Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya AP seçimlerinden çıkan 5 sonuç: Avrupa'da yeşil dalga, İngiltere'de turkuaz devrim!
        .png
        .png

        Avrupa Birliği yasalarını yapan iki kurumdan biri olan ve AB'yi yöneten Avrupa Komisyonu'ndaki yöneticileri belirlemede kilit bir rol oynayan AP'ninkader seçiminde 28 Avrupa Birliği üyesi ülkenin vatandaşları oy kullandı ve Avrupa Parlamentosu'nun 751 yeni üyesini belirledi. Seçimlere katılım oranı tarihte ilk kez artış gösterirken, yüzde 51'le son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

        Aşırı sağ hareketler önemli kazanımlar elde etse de, seçimlerden önceki endişelerin aksine Avrupa'nın geleceğine damga vuracak bir etki elde edemedi. AP'nin merkez sağ ve merkez soldaki blokları güç kaybederek, parlamentodaki çoğunluklarını yitirirken, Liberaller, Yeşiller ve ulusalcılar sandalye sayılarını arttırdı.

        2008'deki ekonomik kriz ve 2016'daki Brexit referandumuyla birlikte sarsılan Avrupa Birliği'nin rotasını belirleme potansiyeline sahip olan Avrupa Parlamentosu seçimleri Brüksel'in yanı sıra başta Yunanistan ve İngiltere olmak üzere birçok ülkenin ulusal siyaseti için de önemlisonuçlar ortaya çıkardı.

        İşte Avrupa'nın kader seçiminden çıkan 5 önemli sonuç...

        1. TÜNELİN UCUNDAKİ IŞIK: YÜZDE 51'LİK KATILIM ORANI

        Önceleri yalnızca üye ülkelerin ulusal meclislerindeki milletvekillerinin seçilerek gönderildiği Avrupa Parlamentosu, 1979'da bu yana AB üyesi ülkelerin halkları tarafından seçiliyor. Avrupa Birliği'nin doğrudan halk tarafından seçilen tek kurumu olan Avrupa Parlamentosu'nun 1979 seçimlerinde katılım oranı yüzde 63'te kalmış ve bu oran düşük bulunarak meşruiyet tartışmalarına yol açmıştı.

        Ancak sonrasında 5 yılda bir yapılan 6 seçimin hiçbirinde bu katılım oranına ulaşılamadı. Her seçimde katılım oranı biraz daha düşerken, son olarak 2014'te yapılan seçimlerde bu oran yüzde 43'lere kadar indi. Kıtada Avrupa Birliği karşıtlarının ve aşırı sağ hareketlerin güç kazandığı bir dönemde, tarihte ilk kez katılım oranı yükseliş gösterirken son 20 yıldaki en yüksek rakama ulaştı.

        Bu rakama ulaşılmasında AB yanlıları ile AB karşıtları arasındaki kutuplaşmanın etkisi hissedilirken, bunun aynı zamanda liberal ve çevreci hareketlere güç kazandırdığını ve aşırı sağ rüzgarını hafiflettiğini söylemek de mümkün.

        Yıllara göre AP seçimlerine katılım oranı

        1979 - %63

        1984 - %61

        1989 - %58.5

        1994 - %56.8

        1999 - %49.4

        2004 - %45.5

        2009 - %43

        2014 - %42.4

        2. AVRUPA'DA YEŞİL DALGA: AB'YE EVET İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE HAYIR

        Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde de Batı dünyasının önemli gündem maddelerinden biri iklim değişikliği ile mücadeleydi. Seçimlere gidilirken de birçok ülkede konuyla ilgili acil harekete geçilmesi çağrısı yapılan gösteriler düzenlenmişti.

        İklim değişikliği tehdidinin iyiden iyiye gün yüzüne çıktığı günlerde, Avrupa Parlamentosu seçimlerine damgasını vuran Yeşiller oldu. Yeşiller, AP'deki koltuk sayısını 52'den 71'e yükseltirken, baştan Fransa, İrlanda ve Almanya olmak üzere birçok ülkede çok ciddi oy oranlarına ulaştı. Yeşiller, Almanya'da koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'yi geçerek ikinci parti konumuna ulaşırken, İngiltere'de Yeşil Parti iktidardaki Muhafazakar Parti'den daha çok oy aldı.

        İngiltere'de yüzde 12'den fazla oy olan Yeşil Parti'nin eşbaşkanlarından Sian Berry, seçim değerlendirmesinde "Avrupa Birliği'ne evet, iklim değişikliğine hayır" mesajı verdi.

        3. İKİYE BÖLÜNMÜŞ İNGİLTERE'DE 'TURKUAZ DEVRİM'

        Kuşkusuz Avrupa Parlamentosu seçim sonuçlarının en çok merak edildiği ülkelerden biri İngiltere'ydi. Normal şartlarda 29 Mart'ta AB'den ayrılması beklenen ancak ayrılık ertelenince Avrupa Parlamentosu seçimlerine de katılan Birleşik Krallık'ta seçime Brexit Partisi damga vurdu. Brexit referandumunun önde gelen isimlerinden Nigel Farage önderliğinde kurulan Brexit Partisi, tüm oyların yüzde 32'sini kazanmayı başardı. İkinci sırada yer alan AB'de kalma yanlısı Liberal Demokrat Parti ciddi bir sıçrama yaparak oyların yüzde 20'sinden fazlasını alırken, bu sonuçlar İngiltere'nin Brexit üzerinden yaşadığı derin bölünmeyi de bir kez daha gözler önüne serdi.

