2 çocuğun ölümünde 2.5 yıldır izin bekleniyor! Acılı baba: Bölgede hâlâ önlem alınmadı
Tekirdağ'da taşan derenin sularına kapılan 9 yaşındaki Burak Önder ile 13 yaşındaki Mustafa Aslan'ın ölümüne ilişkin bilirkişi heyeti raporunda, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile Ergene Belediyesi "asli" kusurlu bulundu. Rapor sonrası soruşturmayı yürüten Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, 2 belediyenin fen işleri müdürlüğündeki devlet memurlarının soruşturulması için İçişleri Bakanlığı'ndan izin istedi. Ancak olayın üzerinden 2.5 yıl geçmesine rağmen henüz bir yanıt gelmedi; herhangi bir dava açılamadı. O dönem mahalle muhtarı olan ve selde oğlu Mustafa Aslan'ı kaybeden Hüseyin Aslan, "Bununla ilgili kendimde bizzat Ankara'ya gittim. Görüştüm ve izin verileceği söylendi ama hâlâ bekliyoruz. Olayın olduğu bölgede hâlâ bir önlem alınmadı. Buraya iki demir koyup, işi bitirdiklerini sandılar. Aileler, yavrularının mezarı başına vardığı zaman içi kan ağlıyor" dedi
Tekirdağ'da taşan derenin sularına kapılan Burak Önder (9) ile Mustafa Aslan'ın (13) ölümüne ilişkin bilirkişi heyeti raporunda, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile Ergene Belediyesi "asli" kusurlu bulundu. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma için İçişleri Bakanlığı'ndan izin istedi. Ancak olayın üzerinden 2.5 yıl geçmesine rağmen henüz bir yanıt gelmedi; herhangi bir dava açılamadı.
Ergene ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde, 25 Haziran 2021'de sağanak nedeniyle derenin taşması ile kıyıda oyun oynayan Burak Önder, kardeşi Barış Önder ve arkadaşları Mustafa Aslan, suya kapıldı. Dere üzerindeki kanalizasyon künkleri içinde 500 metre mesafedeki dere yatağına sürüklenen Burak Önder ile Mustafa Aslan hayatını kaybetti; Barış Önder çevredekilerce kurtarıldı.
Çocukların ölümünün ardından Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında; İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Dr. Murat Kuruoğlu, Dr. Fethi Kadıoğlu ve Dr. Oral Yağcı'dan oluşan bilirkişi heyeti, bölgede 10 Şubat 2022'de inceleme yaptı.
2 saat süren incelemede heyet, çocukların içinde sürüklendiği beton künkleri metreler ile ölçtü. Boğulmaktan son anda kurtarılan Barış Önder de olay günü yaşadıklarını heyete anlattı.
Bilirkişi heyeti, hazırladığı raporu Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu. Raporda, olayda herhangi bir kasıt bulunmadığı, kaza olduğu nitelendirildi. Olayın meydana gelmesinde, hidrolik olarak açık kanalın etrafında; insan girişini engeller nitelikte tel, çit ve benzeri herhangi bir önlem alınmamış olmasının etkisine dikkat çekilen raporda, "Benzer şekilde yolun kenarında zemin altında yer alan betondan yapılmış 200 metre uzunluğundaki boru menfezlerin ağzında boruya katı madde girişini engeller nitelikte koruyucu bir ızgaranın olay sarihinde bulunmuyor olması da başka bir etken olarak değerlendirilmiştir" denildi.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile Ergene Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'nün 'asli kusurlu' bulunduğu raporda, şunlar kaydedildi: "2016-2017 yılları arasında açık kanalı, kapalı kanal haline getiren idarenin belirlenmesi gerekmektedir. Bu idareler kapsamında ise Ergene Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'nden hangisinin kanalı kapalı hale getirdiğinin belirlenmesi halinde; gerek kanal girişlerinin güvenliğinin sağlanmaması gerek yoldan gelen suyun taşkın yapmasına neden olması kapsamında, su kenarında bulunan menfezlerin ani suyla yaşamlarını yitirmesine neden olduğu değerlendirmesi yapılmıştır. Bu nedenle bu işleri yapan idarenin gerekli özeni borunun yerine getirilmemiş olması karşısında, 2016-2017 arasında kapalı kanalı usule uygun yapmayan idarenin asli kusurlu olduğu takdiri savcılığınıza ait olmak üzere değerlendirilmiştir."
