Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya 18 yıl boyunca kocalarını günden güne zehirleyerek öldüren Macar kadınları | Dış Haberler
        1

        Budapeşte'nin yaklaşık altmış mil güneydoğusunda, Tisza Nehri üzerinde Nagyrev isimli bir köy bulunuyordu. Her şey 1911 yılında Zsuzsanna Fazekas adında bir kadının gelişiyle başladı. Fazekas tüm köye kendini ebe olarak tanıttı.

        Fazekas için ortaya atılan iddialardan bazıları, hemşirelik becerilerini öven birkaç doktorun tavsiye notlarını yanında getirdiğini söylüyor.

        Fotoğraf temsilidir

        2

        Fazekas'ın şüpheli hemşireliğinin yanında şüpheli de bir geçmişi vardı. Kocası gizemli bir şekilde ortadan kaybolmuştu. Köydeki birkaç kişi dışında bu konuyla kimse ilgilenmemişti.

        Nagyrev köyünde o sıralarda bir doktor yoktu doğal olarak Fazekas'ın halk tarafından kabul edilmesi çok da uzun sürmedi. Fazekas; köylüleri tedavi etti, kadınların evde yaşadıkları sorunlara dair birçok tavsiye verdi. Hatta zamanla istenmeyen gebelikleri engellemek için kürtaj da yapmaya başladı. İddiaya göre; 1911 ile 1921 arasında, on kadar yasa dışı kürtaj yaptı.

        Fotoğraf temsilidir

        3

        O zamanlar Macar toplumunda görücü usulü evlilikler yaygındı. Genç kızlar, aileleri tarafından kendileri için seçilen yaşlı erkeklerle evlendirildi. Durum ne olursa olsun boşanmak gibi bir seçenek yoktu. Kadınlar istemediği evliliklerle yaşamak zorundaydı.

        Ancak her şey 1. Dünya Savaşı'nın başlaması ve tüm erkeklerin savaşa gitmesiyle değişti. Köyün dışına savaş esirleri için kamplar kuruldu. Esirler, erkeklerin yokluğunda tarlalarda çalışmak üzere askere alındı. Birçok kadın, kocalarının yokluğunda genç askerlerle yakınlaştı.

        Fotoğraf temsilidir

        4

        Ne var ki savaş bittiğinde erkeklerin eve dönmesi ile kadınların özgürlüğü yeniden kısıtlandı. Ancak kadınlar, erkeklerin yokluğunda özgür yaşamaya alışmıştı; çareyi Fazekas'a başvurmakta gördüler.

        Fazekas, köy kadınlarını sorunlu kocalarından kurtarmak için bir yol buldu. Sinek yakalamak için kullanılan kağıt şeritlerin içerisinde yer alan, zehirli madde arseniği kaynattı ve zehri küçük şişelere doldurdu; kadınlara zehri kocalarının yemeğine veya kahvesine eklemeleri talimatını verdi.

        Fotoğraf temsilidir

        5

        Kısa süre sonra köyün erkeklerinde açıklanamayan ölümler meydana gelmeye başladı. Fazekas, bunun koleradan veya ishalden olduğunu söylediğinde kimse onu sorgulamadı. Fazekas'ın suç ortağı Susi Oláh, ölüm sebebi olarak, resmî belgelere "doğal nedenler" diye yazdı.

        Bu ölüm furyasından payını alan sadece erkekler değildi. Zamanla daha fazla kadın Fazekas'a başvurdu. Erkeklerin yanı sıra; akrabalar, ebeveynler ve hatta çocuklar bile zehirlenerek öldürüldü. Arsenik zehirlenmesinden kaç kişinin öldüğüne dair kesin bir bilgi yok ama iddialar 300'ten fazla kişi olduğu yönünde.

        Fotoğraf temsilidir

        6

        Komplo, 1929'da küçük bir yerel gazetenin editörüne yazılan isimsiz bir mektubun ardından ortaya çıktı. Yetkililer köy mezarlığından 50'den fazla ceset çıkardı; 46 tanesi arsenik içeriyordu.

        Yakındaki Szolnok ilçe merkezinde, 1929'dan itibaren 26 kadın yargılandı. Sekizi idam cezası aldı, geri kalan yedisi müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Çok azı suçunu kabul etti ve nedenleri hiçbir zaman tam olarak açıklanmadı. Fazekas tutuklanmadan önce köy kadınlarına verdiği zehri içerek intihar etti.

        Fotoğraf temsilidir