Asuman Dabak: Tavrımı net koyarım
Geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile büyük tartışma başlatan 48 yaşındaki oyuncu Asuman Dabak'ın, Posta Gazetesi'nden Alev Gürsoy Cimin'e röportaj verdi
Nasıl gidiyor hayat?
Gayet güzel gidiyor. Her durumda eğlenmeyi becerebilen biri olmak Allah’ın bana bir hediyesi. Zor bir süreç yaşadım. Bu kış üç ameliyat geçirdim. Buna rağmen kendimi üzüp cezalandırmadım. İnsanın kendine yapabileceği en büyük kötülük kendini mutsuz etmesi.
Güçlü bir karaktersiniz...
Vazgeçmemeyi öğrenmek lazım. Herkes ve her şey ne zaman biter? Ancak vazgeçtiğiniz zaman..
Kansere resmen kafa attınız...
Siz ona yenilmediğinizde, o size yeniliyor. Ben mücadeleden hiç vazgeçmedim. Bu hastalığın ilacı bu, yüksek moral. Sizi mutsuz eden şeyleri çöpe atmakla başlayın işe. Bu iş ilaçla olmuyor. Çevrenizde sizi mutsuz eden insanları da eleyin mesela. Tabii ki derdi olana yardımcı olacağız ama onların dertlerini dert etmeyeceğiz.
Ölüm korkusu yaşadınız mı?
Zaten öleceğiz, bunu sorun etmeye gerek yok. Yaşadığın gün yanına kâr.
İlginç bir hikâyeniz var. Epey mücadele vermişsiniz mesleğiniz için...
Ailem bu işi yapmamı istemedi. Ben de turizm ve otelcilik okudum. İyi ki de okumuşum. Elimde bir altın bilezik oldu. Dolayısıyla seçici oldum. Havayollarında, acentalarda çalıştım, diğer taraftan kurslara gittim, dublaj sanatçılığı yaptım. Televizyondan para kazanacak duruma geldiğimde turizmi bıraktım. 24 yaşındaydım.
Yeni bir projeyle ekranlarda olacaksınız. Merak ediyoruz...
Güzel, sıcacık bir komedi. İnatçı bir Karadeniz kadınını canlandırıyorum. Sürekli Karadeniz lehçesi dinliyorum. Dört bölüm Karadeniz’de, sonrası Ege’de Seferihisar Sığacık’ta geçecek. Gülmeyi unutmuş bir ülkede bir dizi süresi kadar da olsa insanları tebessüm ettireceğiz.
Özel hayat nasıl gidiyor, aşk var mı?
Aşk doğru insanla yaşandığında çok güzel. Şu an hayatımda kimse yok ama durumdan şikayetçi değilim, aksine memnunum. Biraz nefes almak istiyorum. Çok güzel aşklar yaşadım. Çok özel bir insanla evlenmiştim, hâlâ hayatımda özel bir yeri vardır.
Evlilik aşkı öldürüyor mu?
Hayır, öldürmez, insanlar öldürür aşkı. Ama 'yoruyor' diyebiliriz.
Siz de yordunuz mu birbirinizi?
Birbirimizin hayatına entegre olamadık. Set saatleri düzensiz, bayram yok seyran yok, haftasonu yok... Ama değerli eşimin düzenli bir hayatı vardı. Kusursuz diyebileceğim bir insandı. Orta yolu bulamayınca bitti.
Çocuk istismarlarına karşı tepkiniz de sert...
Hümanist bir insanım. Şiddete karşıyım. Erkeğe, kadına, hayvana... Amma velakin çocuklara yapılan istismar beni delirtiyor. Kanım donuyor. Bunu yapanlardan tiksiniyorum. Bu insanlar yok olsunlar.
Kadına şiddet ve taciz konusunda ne düşünüyorsunuz?
Ben herhalde şanslıyım, başıma gelmedi. Bu konuda ağır ve caydırıcı cezalar olmalı. Müebbet, hücre hapsi...
Film ve dizilerde de şiddet sahneleri arttı...
Maalesef. Siyah takımlar, beyaz gömlekler, pis sakallar, tuhaf saç kesimleri... Sokağa da yansıdı. Gençler özeniyor. Milyonlarca dolar verseler bu tür projelerde yer almam. İşin yolu sevgiden, saygıdan geçer. Biz bunları unuttuk. Saygının olduğu yerde sevgi çökmez. Biz bunu anlatamıyoruz. Önce sevgi.
Sektöre dair öyle laflar söylediniz ki şoke olduk. 'Setlerde uyuşturucu kullanımı o kadar arttı ki, kantarın topuzu kaçtı' dediniz.
Çünkü kaçtı. Bu herkesin bildiği ama ‘Bana dokunmayan bin yaşasın’ anlayışı ile dile getirmediği bir gerçek. Bu zihniyetle yeni gelen neslin çok sağlıklı olabileceğini düşünmüyorum. İçlerinde işinin hakkını veren, pırıl pırıl gençler de var ama çoğu artık bu sıradanmış, bir oyunmuş gibi davranıyor. Artık sigara içer gibi uyuşturucu kullanıyorlar. Sigara da zararlı zaten.
'Setlerde o kadar uyuşturucu kulanılıyor ki...' çıkışını yaparken tepki almaktan çekindiniz mi?
Neden çekineyim? Ne yapabilirler ki? Malumun ilanı bu. Ayrıca neden projelerde yer almayayım? Sanatımı iyi icra ediyorum. Kimse söylediğimi yalanlayamaz. Ancak, “Aaa neden böyle bir şey söyledi” diyebilir. Onun da yanıtı net: Gençleri korumak istiyorum.
Siz hiç sette şahit oldunuz mu?
Olmasam bu kadar tepki göstermem. Çok rahatsızlık duydum. Ortamdan hemen uzaklaştım öyle durumlarda. Tavrımı net koyarım.
Kimse itiraz etmez miydi?
Belli bir yaşa, olgunluğa gelmiş bir kişiye ne diyebilirsin ki? Genç bir yönetmenin, 'Abi, abla, ne yapıyorsun?' demesi olanaklı değil.
‘Seni Seviyorum Adamım’ filminde başrolleri paylaştığınız Gizem Karaca’nın da uyuşturucu kullanmak ve ticaretini yapmak suçlamasıyla 4 yıl hapsi istendi...
Gizem’in annesi rolündeydim. Hiç böyle bir şeyine şahit olmadım. Gayet disiplinliydi, özveriliydi. Konu yargı sürecinde. Dilerim bir yanlışlık söz konusudur...
Sette disiplinden yanasınız...
Elbette. Sette alkole de karşıyım. Çekimden bir gün önce soğan, sarımsak yenilmesine de karşıyım. Tertemiz, mis gibi olmalısınız. Kulis adabı çok önemli. İçeceksen de bir kadeh iç, zevkini yap ama milleti rahatsız etmeye gerek yok.
Hiç başınıza geldi mi böyle rahatsızlıklar...
Gelmez olur mu? 'Allah aşkına şu sarımsağı soğanı yemeseydin','Git bir ağzını yıka gel' dediğim çok oldu.