Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Andropoz: Değişmek ya da değişmemek, işte bütün mesele bu!

        "Andropoz değişim demekmiş. Doktor öyle söyledi... Değişim için cesaret lazımmış. Onu da doktor söyledi... Saçlarımı değiştirdim, kıyafetlerimi değiştirdim, acımasına rağmen parmak arası terlik bile giydim ama değişemedim. Aynı kaldım." bu sözler geçtiğimiz günlerde yeni yayınlanan "Andropoz" dizisinden...

        50'sini geçen aile babası Yusuf, andropozla beraber kendisini değiştirmeye başlamak ister. Hayatın kısalığından ve değişimin gerekliliğinden dem vururken, ilk önce saçlarındaki aklardan kurtulmak için saçlarını boyar, kılık kıyafetini değiştirir, parmak arası terlik giymeye başlar, eşini de şaşırtacak bir biçimde sahile doğru yol aldıkları motosiklet yolculuğunda peş peşe gelen "seni seviyorum" sözleri, sanki bir gençlik dizisi izliyormuşsunuz hissi uyandırır. Buraya kadar her şey yolundayken aniden değişim rüzgarı ters yönden eser ve Yusuf'un hayatını bir çıkmaza sokmaya başlar.

        Peki, sahiden andropoz neydi?

        Değişen hormonların etkilerinden muzdarip olanlar sadece kadınlar değil. Uzmanlar, kadınların menopoz öncesi ve menopozda yaşadıkları semptomların bazılarını erkeklerin de yaşadığını bildiriyor. Öte yandan tıp camiası, erkeklerin testosteron seviyeleri düştükçe gerçekten menopozdan geçip geçmediklerini tartışıyor.

        YAŞLANMANIN DOĞAL BİR PARÇASI

        Hormon değişiklikleri yaşlanmanın doğal bir parçası ancak kadınlarda ve erkeklerde yaşlanmaya bağlı hormon değişiklikleri farklı seyrediyor. Çoğu erkeği “yaşlandım” psikolojisine sokan ve 50 yaşından sonra görülen andropoz, yaşlanmaya bağlı olarak testosteron seviyelerinin düşmesini tanımlamak için kullanılıyor. Kadınlarda ise menopoz ortaya çıktığında yumurtlama sona eriyor ve hormon üretimi kısa bir süre içinde düşmeye başlıyor. Erkeklerde ise testosteron ve diğer hormonların üretimi daha uzun bir süre içerisinde nispeten azalıyor.

        Prof. Dr. Halim Hattat
        Prof. Dr. Halim Hattat

        ANDROPOZ BELİRTİLERİ

        Aile Sağlığı Araştırma Derneği Başkanı olan Üro-Androloji Uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat, "Orta yaşlarda klinik olarak hissedilmeye başlayan testosteron hormonundaki düşüş belirtileri, örneğin sertleşme sorunu, boşalma süresindeki değişimler, isteksizlik, genel virilite-canlılık kaybı, yorgunluk, huzursuzluk, vücut yağında artış, kas kütlesinde azalma gibi şikayetler andropoza işaret eder. Testosteron hormonu ölçümlerinde bir düşüklük olduğunda, bir yandan prostatı koruyarak ve cinsel fonksiyonları da güçlendirerek, hormon yerine koyma tedavilerinden faydalanılıyor" dedi.

        ANDROPOZA GİREN BAZI ERKEKLERDE YENİ BİR PARTNER ARAYIŞI OLABİLİYOR

        Bu dönemde eşler arasında sorunlar yaşanabiliyor ve bazı erkekler aldatma eğiliminde olabiliyor. Prof. Dr. Hattat, andropoza giren her erkeğin bu şikayetlere dışarıdaki bir ilişkiyle çözüm aramadığını aktararak, şunları söylüyor: "Bu değişimlere gençlik yıllarına ait özlemler, cinsel olarak kendini güçlü hissetme arzusu, hayat tatminsizliği, kişisel sorgulamalar, ilişki sorunları, monotonluk hisleri eklendiğinde yeni bir partnerle heyecan arayışı olabiliyor."

