Aman Göztepe'ye zarar vermeyelim!
4 Haziran’da Antalya’da oynanan Göztepe-Eskişehirspor maçında çıkan olaylar nedeniyle Antalya Başsavcılığı (Göztepe ve Eskişehirsporlu) 77 kişi hakkında “Örgüt Üyeliği” savıyla gözaltı kararı çıkarmış, bunlardan 55’i gözaltına alınmıştı.
İşin içine örgüt iddiası girdiğinde, istenecek cezaların boyutu da bir hayli yükseldiği için hepimizi bir korku sardı.
Antalya Savcılığı’nın, neden ve hangi somut kanıtlarla böyle bir iddiada bulunduğunu anlamakta zorluk çekenler, ‘örgütlü suç’ sözlerine isyan ediyor...
GÖZDAĞI GİBİ
İddianamelerin ciddi çalışmalar sonucu hazırlandığı varsayımından hareket edildiğinde, böyle bir iddianın masum bir ‘gözdağı’ olmadığı gerçeği ortaya çıkar.
Tamam da, sayın savcının, işlenen suçun ‘örgütlü’ olduğuna nasıl karar verdiğini anlamakta zorlananlar hiç az değil.
Antalya’daki maça otobüsler tutarak birlikte gitmeleri mi, örgütün göstergesi?
Eğer otobüsler Göztepe Kulübü tarafından tutulmuşsa ve bu nedenle suçlamayı Göztepe’nin Başkanına uzatmaya kalkarlarsa, komik bir durum ortaya çıkmaz mı?
Yoksa hep birlikte tezahürat yapmış olmaları mı, işlenen suçun örgütlü olduğunun kanıtı?
Elbette benzer iddiaların sayısını artırarak, işi trajikomik hale getirmek mümkün.
İDDİA TUHAF DA...
Elbette, bu olayda yanlışlar çoktur. İddiaya göre, stadyumda tehlikeli maddeler bulundurulmuş ve kamu malına zarar verilmiştir.
Bunların hesabının sorulmasına sanırım kimse karşı çıkmaz.
Sadece suçlu ile suçsuzun ayırt edilmesi beklenebilir. Ancak, taraftarlarımızın ayağını denk alması gereken konular da az değil!
Göztepe, uzun yıllardır Süper Lig’de bir takımı olmayan İzmirliler için bir gurur olmuştur.
Onun Süper Lig’de oynayacağı maçlarda, bu mutluluğumuzu maçın başından sonuna kadar yapacağımız tezahüratlarla göstermek; heyecanımızdır, mutluluğumuzdur aynı zamanda da görevimizdir.
Ancak bu mutluluğu şiddete ve tribün terörüne döndürmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.
Taraftarlarımız, bundan sonra çok daha dikkatli davranmalı, Göztepe’yi desteklerken kulüplerine zarar verebilecek davranışlardan uzak durmalıdırlar.
Antalya Savcılığının aldığı karar elbette kolay kabul edilecek bir karar değildir.
Başka illerdeki benzer olaylar göz önüne alındığında, hiçbirinin taraftarlarının ‘suç örgütü’ kurmakla suçlanmamış olduğu görülür.
O olaylarda işlenen benzer suçların ‘örgüt suçu’ kabul edilmemesi elbette doğrudur.
Çünkü maçlardaki taşkınlıkların örgütsel olduğunu iddia etmek sporun doğasına aykırıdır.
Peki ama nasıl oluyor da, başkaları için ‘doğrusu’ yapılırken, İzmir’in Göztepelileri ‘suç örgütü’ kurmakla suçlanabilmektedirler?
DİKKATLİ OLUNMALI
Bu takımın Süperlige çıkması uzun yıllar beklendi. Göztepe’yi layık olduğu yere getirenler, onun ‘asansör takım’ olmaması için ellerinden geleni yapmakta, yaptıkları transferlerle de umutlarımızı artırmaktadırlar. Göztepemizin coşkulu taraftarları, sorumluluk duyguları içinde davranmalı ve ona zarar verecek davranışlardan uzak durmalıdırlar.
- Gelecek geldi geliyor!6 yıl önce
- Bilim kurgu deyip geçmeyin6 yıl önce
- Levent Köstem Müzesi6 yıl önce
- Taze balık ve Omega 36 yıl önce
- Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şubesi6 yıl önce
- Pandomim ve Ulvi Arı6 yıl önce
- Kent Koleji'nde bir şampiyon6 yıl önce
- Yaşamda "iki şey"in önemi6 yıl önce
- Karadenizliler ve futbol6 yıl önce
- Uçuş vertigosu6 yıl önce