Raporda ayrıca olayın meydana geldiği bölgede otoyolun menfez bölgesinde oluşan deformasyona da müdahale edilmediği kaydedildi. Otoyolun bakımından sorumlu belediyenin bu nedenle 'tali kusurlu' bulunduğu raporda, "Bu açıdan 2016 yılında kapalı kanal yaparken bu kanalın yola etkisinin göz önüne alınmadığı yoldaki deformasyon artışı ile sabittir. Deformasyonlar olmasına rağmen yol bakımı sırasında da 2018 yılından olayın olduğu tarihe kadar da müdahale edilmediği de görülmektedir. Bu açıdan yolun bakımından sorumlu idarenin tarihleri göz önüne alarak belirlenmesi ve bu idarenin olayın oluşumunda denetim eksikliği kapsamında takdiri savcılığınıza ait olmak üzere tali kusurlu olduğu değerlendirmesi yapılmıştır" denildi.
Öte yandan bilirkişi raporunda, Mustafa Aslan'ın babası Hüseyin Aslan ile Burak Önder'in babası Mehmet Önder'in de ifadelerine yer verildi. Her iki baba da yağmur sularının bölgede sürekli biriktiğini, bu durumu Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'ne (TESKİ) dilekçeyle bildirdiklerini aktardı. Aileler, uyarılara rağmen önlem almayan Ergene Belediyesi, TESKİ ve Büyükşehir Belediyesi yetkililerinden davacı ve şikayetçi olduklarını kaydetti. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı da bilirkişi raporunda 'asli' kusurlu bulunan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile Ergene Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'ndeki devlet memurlarının soruşturulması için İçişleri Bakanlığı'ndan izin istedi. Ancak olayın üzerinden 2,5 yıl geçmesine rağmen henüz bir yanıt gelmedi.
O dönem mahalle muhtarı olan ve selde oğlu Mustafa Aslan'ı kaybeden Hüseyin Aslan, "2,5 yıl önce Cumhuriyet Mahallesi'nde 2 çocuğumuz, belediyenin üzerini kapatmadığı bir mazgaldan ansızın düşerek hayatlarını kaybettiler. Bilirkişi raporunda failler belli; soruşturmayı yürüten Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, İçişleri Bakanlığı'ndan gerekli izinleri bekliyor. Bununla ilgili kendimde bizzat Ankara'ya gittim. Görüştüm ve izin verileceği söylendi ama hala bekliyoruz. Olayın olduğu bölgede hala bir önlem alınmadı. Buraya iki demir koyup, işi bitirdiklerini sandılar. Aileler, yavrularının mezarı başına vardığı zaman içi kan ağlıyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu iki aile 2,5 yıldır için için yanıyor. Bu işle ilgili faili olan Ergene Belediyesi ve TESKİ; kim sorumlusu ise bizzat cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.
Olaydan 3 ay önce mahalle muhtarı olarak kendisi ve Yeşiltepe Mahallesi muhtarı Hüseyin Doğru'nun Ergene Belediyesi ve TESKİ'ye derede su birikmesi üzerine dilekçe ile başvurup önlem alınmasını istediklerini belirten Aslan, "Hastane kurulacak diye buranın altyapısını yapılması ile ilgili herhangi bir dönüş, herhangi bir gelişme olmadı. Savcıların elinde her iki muhtarlığın verdiği dilekçeler mevcut. Ve dilekçeler dosyaya eklendi" dedi.
Ölen çocukların ailelerinin avukatı İbrahim Doğan, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açtığı soruşturmanın devam ettiğini söyledi. Ergene Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ile Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'nün kusurlu olduğunun bilirkişi raporunda yer aldığını belirten Doğan, "Rapor, burada gereken güvenlik tedbirinin alınmadığı, gerçekleşen sel felaketi ile ilgili olarak bunun önlenebilecek bir olay olduğu, gereken ıslah çalışmalarının yapılmadığı yönünde. Çocukların boğulduğu noktada en ufak bir ıslah çalışması, tedbiri alınmış olsaydı; bu olayın gerçekleşmeyeceği yönünde ve çocukların bu olayda herhangi bir şekilde kusurlarının bulunmadığı bilirkişi raporu düzenlenmiştir. Bilirkişi raporundan sonra; kısa bir süre içerinde davanın açılabileceğini, kamu davası açılabileceğini düşündük. Vekilleri ve ailesi olarak umutlandık ancak bu olay sonrasında, bilirkişi raporundan sonrasında da Cumhuriyet Savcılığının talep etmiş olduğu iznin gelmemiş olması sebebiyle hala bir kamu davası, ceza davası açılmış değil. Ancak aradan 2,5 sene gibi bir zamanın geçmesine rağmen hala soruşturma izinleri gelmedi. Soruşturma izinleri haricinde aslında dosyada eksik bir şey yok. Aileler mağdur. Bir an önce kamu davası açılmak suretiyle olayın gerçekleşmesindeki sorumluların, yetkililerin ortaya çıkartılarak, gerekli cezayı almalarını talep ediyorlar" diye konuştu.