Borsanın Gübre'si olmayınca yeşeremedi
Tavizsiz bir şekilde uygulanan sıkı para politikaları, düşen CDS primleri, yabancı girişine rağmen Borsa İstanbul tekliyor. Son 2 günlük düşüşte beklentiye rağmen Moody's'in cuma günü Türkiye'nin not değerlendirmesini yapmamasının yanı sıra başta Gübre Fabrikaları'nın yüzde 8'ine sahip olan Oğuzhan Şahinkaya ve yakın zamanda borsada yaptığı işlemler nedeniyle cezaevine giren diğer bir büyük oyuncunun zor durumda kalması nedeniyle yaptığı satışlar neden olarak gösteriliyor. Faizlerin yükselmesi nedeniyle geçen yıl yüzde 20'lik faizle kredili işlem yapan yatırımcıların kredili pozisyonları kapatmaları diğer bir neden. Ancak küçük ve orta ölçekli şirketlerin hisseleri düşerken yabancı girişinin devam etmesi başta BİST 30 olmak üzere borsanın amiral gemileriyle ilgili beklentilerin olumlu olmasını sağlıyor.
Borsa İstanbul geçen hafta perşembe gününü kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin en azından kredi not görünümünü pozitife çevireceği beklentisi ile yüzde 3,7 ve cuma gününü ise yüzde 2,3 artışla kapatmıştı. Ancak beklenen olmadı. Bu gelişme sonucu pazartesi günü borsa hafif bir düşüşle güne başladı ancak sonrasında satışlar gayet sert oldu. Son 2 günde borsa yüzde 3,3 düşerek 7 bin 993 puandan 7 bin 725 puana geriledi.
1-BORSADA YENİDEN DENGELENME YAŞANIYOR
Peki neler oluyor borsada? İlk olarak düşüşte Moody's'in Türkiye'nin not değerlendirmesini yapmaması önemli bir yer tutuyor. Moody's Türkiye'yi hala Barbodos, Kongo, Angola ve Togo ile aynı not ile değerlendiriyor. Oysa Türkiye'nin CDS primi seçimin ardından 800 puandan 280 puana kadar indi. Belli ki işin içinde ekonomiden farklı etkenler var. Bu durumu bir kenara bıraksak da borsanın olumsuz etkilendiği açık. Fakat kurumun dün sadece üyelerine yaptığı ve basına sızan değerlendirmede de olduğu gibi Türkiye'nin yabancı yatırımcılar ve piyasanın istediği sıkı para politikasına tavizsiz devam edeceğine olan inanç fazla olduğu için hem Moody's hem diğer iki reyting kuruluşunun not artırımlarına gideceğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Bugün değilse yarın. Sorun sadece zaman.
Asıl olarak borsadaki satışlara ve alışlara bakıldığında yabancı yatırımcının pandemi sonrası Türkiye'nin faiz indirim sürecinde borsadan çıkışı ile değerleri düşen bankalar ve holdingler başta olmak üzere BİST 30 hisselerinin daha iyi performans gösterdiği açık. Beklenti ise yabancının ucuz ve likit bulduğu bu hisselere geri döneceği yönünde. Bunun tersi, özellikle halka arzlarla borsaya gelen ve milyonlarca yatırımcı da çeken küçük ve orta boy şirket hisselerinin ise kan kaybının olduğu görülüyor. Başta Fiyat/ kazanç oranı, yarattıkları kar olmak üzere bu hisselerin bir çoğunun Türkiye'nin amiral gemisi BİST 30'a göre pahalı olduğu görülüyor. Satışlar da ağırlıkta bu hisselerde.
İşte şimdi satışlarla durumun düzeldiği, yeniden dengeye geldiği görülüyor. Bu olurken yerli yatırımcının panikle hızlı satış yapmaları bunun yanında yabancı yatırımcıların girişinin daha yavaş olması endeksi aşağı çekiyor. Küçük hisselerden çıkan bir kısım yerli yatırımcı da yüzde 50'ye çıkan mevduat faizini tercih ediyor.
