Bırakın o bıçağı!
Ölümle ve yaralanmayla sonuçlanan şiddet olaylarında bıçak kullanımının artması 'Ne yapmalı' sorusunu da beraberinde getiriyor. Silah kullanımındaki istatistikler şiddet eğiliminin ulaştığı boyut ile ilgili vahim bir tablo ortaya çıkardı. Buna göre bıçak kullanımındaki net olmayan sayılara karşılık bu suç aletinin kullanıldığı vakalardaki artış, acil çözümü gerekli kılıyor. Habertürk'ten Emrah Doğru, "Bıçak Kemiğe Dayandı" dizisinin son bölümünde bireysel silahlanmaya karşı çalışmalarıyla da bilinen Umut Vakfı'ndan Psikiyatrist Dr. Ayhan Akcan'a ve ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer'e kulak verdi...
"Bıçak kemiğe dayandı" diyerek yakın zamanda içimizi acıtan ölümleri ve yaralanmalarla sonuçlanan şiddet olaylarını hatırlattığımız dünkü haberimizde 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a dikkat çekmiştik. Kanun bir ceza öngörüyordu ancak cinayet aleti olabilecek bıçağın tanımı ve kullanımı konusundaki soru işaretleri yeterince karşılık bulamıyordu.
YÜZDE 69 DİKKAT ÇEKİYOR
Bireysel silahlanmaya karşı çalışmalarıyla da bilinen Umut Vakfı'nın 2018 raporu çarpıcı istatistikler içeriyor. 2015'ten 2019 yılı başına kadar basına yansıyan olayların incelendiği raporda, "2015 yılında 2 bin 175 silahlı olay basına yansımışken 2018 yılında 3 bin 679 olay basına yansımış bulunuyor… Yani sonu yaralama ve öldürmeye varan silahlı şiddette yüzde 69 artış dikkat çekiyor…" denildi.
Raporda ateşli ve kesici aletlerle işlenen bu cinayetlerin bin 478’inde tüfek, bin 429'unda (100'ün üzerinde beylik silahı olmak üzere) tabanca, 772’sinde ise kesici aletlerin kullanıldığına dikkat çekiliyor. Kesici aletlerin de yasa kapsamında olduğu hatırlatılırken, "Ülkemizde yüzde 85'i ruhsatsız en az 25 milyon silah bulunuyor" deniyor. Ancak bu sayı raporun hazırlandığı dönemi ifade ediyor. Ve söz konusu bıçak olunca böyle bir istatistiğe ulaşmak daha da güçleşiyor.
.png"KANUNİ DÜZENLEME YAPILMALI"
Çözüm önerisinin de yazıldığı raporda, "İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere yetkililerin internetten bir tıkla silah alımının önüne geçmesi, son yıllarda kesici aletle işlenen cinayetlerde artışa da dikkat çekilerek; cezalarda ve 6136 Sayılı Ateşli Silahlar, Bıçaklar ve Diğer Aletler hakkındaki Kanununda ciddi düzenlemelere gidilmesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın 'Aileiçi Şiddet' erkek, kadın ve çocuklara yönelik ülke genelinde eğitim projeleri hazırlamalarını öneriyoruz" denildi.
“KONTROLLER YETERLİ DEĞİL”
Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, Psikiyatrist Dr. Ayhan Akcan, bireysel silahlanmada bıçak kullanımının arttığına dikkat çekti. "Bulundurulması yasak değil. Taşınması yasak değil. Her evde var. Öfke kontrolü sorunu olanlarda, şiddet vakalarında hemen ulaşılması kolay olduğundan yaygınlaştı" diyen Akcan, "Cinayetlerde en fazla kullanılan suç aleti" dediği bıçak için teşvik etmeyi önleyici çalışmaların yapılmamasına ve kontrollerin yetersiz olmasına dikkat çekti.
Dr. Ayhan Akcan
"BİRBİRİMİZE HOŞGÖRÜLÜ DEĞİLİZ"
Akcan, "Herkes taşısın, kendini korusun mantığı hekim. Birbirimize karşı hoşgörülü değiliz. Herkesi potansiyel düşman gibi görüyoruz. Dışarısı hep tehlikeli. Öteki insan yabancı düşman gibi… Korumak amaçlı olarak yaygın bir şekilde yanımızda çantada taşımaya başladık. Toplumda gerginlik ve asabiyet had safhada. Her kesimde var. TV’de, siyasette, sokakta, maçta, okulda, evde..." sözleriyle tahammülsüzlüğün korkunç boyutlara ulaştığını anlattı.
"İNTERNET SATIŞI YASAKLANMALI"
Yasanın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Akcan, "Başta televizyonlarda şiddet görüntüleri arındırılmalı. Uzlaşma kültürü için sosyolojik ve psikolojik alan çalışmaları yapılmalı. Zamanında destek ve tedavi zorunluluğu getirilmeli. Cinayetten sonra değil" diye konuştu.
İnternetten satışla birlikte kargo ile teslimatın da yasaklanması gerektiğini kaydeden Akcan, Emniyet’e bağlı bir ihbar hattının da yararlı olacağını söyledi.
Prof. Dr. Adem Sözüer
"SAHA ARAŞTIRMASI YAPILAMIYOR"
Türkiye’de cezaevlerinde 288 bin kişinin bulunduğunu ve uyuşturucu, hırsızlık, terör, öldürme, yaralama, gasp ve cinsel suçların önemli bir yer tuttuğunu kaydeden ceza hukukçusu Prof. Adem Sözüer, bu suçların çoğunda bıçak kullanıldığını hatırlatarak, “Ama hangi suçta ne sıklıkla bilmiyoruz. Çünkü veri toplamıyoruz. Toplanan kimi verileri de gizli tutuyoruz. Öyle olunca sahada bilimsel araştırma yapılamıyor. Bilimsel araştırmanın önü açılmayan bir ülkede, suçların nedeni ve uygulanan yaptırımların etkinliği üzerinde sağlıklı bir tartışma yapılamaz” diye konuştu.
"KANUNLAR ETKİN UYGULANMIYOR"
Güncel olaya ya da kişilere göre kanun değiştirmenin çıkmaz yol olduğunu kaydeden Sözüer, “Bu yolun sonunda varılan yer hep şimdiki gibi ‘Cezaevleri doldu ne yapsak da boşaltsak’ olmuştur” dedi. Popülist söylemlerle uyuşturucu kullananın öldürme suçundan daha tehlikeli görüldüğünü belirten Sözüer, “Bireysel silahlanma teşvik ediliyor, evde, işte ve okulda medyada şiddeti önleyici politikaları uygulamıyoruz, yapılan kanunlar etkin uygulanmıyor, kağıt üzerinde kalıyor” dedi.