Alman mahkemesi radikal sağ partinin finansmanını kesti
Almanya Anayasa Mahkemesi, aşırı sağcı NPD'nin devamı olan Neonazi Die Heimat'ın finansman desteğini kestiğini duyurdu. Mahkeme, "Die Heimat'ın demokratik sistemi zayıflatmayı veya ortadan kaldırmayı amaçladığı sabit" kararını verdi. Karar, Avrupa demokrasilerinin aşırı sağ ile mücadelesinde kritik bir dönüm noktası olarak öne çıkıyor.
Anayasa Mahkemesi, aşırı sağcı AfD partisinin cezalandırılıp cezalandırılamayacağına ilişkin tartışmaları alevlendiren dönüm noktası niteliğindeki bir kararla, Almanya'nın aşırı sağcı NPD'nin halefi olan Neonazi partiye devlet fonunu kestiğini duyurdu.
Mahkemenin aldığı kararın Almanya, Fransa, İtalya ve Hollanda başta olmak üzere Avrupa Birliği'nde yükselen aşırı sağın durdurulma yoluna bir örnek teşkil ettiği belirtiliyor.
"Demokratik sistemi yok etmeyi amaçlıyor"
Karlsruhe'deki mahkeme kararını Ulusal Demokratik Parti (NPD) ve halefi Neonazi Die Heimat'ın ülkenin demokratik sistemini zayıflatmayı veya ortadan kaldırmayı amaçladığını söyleyerek gerekçelendirdi.
Federal Meclis'in alt kanadı Bundestag, üst kanadı Bundesrat ve hükümet, Almanya Anayasası'nın radikal partilerin diğer partilerin hakkı olan devlet fonlarını almasını engelleyecek şekilde değiştirilmesinin ardından 2019 yılında partinin fonlarının kesilmesi için mahkemeye başvurmuştu.
"(Die Heimat) mevcut anayasal sistemin yerine etnik bir 'halk topluluğuna' dayalı otoriter bir devlet kurmayı amaçlıyor" diyen mahkeme, partinin fikirlerinin azınlıkların ve göçmenlerin insanlık onuruna saygısızlık olduğunu belirtti.
2017 yılında mahkeme NPD'nin Adolf Hitler'in Nazi partisine benzediğini söylemiş ancak demokrasiyi tehdit edemeyecek kadar zayıf olduğu gerekçesiyle yasaklanmamasına karar vermişti.
Die Heimat'ın altı yıl boyunca devlet parti fonlarından dışlanması, partinin artık vergi imtiyazlarından yararlanamayacağı anlamına geliyor.
Diğer partiler Avrupa, federal veya eyalet seçimlerinde kazandıkları oy sayısına göre kamu parası almaya hak kazanıyor ancak Neonazi Die Heimat hak kazanmak için gerekli barajı geçemedi.
AfD'ye sert mesaj
Karar, ana akım siyasetçilerin çoğu ankette yaklaşık yüzde 23'lük destekle ikinci sırada yer alan aşırı sağcı Almanya için Alternatif'e (AfD) yönelik destek artışına yanıt vermekte zorlandığı bir dönemde yakından takip ediliyor.
İçişleri Bakanı Nancy Faeser, kararın anti-demokratik güçlerin devlet tarafından finanse edilmeyeceğine dair bir mesaj olduğunu söyledi.
Faeser yaptığı açıklamada "Bu karar, aşırı sağcılığın demokrasimize yönelik en büyük tehdit olduğu bir dönemde alınmıştır. Aşırı sağcı şiddete zemin hazırlayan herkese karşı kararlı bir şekilde harekete geçiyoruz" dedi.
AfD'nin bazı üyelerinin ve sağcı radikallerin bir toplantıda 'Alman kültürüne asimile olmayan vatandaşlar dahil, tüm göçmenlerin Afrika'ya toplu sınır dışı edilmesi' politikasını tartıştıklarının basına sızması; yüz binlerce insanın protesto için Almanya genelinde sokaklara dökülmesine yol açmıştı.
Bazı ana akım politikacılar AfD'nin yasaklanmasını, partinin finansmanının kesilmesini ya da partideki bazı kişilerin seçilmelerini engellemek için haklarının ellerinden alınmasını gündeme getirdi.
Avrupa'da yükselen aşırı sağ
Avrupa'ya gelen göçmen kitleler, ulus devlet arayışı, yaşam maliyeti ve yaşanan ekonomik ve siyasal krizler Avrupa'nın hemen her ülkesinde aşırı sağ partilerin yükselmesine neden oluyor.
Genel olarak Avrupa Birliği düzenine ve değerlerine karşı olan aşırı sağ partiler Hollanda'da Geert Wilders liderliğinde ilk sıradaki parti konumuna geldi. İtalya'da Meloni iktidarını sürdürürken, Fransa'da anketlerde aşırı sağcı Le Pen, Cumhurbaşkanı Macron'un 8 puan önünde. Macron ise kaybettiği popülaritesini geri kazanmak için politikalarını daha milliyetçi ve sağ söyleme çekti.
Almanya'da anketlere göre iktidardaki SDP ve Yeşiller Partisi'nin oyları her geçen gün düşerken, daha önce iktidar ortağı olması mümkün gözükmeyen aşırı sağcı AfD anketlerde yüzde 23 ile ikinci sırada. İlk sırada ise muhafazakar sağ parti CDU/CSU yer alıyor.