Abbasi halifeleri kimlerdir? Sırasıyla Abbasi halifeleri isimleri ve özellikleri
İslam tarihinde Emevilerin yerine kurulmuş olan ve ismini Hz. Muhammed'in amcası olan Abbas b. Abdülmuttalip b. Haşim'den alan Abbasiler; İslam Devleti'nin ve halifeliğin yönetimini 500 seneden uzun biri süre elinde tutmuştur. 750 ile 1258 yılları arasında hüküm sürmüş olan Abbasiler aynı zamanda İslam tarihinin altın çağı olarak da nitelendirilmektedir.
Abbasiler denince akla gelen bir diğer önemli husus da İslam coğrafyasının yaşamış olduğu bilimsel ve kültürel gelişimlerdir. Peki, Abbasi halifelerinin bilimin gelişimine katkıları ne şekilde olmuştur? Abbasi halifeleri isimleri ve Abbasi halifeleri soyağacı hakkındaki bu içeriğimizi sizler için hazırladık. İşte, tüm detaylar…
Abbasi Halifeleri Kimlerdir?
Emevilerden sonra gelen Abbasilerin hükümdarları aynı zamanda İslam halifeleri olarak karşımıza çıkmaktadır. 750 ile 1258 yılları arasında toplam da 37 Abbasi halifesi görev yapmıştır. Abbasilerin ilk halifesi ise 749 yılında Küfe’de halifeliğini ilan etmiş olan Ebu’l Abbas’tır.
Abbasi Halifeleri ve Özellikleri
Abbasilerin ilk hükümdarı ve halifesi Ebu’l Abbas’tır. Ebu’l Abbas’ın Küfe’de halifeliğini ilan etmesiyle, İslam dünyasında Abbasiler dönemi resmen başlamıştır. Emevi Devleti’nin başkenti olan Şam şehri de yine bu dönemde Abbasilerin kontrolü altına girmiş ve Emevi hanedanlığı tarih sahnesinden silinmiştir.
Ebu’l Abbas’ın ardından ise yerine Ebu Cafer el-Mansur geçmiştir. Bu dönemde Bağdat şehri kurulmuş ve devletin başkenti Şam’dan Bağdat’a taşınmıştır. Mansur’un ardından sırasıyla Mehdi, Hadi ve Harun Reşid Abbasi halifesi olurken; Harun Reşid dönemi Abbasilerin en geniş sınırlarına ulaştığı dönem olmuştur.
Harun Reşid’in oğulları olan ve sırasıyla halifelik görevinde bulunan Emin, Memun ve Mutasım da babalarının politikalarını sürdürmüş ve bu dönem İslam tarihinin yükselme dönemi ve altın çağı olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca Mutasım döneminde, Türk unsurlar orduda ve yönetimde önemli pozisyonlara getirilmişlerdir. Yine bu dönemde Abbasiler, Bizans İmparatorluğu üzerine bir sefer düzenlemiş ve Abbasi orduları İznik önlerine kadar gelmiştir.
Mutasım’ın oğlu olan Halife Vasık döneminin ardından ise Abbasiler Devleti parçalanma sürecine girmiştir ve Abbasi toprakları üzerinde Fatımiler, Tolunoğulları, Karahanlılar gibi birçok bağımsız beylik kurulmuştur.
Bu tarihten itibaren, önce Bağdat’ı ele geçiren Büveyhoğulları, sonrasında ise Bağdat’ı ve halifeyi bu işgalden kurtaran Büyük Selçuklular’ın himayesi altına giren Abbasiler, 1258 yılında yıkılmışlardır.
Abbasi Halifeleri İsimleri
750 ile 1258 yılları arasında hükümdarlık yapmış Abbasi Halifeleri isimleri sırasıyla şu şekildedir:
Abbasi Halifeleri İle Büyük Selçuklu Sultanları Arasındaki Münasebetler
Selçuklular ile Abbasiler arasındaki yakın ilişki, Abbasilerin zayıfladığı döneme denk gelmektedir. Büveyhoğulları’nın 945 yılında Bağdat’ı işgal etmesi üzerine Halife Kaim, Selçuklulardan yardım istemiş ve Selçukluların hükümdarı Tuğrul Bey, 1031 yılında Bağdat’taki Büveyhoğulları işgaline son vermiştir. Yaşanan bu olaydan sonra Abbasi halifesi, Tuğrul Bey’e “Doğunun ve Batının Hükümdarı” unvanını vermiştir. Bu tarihten itibaren Selçuklular Abbasi Devleti’nin ve halifeliğini koruyuculuğu görevini üstlenmiş ve bu durum Selçukluların yıkıldığı 1157 tarihine kadar devam etmiştir.
Abbasi Halifelerinin Bilimin Gelişimine Katkıları
Abbasi halifelerinden olan Harun Reşid, Emin, Memun ve Mutasım dönemleri; hem siyasi hem de bilimsel ve kültürel açıdan Abbasilerin en parlak dönemidir. Bu dönemde İslam dünyasında bilim ve kültür alanında çok önemli gelişmeler yaşanmıştır. Yunan, Hint ve İran gibi medeniyetlere ait kitaplar bu dönemde Arapçaya tercüme edilmiş ve bu şekilde dil, felsefe ve tarih gibi alanlarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Yine bu dönemde Bağdat’ta kurulmuş olan Beytü’l Hikme, tüm bu faaliyetlerin merkezi olmuş ve burada birçok ilmi faaliyet gerçekleştirilmiştir.
Abbasilerin, antik Yunan bilimi ve felsefesine ait kitapları Arapçaya çevirmesi, Batı dünyası için de oldukça önemlidir. İlerleyen tarihlerde gerçekleşen olan Reform ve Rönesans hareketlerinin temelinde, Abbasiler döneminde tercüme edilen bu eserlerin çok büyük bir payı bulunmaktadır. Öyle ki; Batılılar antik Yunan felsefesi ve bilimini Abbasiler aracılığıyla keşfetmişler, bu eserleri kendi dillerine çevirmişler ve bugünkü Batı dünyasının temellerini atmışlardır.