2-GÜBREDE NELER OLUYOR?
İkinci neden hisselerdeki harekette ortaya çıkıyor. Hisse hareketi borsayı etkileyen Gübretaş, son iki işlem gününde yüzde 20 düşerek 354 liradan 291 liraya indi. Şirket ile ilgili tek haber SPK'nın şirketin bedelsiz sermaye artırımına izin vermemesi. Bu hisse sözkonusu olunca KAP'a daha önce şirketin yüzde 8.76'sına sahip olduğunu açıklayan Oğuzhan Şahinkaya akla geliyor. Piyasada Şahinkaya'nın zor durumda kaldığı için önemli satış yaptığı söyleniyor. Şahinkaya'nın İnveo Portföy Şahinkaya Fonu ile Bursa Hisse Senedi Serbest Özel Fon'unun son iki günde günlük yüzde 21'in üstünde düşüşü bu dedikoduları destekliyor. Diğer yandan yine bazı hisse senetlerindeki sert düşüşlerin piyasada bir büyük oyuncunun işlem yaptığı bilinen hisselerde olması dikkat çekti. Daha önce borsada yaptığı işlemler ile cezaevinde kalan bu büyük yatırımcının da zor durumda kaldığı için yoğun satış yaptığı ifade ediliyor.
3-YÜZDE 90 İLE KREDİ KULLANILAMIYOR
Borsayı aşağı çeken bir başka neden politika faizi ile birlikte yükselişe geçen piyasa faizleri nedeniyle yüzde 90'lara çıkan kredi faiz oranları. Kredi kullanarak yatırım yapan bir çok yatırımcı bu faiz oranı ile para kazanması zorlaştığı için artık kredi kullanmaktan vazgeçiyor. Bu da özellikle kredi kullanarak satın alınan küçük ve orta ölçekli şirketlerin hisselerini olumsuz etkiliyor.
4-ANCAK BEKLENTİLER OLDUKÇA İYİ
Ancak bu düşüşlere rağmen sıkı para politikasının kararlılıkla sürmesi yabancı yatırımcının Türkiye'ye dönüşüne olan inancı güçlendiriyor. Kaldı ki zaten son 4 haftada 1 milyar doları aşan bir para girişi hesaplanıyor. Yabancı girişinin ne anlama geldiğini şöyle açıklayalım: Yabancı yatırımcının Borsa İstanbul'daki payı yüzde 76'ya kadar çıkmıştı. 3 yılda yüzde 30'un altına düştü. Şimdi yavaş yavaş artıyor.
Diğer yandan artık ABD Merkez Bankası Fed'in faiz indirimlerinin konuşulması paranın tekrar gelişmekte olan ülkelere akması beklentilerini güçlendirdi.
Yabancı yatırımcının Türkiye algısını değiştirip yatırım yapılmasını sağlayabilecek bir başka gelişme Türkiye'nin Yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya önderliğinde içeride yürüttüğü mali alanı da kapsayan operasyonlar. Bu operasyonlar Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de 'çıkacağız' dediği Türkiye'nin gri listeden çıkmasına yardımcı olabilir. Kara paraya yönelik önlemlerdeki eksikler nedeniyle ülkelerin alındığı gri liste, bir ülkenin uluslararası kredilere sınırlı erişimi olduğu anlamına geliyor.
İçeride borsadaki yatırımcı sayısının 8.5 milyona çıkması da her ne kadar büyük çoğunluğu halka arzla birlikte zengin olma hayaliyle gelmiş de olsa önceki dönemde 500-600 bin olan yatırımcı sayısı ile kıyaslandığında hem borsa endeksine hem finansal istikrara katkı sunuyor. Başta yatırım fonları ve emeklilik yatırım fonları olmak üzere borsadaki kurumsal yatırımcı sayısının artması da para ve sermaye piyasalarındaki istikrarı destekliyor. Faiz artırımlarının ardından eskiden neredeyse ortadan kalkan tahvil piyasalarının açılmış olmasının yabancı yatırımcıya yeni bir yatırım ortamı sunması da önemli.