Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Kent Koleji’nde, Brezilya’da yapılacak bilimsel bir yarışmaya katılması planlanan projeler sunuluyordu. Projelerden biri, benim ilgi alanıma doğrudan girmese de, yüksek bir bilimsellik taşıyor gibiydi.

Sunumlar sona erdiğinde aklımda hep o proje vardı. Daha doğrusu, sürekli bu projenin ‘orijinal’ olup olmadığını düşünüyordum. İlk olarak internete girerek, bilimsel çalışmada kullanılan sözcükler üzerinde bir araştırma yaptım. Anladığım şuydu;

Bu çalışmada kullanılan ‘alg’ denen su yosunları üzerinde ve; Mars gezegeninde yaşam koşullarının sağlanması konusunda çok çalışma yapılmıştı...

Ama, bu projeye benzer bir çalışma yoktu. Yani, su yosunlarının kullanılması sonucu Mars yüzeyindeki buzulları etkileyerek, canlıların yaşamasını sağlayacak koşulların oluşturulması konusunda bir bilimsel çalışmaya ulaşamamıştım.

UMUTSUZCA BEKLEDİM

Yine de, bu konuda bir çalışma yapılmış olduğunu düşünerek, Brezilya’dan gelecek sonucu umutsuzca beklemeye başladım! Ve mutlu açıklama, Güzelbahçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden geldi;

“Kent Koleji Anadolu Lisesi Öğrencisi Sudenaz Çelik, Brezilya Mostratect’te yapılan, dünyanın en prestijli bilimsel proje yarışmalarından birinde, Mars’ta Yaşam projesi ile dünya birincisi oldu...”

Evet, bu proje dünya birincisi olmuştu.

Proje, birinci olmasının yanı sıra NASA’ya da gönderilmişti.

NASA’ya gönderilmiş olması, en az birinci olması kadar, hatta ondan bile önemli bir olaydı.

Bunun anlamı şuydu; Sudenaz’ın üzerinde çalıştığı bilimsel proje, Mars üzerine yapılmakta olan çalışmalara yeni bir boyut getirebilecekti.

DANIŞMANLAR ÖNEMLİ

Bilimsel çalışmalarda, çalışmayı yürüten kadar, Batı ülkelerinde ‘Mentor’ olarak adlandırılan, danışmanlar da çok önemlidir. Başarılı çalışmacıların, her konuşmalarında kendilerine yol gösteren danışmanlarının adlarını anmaları bu yüzdendir.

Nobel Ödülü kazanan Prof. Dr. Aziz Sancar, İsveç’te ödülünü alırken yaptığı konuşmada, İstanbul Tıp Fakültesi’nde kendisine yol gösteren hocası Prof. Dr. Muzaffer Aksoy’un adını anması bu yüzdendir.

Sudenaz, bilimsel bir ufka sahip olması yönünde en büyük desteği evinde almış olmalı! Bir bilim adamı olan babası, herhalde Sudenaz’ın hücrelerine bilim ve araştırma sevgisini daha çocukluktan enjekte etmiştir. Ancak, Kent Koleji’ndeki bilimsel ortamın da hakkını vermek gerekir! Böylesi projelere verilen destek, her türlü kaygının üzerinde olmasaydı...

Adil Can, Deniz Murtezaoğlu ve Nilüfer Çelik, Sudenaz’a önemli yönlendirici ve ufuk açıcı katkılarda bulunmasaydı...

Elbette, böyle bir projenin ortaya çıkması mümkün olmazdı...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar