Baş ağrısıyla gittiği hastanede böbrek yetmezliği olduğunu öğrendi!
Daha önce hiçbir hastalığı olmayan Gökhan Gülen 2019 yılında baş ağrısı şikayetiyle hastaneye gitti. Gülen'e tansiyon ile birlikte böbrek yetmezliği tanısı konuldu. Bu süreçte yürümekte, hareket etmekte ve hayatına kolay bir şekilde devam etmekte zorluk yaşayan Gülen'e kadavradan nakil bulunamayınca abisinden destek geldi
Özel bir şirkette çalışan 35 yaşındaki Gökhan Gülen, hastalığıyla ilgili ilk belirtiyi baş ağrısı şikayetiyle başvurduğu hastanede öğrendi. Bu süreçte yürüyemeyen, hareket edemeyen ve hayatına kolay bir şekilde devam edemeyen Gülen'e kadavradan nakil bulunamayınca destek abisinden geldi.
Muayene sonrasında, testleri uyumlu çıkınca Gökhan ve Hakan kardeşlerin ameliyatı gerçekleştirildi.
"ARTIK HIZLI TEMPODA YÜRÜYEBİLİYORUM"
Ameliyattan sonra her şeyin normale döndüğünü belirten Gökhan Gülen, “Hayatımızda hiç böyle bir şey yaşayıp görmemiştik. Aile de ilk böbrek yetmezliğini yaşayan da bendim. 2 sene önce hastaneye baş ağrısıyla gittim. Böyle bir talihsizlikle karşılaştım. Sonra hastanede ilaç tedavisi görmeye başladım. Daha sonra doktorlar bana ya diyalize gireceğimi ya da böbrek nakli olmam gerektiğini söylediler. Bunu öğrendikten sonra Hakan abim, diyalize girmememi, kendisinin böbreğini verebileceğini söyledi. İlk önce annem böbreğini vermek istedi fakat uyuşmadı. Abim tereddütsüz böbreğini vermek istedi. Bu çok önemli bir hastalık. Ben bu hastalığı yaşadıktan sonra hayatımda çok değişiklikler oldu. Çok fazla sıkıntılar yaşadım. Bu ameliyatı olduktan sonra hayatın değerini daha farklı anlamaya başladım. Eskiden çok yoruluyordum; uykumdan uyanamıyordum, merdiven çıkamıyordum, nefes almakta zorluk yaşıyordum. Ben eskiden kadavradan nakil, canlı nakil ne bilmezdim. Bu çok önemli bir durum. İnsanlar organ bağışıyla bir hayata can olabilirler. Ameliyattan sonra korkularım vardı. Ama korktuğum gibi bir şey olmadı. Yürümeye başladıktan sonra da hiçbir sıkıntım olmadı. 1 hafta sonra tamamen normal hayata döndüm. Şimdi gayet koşu bandında her gün 60 dk. hızlı tempoda yürüyorum” dedi.
"KADAVRADAN NAKİL ÜLKEMİZDE ÇOK AZ"
Gökhan Gülen “İnsanlara nakil konusunda daha bilinçli olmaları gerektiğini söylemek isterim. İhtiyacı olan çok fazla hasta var. Abim genç olmasına rağmen kendi böbreğini verdi. Çünkü kadavradan nakil ülkemiz de oldukça az. Abim kendinde yaşatacağı böbreği ben de yaşatıyor. Bende onun parçasını içimde yaşatacağım” ifadelerinde bulundu.
"ORGAN BULAMAYACAĞIMIZI ANLAYINCA DONÖR OLMAYA KARAR VERDİM"
Hakan Gülen (43), “Kardeşim böbrek yetmezliği tedavisine başladığında organ nakli şansı için Sağlık Bakanlığı’nın oluşturduğu organ bekleme listesine kayıt olacağı söylenmişti. Biz hazırlıkları yapıp organ bekleme listesine onu kaydettirdik. Çok uzun süre bekledik fakat maalesef liste de organ bekleyen binlerce hasta olduğundan haberdar olduk. Dosyalar son derece fazlaca birikmişti. Kimsenin bu dönemde kadavradan şansı çok yüksek değil. Bu şekilde organ bulamayacağımızı anlayınca da ben donör olmaya karar verdim. Hazırlıklarım yapıldı ve kardeşime ikinci bir yaşam için hayat verdim. Sonuçta o benim kanım, kardeşimdi. Buna hiç düşünmeden, tereddüt etmeden karar verdim. Eşime veya bir başkasına sormadan direkt böbreğimi vereceğimi söyledim. Ameliyat sonrası da hiçbir sıkıntı olmadı. Ben kuaförüm, 1 hafta sonra tekrar çalışmaya başladım. Bu herkesin bilincinde olması gereken bir durum. Yine olsa yine verirdim. Allah bana 2 böbrek vermişti. Birini de kardeşime emanet ettim” dedi.
"DOKU UYUMLARI MÜKEMMELDİ"
Nefrolog Doç. Dr. Osman Şahin, “Gökhan bize böbrek yetersizliği son dönem olarak başvurdu. Pandemi döneminde diyalize almadan bekledik. Kadavradan nakil çıkmayınca abisi Hakan, ona gönüllü olarak böbreğini vermek istedi. Takiplerimiz sonucunda artık Gökhan için bir renal replasman tedavisi başlamamız gerektiğinde, Gökhan ile de konuşarak Hakan ile de onayları alarak böbrek nakli sürecini başlattık. Doku uyumları mükemmeldi. 2 kardeşin onayı ile canlıdan böbrek naklini başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Operasyondan sonra her ikisi için de süreç gayet beklenildiği gibi güzel geçti. Şuan da Gökhan kreatinin seviyesi normal bir şekilde hayatına devam ediyor. Çocukları ve ailesi ile mutlu bir şekilde yaşamaktadır” açıklamalarında bulundu.