        İngiltere siyasetinin iki geleneksel partisi olan ve parti içerisinde Brexit'e yönelik farklı görüşlerin bir arada bulunduğu Muhafazakar Parti ve İşçi Partisi ise seçimin açık şekilde kaybedenleri oldu. İktidardaki Muhafazakar Parti yalnızca yüzde 9 oy alırken, İşçi Partisi ise yüzde 14'te kaldı. Toplamı yüzde 25'in altında kalan iki parti 2014'teki seçimlerde toplam yüzde 50, 1979'daki ilk Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ise toplam yüzde 80 oy almıştı.

        Yeni kurulan Brexit Partisi'nin İskoçya hariç neredeyse tüm seçim bölgelerinde birinci parti olarak çıkması Birleşik Krallık haritasını turkuaz renge boyarken, İngiliz gazeteleri sonuçlarla ilgili olarak 'Turkuaz Devrim' manşetleri attı. Ancak Brexit Partisi'nin başarısına karşın, Yeşiller ve Liberal Demokratlar'ın oy oranlarındaki sıçrama olası bir ikinci Brexit referandumu için referans oluşturabilir. Zira seçim sonuçlarına göre, Brexit destekçisi partiler yüzde 34.9'da kalırken, Brexit karşıtı partiler ise yüzde 40.4 oy aldı.

        Harita: BBC

        4. AŞIRI SAĞIN YÜKSELİŞİ: DALGA VAR TSUNAMİ YOK

        Aşırı sağ hareketler ve Avrupa Birliği karşıtlığı, Avrupa'nın son 5 yılına damga vuran ve hakkında en çok konuşulan konuların başında geliyordu. Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde de durum böyleydi ve aşırı sağın Avrupa Birliği kurumlarında güç kazanmasının AB'yi farklı bir rotaya sokabileceği yönünde endişeler gözleniyordu.

        Ancak AB karşıtları ve AB yanlıları arasındaki kutuplaşma ortamı, katılım oranlarını artırdı. Bu durumun aşırı sağ hareketleri yenilgiye uğrattığını söylemek güç olsa da elde edilen kilit kazanımlara karşın beklentilerin altında kaldıkları değerlendirmesini yapmak yanlış olmayacaktır.

        Fransa'da Marine Le Pen'in Ulusal Toplanma(NR) hareketi Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisini küçük bir farkla geçerek en çok ayı alan parti olurken, İtalya'da koalisyon ortağı İçişleri Bakanı Salvini'nin Lega Partisi en çok oyu alan parti oldu. Salvini, Le Pen ve Macaristan'ın sağcı lideri Orban ile birlikte AP içerisinde Avrupa Birliği karşıtı bir blok kuracaklarını belirtti.

        5. GELENEKSEL PARTİLERE VE ULUSAL HÜKÜMETLERE MESAJ

        Avrupa Parlamentosu seçimleri Avrupalı seçmenler tarafından her zaman ulusal hükümetlerine bir mesaj verme aracı olarak da kullanıldı. 2019 seçim sonuçlarına bakılırsa bu tablo değişmemiş gibi gözüküyor.

        Zira tıpkı İngiltere'de İşçi Partisi ve Muhafazakar Parti'nin yaşadığı başarısızlık gibi Almanya'da da hem Sosyal Demokrat Parti hem de Muhafazakar Demokratlar oy kaybederken, Fransa'da merkez sol ve merkez sağ partiler seçimlerden başarısızlıkla ayrıldı. Avrupalı seçmenler, AB'nin varlığı konusunda ciddi bir kutuplaşmanın yaşandığı kıtada geleneksel partileri terk ederek, milliyetçi sağ partiler ile AB yanlısı çevreci liberal partilere kaydılar. Bu sonuçlar aynı zamanda Avrupa Parlamentosu'nda geçtiğimiz dönem çoğunluğu sağlayan merkez sağ ve merkez sol iki bloğun (Avrupa Halk Partisi ile Sosyalistler ve Demokratlar) kurduğu 'büyük koalisyonun' çoğunluğu kaybetmesi anlamına geliyor.

        Seçim sonuçlarının yankıları Brüksel'deki güç dengeleri kadar, AB başkentlerindeki ulusal siyaseti de bir hayli etkilemesi bekleniyor. Yunanistan'da merkez sağ Yeni Demokrasi partisine geçilen iktidardaki Çipras'ın SYRZIA'sı erken seçim çağrısı yaparken, Almanya'da da büyük güçlüklerle kurulan koalisyon hükümetinin geleceği tartışılmaya başlandı.

        AP seçimlerinde Sosyal Demokratlar'ın yüzde 16'ya kadar gerilemesi koalisyon hükümetinin geleceğini tartışmaya açarken, Yeşiller'in yükselişi ve hırpalanmış durumdaki SDP'nin Almanya'yı bir anda erken genel seçimin içine çekebileceği değerlendirmesi yapılıyor. Böyle bir ihtimalin gerçekleşmesi, görev süresi bittikten sonra siyaseti bırakacağını açıklayan Angela Merkel'e veda anlamı da taşıyacak.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