5 soruda "Yalnız Kurt" operasyonu
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi adı ister savunma ve terörle mücadele amaçlı olduğu için, "Barış Pınarı" isterse ABD'nin Türkiye'yi yalnız bıraktığı, destek vermediği ve hava sahasını açmadığı için, "Yalnız Kurt" olsun, Türkiye birkaç gün içinde Suriye'nin kuzey doğusuna yönelik operasyonu başlatacak. Bülent Aydemir'in yazısı
ABD'nin binlerce TIR'la eğitip donattığı, bazı körfez ülkelerinin para desteğini esirgemediği terör örgütü PKK/YPG'nin önemli bir mukavemet sergilemesinin beklendiği operasyon, Türkiye için olmazsa olmaz bir nitelikte. Hazırlıkları 1 yıldır sürdürülüyor ve artık kaçınılmaz. Türkiye, güney sınırında kendisini sürekli rahatsız edecek ve uluslararası egemen yapı tarafından kullanılacak bir terör koridorunu önlemek istiyorsa bu operasyonu yapmaktan başka çaresi yok.
Hemen belirtelim ki bu operasyon, Irak'ın kuzeyinden başlayıp Suriye sınırı boyunca tesis edilecek 30-35 kilometre derinliğinde bir Mavi Kuşak/Güvenli Bölge Entegre Stratejisi'nin devamı niteliğinde. Yani bir devlet projesi olarak Türkiye'nin güvenliği ve bekâsı için yürütülen terörle mücadelenin bir parçası.
Operasyonun bir ayağı Irak'ın kuzeyinde oluşturulan fiili tampon bölgede (sınır düzeltme), diğer ayağı Hakurk'ta/Kandil'de, bir ayağı Cerablus/El Bab'da... Şimdi sırada Fırat'ın batısında kalan terör yuvası Münbiç ile birlikte Fırat'ın doğusunda kalan saha Tel Abyad, Kobani, Kamışlı, Resulayn... var. Şimdilik Cezire bölgesine itilmesi planlanan terör örgütünün ileriki dönemlerde başka bölgelerde yaşamasına da isin verilmeyecek. Yani PKK için artık oyun bitti, alan daralıyor... Şimdi, riskleriyle birlikte 5 soruda bu operasyonun detaylarına bakalım:
OPERASYONUN DERİNLİĞİ VE ASKERİ RİSKLER?
ABD hava sahasını açmadığı için ve Türkiye'nin 15-20 gündür katıldığı, IŞİD'le mücadele maksatlı çok uluslu görev gücünden çıkarıldığı için operasyon hava sahası kapalı bir şekilde icra edilecek. Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri ve istihbarat birimleri, terör mevzi ve barınaklarının tümünü fotoğraflamış ve işaretlemiş durumda. Tabi olağanüstü durumlara karşı her zaman marj konulması gerekir. Asimetrik terör gruplarına karşı düzenli ordu harekatlarında her zaman bir risk payı bırakılır. Yaralı tahliyesi ve hava unsurlarıyla tahkimatlarda sorunlar yaşanabilir ancak ilk operasyon, sınırın 5-15 kilometrelik bölümündeki hedeflere yapılacak. Fırtına obüsleriyle belirlenen hedefler kolaylıkla vurulabilir; ayrıca F-16'lar, açık Suriye sahasında, hava sahasını ihlal etmeden 25-30 kilometreden hedefleri tam isabet vurabiliyor. Helikopter kullanılamaması sıkıntı olabilir. Bir diğer sorun ise Esad'ın ülke hava sahasını koruma amaçlı mukavemet göstermesi olabilir ki bu da Rusya'nın desteğiyle ya da doğrudan iletişimle aşılabilecek bir konu.
TSK, Arıcan Dere (Akçakale-Tel Abyad), Aliyerelli Dere (Ceylanpınar-Resulayn) bölgelerinden cepler açarak ilk etapta giriş yapacağı Suriye'de, ileriki dönemde hedef, derinliği değişmekle birlikte 30-35 kilometre derinliğe inmek. M4 otoyoluna kadar olan bölgede terör unsurları barındırılmayacak.
Operasyon başlamadan önce Irak-Suriye sınır hattında hava devriyeleri başladı. Terör örgütünün geçiş yolları ve lojistik destek noktaları kapatılacak. Operasyon öncesinde belirlenen bazı hedefler obüslerle vurulacak. Dün gece Irak sınırındaki Semelka'daki köprülerden biri Türk jetleri tarafından vuruldu.
Operasyonun genişliği ilk etapta 120-140 kilometre ancak nihai hedef 480 kilometrelik hattı birleştirmek.
ABD SURİYE'DEN ÇIKIYOR MU?
