu nedenle (IŞ)İD’e karşı ilgi duyan kişilerin hatırı sayılır bir bölümünün, bu büyük (ve vahşi) güç gösterisinin ardından iyice (IŞ)İD’in büyüsüne kapılmış olduklarını tahmin edebiliriz.
SAVAŞ TAŞINIYOR
4) Son olarak bu katliamın ardında, (IŞ)İD’in Suriye’deki savaşı, en azından PYD ile kendi arasındaki savaşı Türkiye topraklarına taşıma arzusu vardı. Aslına bakılacak olursa bu yazıya otururken (IŞ)İD’in bu emeline nail olamadığını yazacaktım. Çünkü Kobani kuşatması nedeniyle yaşanan 6-7 Ekim olaylarının benzerleri, büyük ölçüde HDP’nin gayretleriyle yaşanmamıştı. Hatta bu durum birilerini o kadar rahatsız etmişti ki, Selahattin Demirtaş’ın sözleri eğilip büküldü, İstanbul’da ve Güneydoğu’nun farklı yerlerinde bazı maskeli sivil şahısların ellerinde otomatik silahlarla boy göstermeleri köpürtüldü.
Ne var ki PKK’nın askeri kolu HPG tarafından yapılan açıklamayla, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar’ın evlerinde öldürülmeleri “Suruç katliamına misilleme” diyerek üstlenildi.
Bu aşamadan sonra (IŞ)İD-PYD savaşının (IŞ)İD-PKK olarak Türkiye’ye taşınmasının ve PKK ile devlet arasında uzun bir süredir yaşanan çatışmasızlığın sona ermesinin önüne nasıl geçilebilir, belirsiz. Önümüzdeki sürecin tüm Türkiye’ye, ama özel olarak HDP ve Kürtlere ciddi ölçüde zarar verme ihtimali çok yüksek.
Bu durumdan en çok (IŞ)İD’in memnun olacağı da muhakkak.
- PKK ateşkesi sonlandırabilir mi?9 yıl önce
- HDP hatadan dönmekte gecikti9 yıl önce
- Ankara'nın hedefinde IŞİD mi, PYD mi var?9 yıl önce
- 'Hedef PYD değil, IŞİD'in Batı'ya genişlemesini engellemek'9 yıl önce
- Erken/tekrar seçim olursa...9 yıl önce
- AKP-MHP en kolayı gözüküyor ama...9 yıl önce
- Kürtlerin sistemin merkezine yolculuğu9 yıl önce
- 'AKP'ye oy veren kitlede MHP'li oranı yüzde 8'9 yıl önce
- İzmir performansı sandığa yansırsa, HDP barajı rahat aşar9 yıl önce
- Kılıçdaroğlu, projesini Ruşen Çakır'a anlattı9 yıl önce