AB ve Avrupa Konseyi'nden Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine dair açıklama
Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Konseyi üst düzey yetkilileri Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından yapılan açıklamada, İstanbul Sözleşmesi'nin kadına karşı ve aile içi şiddetle mücadele eden, yasal açıdan bağlayıcı ilk uluslararası doküman olduğu belirtildi.
Türkiye’nin sözleşmeden çekilme kararının üzüntüyle karşılandığı aktarılan açıklamada, “Türkiye’ye kararını geri alması çağrısında bulunuyoruz.” ifadesine yer verildi.
"KARARI ESEFLE KARŞILADIK"
Öte yandan, Avrupa Konseyi üyesi, Almanya Dışişleri Bakanı ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanı Heiko Maas ile Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı Rik Daems, yaptıkları ortak açıklamada, Türkiye’nin 2012’de meclisinde onadığı İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma kararının esefle karşılandığı ifade edildi.
Açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nin kadına karşı şiddeti önlemeyi, kurbanları korumayı ve failleri yargılamayı amaçladığı kaydedilerek, Türkiye’nin kararının kadınları şiddete karşı koruyacak önemli bir araçtan mahrum ettiği belirtildi.
ABD Başkanı Joe Biden da, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını cesaret kırıcı bir geri adım olarak nitelendirmişti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya ise, kadın haklarının teminatı için İstanbul Sözleşmesi'ne ihtiyaç olmadığını, Türkiye'nin hukukuyla, iç mevzuatıyla, anayasal düzenlemeleriyle kadınların hakkını koruyacak güce sahip olduğunu söyleyerek, "Ankara Mutabakatı denilen yeni bir çalışmayı ortaya koymayı planlıyoruz. Bu konuda çalışmaları başlattık. Kadının korunması anlamında iç hukuk düzenlememiz neyi gerektiriyorsa yapmak durumundayız. Şiddet uygulayanın gözünün yaşına asla bakmadık, bakmayacağız" demişti.
Asıl adı "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan İstanbul Sözleşmesi 2011'de İstanbul'da düzenlenen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 121. toplantısında kabul edilmişti.
Sözleşme, Türkiye dahil 34 ülke tarafından yürürlüğe koyulurken, Ukrayna, İngiltere, Çekya, Slovakya, Moldova, Litvanya, Lihtenştayn, Letonya, Macaristan, Ermenistan ve Bulgaristan sözleşmeyi imzalamış ancak yürürlüğe koymamıştı.
Avrupa Birliği, sözleşmeyi 13 Haziran 2017'de imzalarken, Avrupa Konseyi üyesi Rusya ve Azerbaycan sözleşmeyi imzalamayı reddetmişti.