CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile Ahmet Davutoğlu görüşmesinin yankıları sürüyor
Başkentte 'hayırlı olsun' ziyaretleri sürüyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'den sonra, CHP Lideri Kılıçdaroğlu da Gelecek Partisi'ni ziyaret ederek Ahmet Davutoğlu ile görüştü. Kılıçdaroğlu ile Davutoğlu ne konuştu? Millet İttifakı genişleyecek mi? Davutoğlu, Erdoğan için ne dedi? Saliha Çolak'ın haberi...
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener önce Deva Partisi genel başkanı Ali Babacan’ı ziyaret etmiş ardından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na ‘hayırlı olsun’ ziyaretine gitmişti. Davutoğlu bu kez de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ağırladı. Ziyaretler “millet ittifakı genişliyor mu?” sorusunu gündemde tutuyor. Peki önce heyetler arası sonra da 15 dakika baş başa geçen görüşmede neler konuşuldu? Habertürk'ten Saliha Çolak, Başkent kulislerini derledi...
Öncelikle, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı parlamenter sistemin geri getirilmesi noktasında iki genel başkan da hemfikir olduklarını yeniden vurguladılar.
Türkiye’de bir demokrasi sorunu yaşandığı, muhalif tüm seslerin ‘fetöcülükle suçlanır hale geldiği’ ifade edilirken, hükümete yapıcı eleştirilerin de dikkate alınmadığı, liyakatin yerine aile ve parti bağıyla görevlendirme yapılmasının, her alanda kötü yönetimlere neden olduğu vurgulandı.
ÜSTADIN DEDİĞİ…
Kılıçdaroğlu bu noktada bürokratlık günlerinden bir anıyı aktırırken, “Bir üstadım bana, ‘sana sürekli (evet) diyeni değil daha çok (hayır) diyeni dinle ki nedenini anlamaya çalışır doğruyu oradan bulabilirsin” derdi. Ben de buna hep dikkat ettim” dedi.
ERDOĞAN’A ‘YANLIŞ’ DİYEN KALMADI
Davutoğlu da, baş danışmanlığı yıllarında Erdoğan’a her zaman doğruları söylediğini, her zaman ikna edemese de ikna ettiği zamanlar olduğunu anlatırken, “Şimdi kendisine yanlış olduğunu söyleyecek kimse kalmadı. Buna niyetlenenler oluyor deniyorlar ama ‘hayır’ dediğinde ısrar edemiyorlar” dedi.
KORUMA SEÇERKEN…
İki genel başkan, muhalefet partilerinin yanı sıra her türlü muhalif sesin fetöcülükle suçlandığı tespitini paylaşırken, Davutoğlu kendilerine yönelik de bu tür suçlamalar getirildiğini anımsattı.
Kılıçdaroğlu ise bu sözlere espriyle karşılık verirken, “Biz varken size düşmez” dedi.
Davutoğlu görevde olduğu yıllarda Fetö konusunda çok hassas davrandığını, her zaman bu ekiplerden uzak durduğunu anlatırken, koruma polislerini bile seçerken çok dikkatli davrandığını kaydetti.
Davutoğlu, “Biz o zamandan beri bu konuya dikkat ettik, hep uzak durduk” dedi.
Fetö ile mücadele edenlerin kendileriyle birlikte partiden ayrıldığını, diğerlerinin ise partide kaldığını kaydetti.
KONUŞURSA…
Ziyaret tam da Davutoğlu’nun “Biz üç gün konuşsak 3 ay nefes alamazlar” açıklaması yaptığı Manisa Kongresi’nin ardından gerçekleşti.
CHP’den Mehmet Bekaroğlu’nun sosyal medya hesabından yaptığı, “Konuş be sayın Davutoğlu; konuş da kes bunların nefesini ve Türkiye derin bir nefes alsın” çağrısına benzer çağrılar alan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ile 15 dakika baş başa görüşmede neler söyledi henüz bilinmiyor.
Ancak önümüzdeki günlerde Davutoğlu’ndan sürpriz açıklamalar gelebileceği belirtiliyor.
İTTİFAK TAKTİĞİ
Peki neden bu görüşmelerden sonra ‘ittifak görüşülmedi’ açıklamaları geliyor?
Gelecek Partisi’nden bir üst düzey yönetici bunun gerekçesini şöyle açıklıyor:
“İttifak deyince seçim ittifakı merak ediliyor en çok. Ancak Millet İttifakı genişleyecek mi, partimiz bu ittifakın çatısı altında yer alacak mı? Hem bu tür sorular için çok erken hem de bu konunun konuşulması için çok erken. Çünkü şimdiden ittifakın görüşülmesi AK Parti’nin işine gelecek, bunu suçlama için kullanmaya devam edecekler.
Onların ellerini güçlendirecek şekilde daha ortada seçim yokken seçim ittifakı görüşmesi yapılıyor izlenimi verilmemesi gerekiyor ki bu konu zaten bu günün konusu değil.
ECEVİT-ERBAKAN ÖRNEĞİ
Ayrıca burada konuşulması gereken daha çok seçim ittifakı değil çözüm ittifakı olmalı.
Yani sorunların çözümü için ideolojileri aşarak bir araya gelebiliriz.
İşte bakın tarihimize, Doğu Akdeniz’de en büyük operasyonu Ecevit ve Erbakan birlikte gerçekleştirmişti.
Bunlar bize örnek olabilir. Birlikte Türkiye’nin önemli sorunlarını çözebiliriz ki öncelikli sorun cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, tek kişinin karar verdiği sistemin yerine parlamenter sistemin geri getirilmesi olacaktır. Öncelikle demokrasiyi inşa etmek için ideolojileri bir kenara bırakıp bir araya gelebiliriz.”