Melo ve Beşiktaş taraftarı...
ASLINDA her şey çok güzel başlamıştı dün gece... Beşiktaş taraftarı, zorlu Galatasaray derbisi için "rekor" hedefi ile doldurmuştu Atatürk Olimpiyat Stadı tribünlerini. Karşılaşma boyunca da hem atmosfer hem de oynanan futbol çok güzeldi. Sahada kora kor bir mücadele vardı. Ancak tüm bu güzel görüntüler uzatma dakikalarında ne yazık ki son buldu...
Kabul etmek gerekir ki Melo'nun Motta'ya yaptığı hareket hem çok sert hem de çok gereksizdi. Brezilyalı futbolcu, bu hareketinin bedelini kırmızı kart ile ödedi. Ödedi ödemesine ama rahat durdu mu? Elbette hayır. Ne yaptı? Sahayı terk ederken yaptıkları ile tribünleri çılgına çevirdi. Siyah-Beyazlı taraftarlar da ne yazık ki Melo'ya uyup sahaya indi. Görmek istemediğimiz görüntüler yaşandı.
Öncelikle şunu söylemek gerekir ki çıkan olaylarda Beşiktaş taraftarlarının suçu olduğu kadar Melo'nun da kabahati var. Ancak ortada şöyle de bir gerçek duruyor; Melo bu tür hareketleri hep yapıyor. Daha önce de aynı şeyleri defalarca yaptı ancak kendisine gösterilen tepki dün gece tavan yaptı. Peki ya taraftarların hiç mi suçu yok? Elbette onlar da kabahatliler. Takım 90 dakika boyunca sahada canla başla mücadele etmiş, muhteşem bir performans ortaya koymuş, kora kor bir mücadele sergilemiş. Hakem hataları ve bazı saha içi nedenlerden dolayı 2-1 geriye düşmüş olabilirler. Maçı kaybededebilirler. Hatta liderliği de kaptırmış olabilirler. Her ne olursa olsun bu yaşananlara değer miydi? Bu kadar güzel başlayan bir derbiyi bu şekilde sonlandırmaya değer miydi?
Şimdi muhtemelen Beşiktaş'a çok büyük cezalar kesilecek. Ve inanın bu cezalar; Siyah-Beyazlılar'ın şampiyonluk yarışındaki durumunu Galatasaray mağlubiyetinden kat be kat daha fazla etkileyecek. Lige 4'te 4 yaparak başlayan, sahada çok iyi bir performans ortaya koyan, şampiyonluk hedefi etrafında kenetlenen camiaya gerçekten yazık oldu...
Derbide yaşanan olaylar dün geceki her şeyi gölgeledi ancak kısa da olsa sahadaki futbolu değerlendirelim. Mücadele müthişti. Beşiktaş oyuna iyi başladı ancak sonunu getiremedi. 1-0 öne geçtikten sonra bulduğu pozisyonları değerlendirebilse her şey farklı olurdu. Galatasaray ise geriye düştüğü anda abondane olsa da toparlanmayı bildi. Özellikle ikinci yarıda 'usta' ayaklarının katkısıyla öne geçti. Tabii hakem Fırat Aydınus'u da unutmamak lazım. İkinci golden önce Burak'ın topu elle kontrolünü görmemek, gerçekten büyük bir "yetenek" gerektiriyor. Zaten bu pozisyon, maçın kırılma anıydı...
- Mancini ayrılmak istiyor!10 yıl önce
- Fenerbahçe kaosa itti10 yıl önce
- Hiçbir şey bitmedi ama...10 yıl önce
- Geceyi kurtaran adam: Ersun Yanal10 yıl önce
- Defans hatası kalite farkı10 yıl önce
- Her zaman Kayseri çıkmaz!10 yıl önce
- Puan dağıtmaya devam ediyor10 yıl önce
- Futbol adına ne varsa...10 yıl önce
- Burak Yılmaz'ı böyle bilmezdik10 yıl önce
- 2 puan daha çöpe gitti10 yıl önce