        TESTOSTERON SEVİYELERİ HER YIL YÜZDE 1 DÜŞÜYOR

        Uzmanlara göre bir erkeğin testosteron seviyesi 40 yaşından sonra yılda ortalama yüzde 1 düşüyor; ancak çoğu yaşlı erkeğin testosteron seviyesi hala normal aralıktadır ve sadece tahmini yüzde 10-25'inde düşük olduğu düşünülen seviyeler söz konusudur. Yaşlı erkeklerde düşük testosteron genelde fark edilmiyor ve birçok erkekte hiçbir belirti görülmüyor. Kişinin yaşı, ilaç kullanımı, 30 veya üstü vücut kitle indeksi de bu durumu tetikleyebiliyor.

        Andropozun semptomları basit gibi görünse de kişinin günlük yaşamı ve mutluluğunu etkileyebilecek kadar önemli. Bu nedenle altta yatan nedeni bulmak ve onu çözmek için neler yapılabileceğine mutlaka bakmak gerekiyor. Testosteron seviyesi basit bir kan testiyle kontrol edilebiliyor.

        PSİKOLOJİK SORUNLAR DA ANDROPOZU TETİKLEYEBİLİR

        Kişinin yaşam tarzı veya psikolojik sorunları genellikle bu semptomların çoğundan sorumlu tutuluyor. Örneğin, sertleşme bozukluğu; libido kaybı ve ruh hali değişimlerinin sonucu olabiliyor. Stres, depresyon ve kaygı gibi herhangi bir psikolojik nedenin yanı sıra kan damarlarında meydana gelebilecek birtakım değişiklikler de sertleşme bozukluğunun nedeni olabilir. Psikolojik sorunlar; genellikle iş veya ilişki sorunları, boşanma, para sorunları veya yaşlanan ebeveynler hakkında endişelenmekten kaynaklanabileceği gibi orta yaş krizi kaynaklı da olabilir. Bu genelde erkekler hayatının yarı aşamasına geldiğini düşünmeye başladığında daha sık görülür.

        ANDROPOZUN DİĞER OLASI NEDENLERİ

        - Uykusuzluk

        - Kötü bir diyet

        - Hareketsiz yaşam tarzı

        - Çok fazla alkol tüketmek

        - Sigara içmek

        Klinik Psikolog Miraç Ganioğlu
        Klinik Psikolog Miraç Ganioğlu

        KÜLTÜREL KODLAR ERKEKTE AĞIR BİR YÜK OLUŞTURABİLİR

        Klinik Psikolog Miraç Ganioğlu, hormonal değişimlerin yanı sıra erkeklik olgusunun da çok erken yaşlardan itibaren toplum tarafından atfedilen bir güç ve kudret ile pek çok yıkıma sebep olabileceğini belirterek, şunları söyledi: "Küçük yaştan itibaren kültürel kodlar ile erkeklerin ağlaması ayıp sayılırken, cinsel organlarının gurur niteliği taşıması erkeklere atfedilen ağır bir yüktür. Bu noktadan yola çıkarak cinsellik ve cinselliğe atfedilen değer erkek hayatı boyunca bir tabu niteliği taşımaktadır. Oysaki, üretken geçen bir yaşamın sağlamış olduğu doyum ve tecrübeyle yaş aldıkça, o güne dek üretilmiş olunan pek çok şeyi görmenin verdiği bir haz vardır.

        Mutlu insanlardan oluşan sağlıklı bir toplum oluşturmak için, bireyin her dönemdeki temel ihtiyaçlarını en iyi şekilde doyurmasını sağlamak, çatışmalarını çözümlemesine yardım etmek üzere çaba harcamak gerekmektedir."

        "CİNSEL TERAPİ DESTEĞİ ALINABİLİR"

        Psikolog Ganioğlu, andropoz döneminin kişilerin hayatını nasıl etkilediğinin son derece önemli olduğunu söyleyerek, gerekli görülürse terapi alınabileceğini aktardı.

        Ganioğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Yaşanan bu değişim kişilerin işlevselliğine etki ediyorsa psikoterapi desteği almak önemli olabilir. Kültürün etkisiyle birçok kişi utanç duygusu hissedebilir ve yaşadıkları semptomları özellikle cinsel olanları paylaşmaktan kaçınabilir ancak gelişimin bir parçası olan bu dönemde yaşadıkları değişimleri güvenli ve destekleyici bir yerde çalışarak, özbakım rutinleri geliştirerek başa çıkma becerilerini keşfedebilirler. Ek olarak, partnerlerin birbirini desteklemesi ve kaynak oluşturmaları çok önemlidir. Bu süreçte cinsel yaşamın devamlılığı için cinsel terapi desteği almak da önemli olabilir."

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