ABD, Türkiye'nin operasyon düzenleyeceği bölgelerden, sahadaki iki üs/kontrol noktasından askerlerini çekti. Tel Abyad/Meshur Fawkani-Ebu Kebir-Süluk ve ikinci hat Resulayn/Tel Halaf-Tel Arqam-Süluk güzergahlarından çekilen iki tim ABD askeri (CENTCOM değil EUCOM'a bağlı askerler), Ayn İsa ve Deyrezor-Ebu Kemal'e yöneldi. Münbiç'ten henüz ABD askeri çekilmiş değil ancak bu yönde işaretler var. Rus askeri polisinde ve Rejim unsurlarından Münbiç güneyine doğru yaklaşma söz konusu.
Trump'ın, "askerler çekilsin" iradesine rağmen, ABD'nin Suriye'den tamamen çıkacağına dair bir emare yok. ABD Kongresi, Pentagon ve CENTCOM, Trump'tan farklı yaklaşıyor meseleye. Hatta Türkiye'nin operasyonunun engellenmesi yönünde Kongre'de bazı senatörler kampanya başlatmış durumda. ABD'nin Suriye'den çekilebilmesi için Trump'ın iç politikada ve Kongre'ye karşı güçlenmesi gerekiyor. Bu sıralar başı Ukrayna/Biden meselesinden dolayı dertte olan Trump, Kongre'nin baskı ve sıkıştırmasıyla, Türk ekonomisini hedef alan o tweetleri attı. Trump, bu bölgeye askeri harcama yapmak istemiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yaptığı görüşmeler ve kurduğu mekanizma, ABD'nin müsses nizamı tarafından yıkılmak isteniyor. ABD kurumları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Trump'ın ne pazarlığı yaptığını öğrenip deşifre etmek istiyor. ABD'nin silah endüstrisini destekleyen şahin kanadı, Suudi Arabistan ve İsrail'in sıkıştırmasıyla, ABD'nin yakın vadede Suriye'den çıkmayacağını kestirebiliriz. Ancak Türkiye bölgesel ittifakı güçlendirip Suriye devletini de içine alarak genişletirse o zaman ABD'nin burada yaşama şansı kalmaz.
IŞİD MİLİTANLARINA NE OLACAK?
Trump'ın, PKK/YPG'nin tehdit ve oyunlarına boyun eğerek, çekilme şartı IŞİD'le mücadele ve El-Hol kampında bulunan IŞİD'lilerin sorumluluğunu Türkiye'ye yüklemesi de önemli konulardan biri. Bu konuda Türk istihbaratının çalışmaları var. IŞİD'lilerin, Suriye Geçici Hükümeti'ne bağlı Suriye Milli Ordusu adını alan muhaliflerin de katılacağı operasyonla terörden arındırılan ve güvenli alan tesis edilen bölgelerde geçici olarak tutulması, mümkünse kaynak ülkelere gönderilmesi, değilse ileride düzen kurulduktan sonra burada yargılanmalarının sağlanması amaçlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi, 8-10 bin sayısı gerçekçi bulunmuyor.
İRAN İLE RUSYA'NIN TEPKİSİ
Her ne kadar İran'ın, Türkiye'nin operasyonuna karşı çıktığına ilişkin haberler yayımlansa da İran, bölgede ABD varlığını sona erdirecek ya da ABD askerinin buradan çıkmasını sağlayacak her türlü girişimi destekler. Nitekim hem Soçi zirvesinde hem de Ankara'daki Astana süreci buluşmasında Ruhani, dışarıdan gelen tüm güçlerin bölgeden çıkması gerektiğini söylemişti. Terörle mücadele maksatlı operasyonu İran da desteklemek durumunda kalacaktır. Rusya'nın ise İdlib'deki müdahale ve operasyonlarını hafifleterek Türkiye'ye Fırat'ın doğusu için örtülü destek verdiği rahatlıkla görülebilir. Münbiç'te de benzer bir gelişme yaşanıyor. Rusya/Putin, açık bir şekilde Türkiye'nin kendini savunma amaçlı terörle mücadele operasyonunu desteklediklerini söyledi.
ABD İLE YPG İŞBİRLİĞİ BİTER Mİ?
Türkiye'nin Suriye'den kaynaklı en büyük riski PKK'nın Suriye'de taşeron bir devlet kurmasıdır. ABD aradan çekildiğinde PKK veya onun uzantısı YPG'nin Suriye'de yaşama şansı kalmayacaktır. Bunun için Esad'ın güçlenmesi de önemli bir faktör. ABD, Türkiye'yi tamamen kaybederse ticaret savaşlarındaki kazanımlarını koruyamayacağının farkında. Rusya ve Çin'i askeri olarak da dengelemek ve baskılamak için büyük kaynak harcamak zorunda. Diğer taraftan Suudi Arabistan ve İsrail'in İran'a karşı taleplerini de karşılaması gerekiyor ABD'nin. Bu denge içinde PKK'nın yerine koyacağı bir taşeron güç bulmadan YPG'den kolay kolay vazgeçmeyecektir. Ancak ödediği bedelin taşınamaz hale gelmesi durumunda ABD bu tutumunu değiştirebilir...