Biraz yıldız, biraz yıldız adayı: Müzik dünyasının yeni çıkanları
"Cuma modu"ndan herkese merhaba! Bu hafta biraz bunaldık, biraz nefes alamadık, sıcaktan yemek bile yiyemedik belki ama ferah bir cuma seçkisi kapımızı çaldı. Müzisyenlerin şarkılarını yayınladığı cumaların bu cumasında, her zamanki gibi yine biraz yıldız, biraz yıldız adayı var. Yabancı seslerin ağırlıkta olduğu bu hafta, Türkçe müziği 'muzip' bir grup temsil ediyor. Bu hafta Kolombiya'dan saykodelik ezgiler ve yıldız adayı bir genç grubumuz var. Bir de hepimizin yakından tanıdığı bir kalp yarası...
Ve işte karşınızda "google'layınca bile" çıkmayan bir İngiliz rock grubu: Floor 14! Spotify listesinde aylık dinleyicisi 2 bini bile bulmayan bir sanatçı daha önce gördüğümü hatırlamıyorum, kendileriyle tanıştığım için çok memnun oldum.
Yazımıza mevzubahis olan şarkıları ise "Blank Canvas".
Hem indie rock hem de heavy metal parçaları olan Floor 14, fotoğraflarına baktığımda da 14 yaşında olduklarını tahmin ettiğim grubun gençlik enerjisini yansıtıyor.
Güzel bir elektronik gitar tınısıyla başlayan şarkı, akustik gitarın da girmesinin ardından bekediğimden çok daha iyi bir bariton sesle beni karşıladı. Gitar solosu ise yetenekli bir elden çıktığını hemen gösteriyor.
"They say chivalry is dead
And it was you that killed it
A melting pot you stirred all by yourself
Short stories you pulled right off the shelf"
Kolombiya'dan gelen Khruangbin esintileri... Bu saykodelik ezgilere asla hayır diyemem.
Tıpkı Khruangbin gibi 3 kişiden oluşan grup, evet, tıpkı Khruangbin gibi indie rock ve funk da barındırıyor. Bu haftanın yeni teklisi ise, "Sun Colored Eyes".
Bu şarkıyla atmosferik bir yolculuğa çıkıyoruz. Hatta biraz hipnotize olabilirsiniz. Akorlar ve melodiler uyumlu. Ayrıca bu grubun "Turkish Coffee" adlı harika bir şarkıları olduğunu da belirtelim.
Bas ve davul ön planda, şarkının ritim değişiklikleri dinleyeni şarkının içinde tutuyor, aslında o atmosferi yaratan biraz da bu.
Kolombiya'ya sevgiler...
Türk popunun en cüretkar grubuna merhaba diyin: Prenslerin Öcü!
Bu grubu 2019 yılında tanıdığımda kahkahalarla güldüğümü hatırlıyorum. Ve herkese hitap etmeyebileceğini kabul ediyorum.
Enerjik, hareketli, dominant, isyan, coşku... Her şey burada var. "Kuduracaksın"
Akılda kalıcı riffler tabii ki Prenslerin Öcü'nün alamet-i farikası olan "Kuduracaksın", sözlerini destekleyen bir yapıda.
Doruk ve İlkay'a bu güzel sözler için tekrar teşekkürler...
"Kuduracaksın, kuduracaksın
Çok isteyeceksin ama vermeyeceğim
Kuduracaksın, kuduracaksın
Çok isteyeceksin ama vermeyeceğim
Kalbimi vermeyeceğim
Kalbimi vermeyeceğim"
Replikasını dinledik, şimdi aslına geçelim. Khruangbin, Childish Gambino ile güzel bir parça ile karşımızda: "Happy Survival"!
Donald Glover'ın geniş müzik kültürünün yansıması olan Childish Gambino, funk, soul, hip hop ve elektronik öğeleri ön plana çıkaran bir tarza sahip.
Şarkı biraz Afrika ezgileriyle bizi karşılıyor. Arka plandaki ezgi ise ne kadar uzaktan duyulursa duyulusun, Khruangbin olduğunu belli ediyor. Bence bir müzik grubu için en iyi övgülerden biri, ilk defa duyduğun bir şarkının kimin sesinden/enstrumanından döküldüğünü hemen anlayabilmek. Khruangbin kesinlikle böyle bir grup.
Minimal ve tekrar eden, huzur dolu armonilerle güzel bir eser.
Ayrıldığımız eski sevgilimiz bize kısa bir süre sonra tekrar dönmek istediğini söyler. Halbuki ayrılık süreci bizim için hala tazedir ve önümüze bakmak istediğimiz kırılgan bir dönemdeyizdir. Tarkan'ın Kuantum 51 adlı albümünden Elber Tutkus'la beraber remix halini yayınladığı "Darmaduman" adlı eseri ilk dinlediğimde bunu düşündüm.
"Darmaduman", Tarkan'ın bir süre hatırlamak istemediğim son albümü içinde iyi sayılabilecek parçalarından biri. Ancak beklentiler o kadar kırıldı ki, bazı şeylerin yeniden bir araya gelmesi bir süre alacak gibi.