Türk Akımı'nın 1,5 yılı
Rus gazını Avrupa'ya taşıyacak Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinin müzakere sürecinde son 1,5 yılda önemli ilerleme kaydedilmişken projenin imzalanması için bekleyiş devam ediyor
Rus gazını Avrupa'ya taşıyacak Türk Akımı boru hattının inşası için teknik müzakereler ve paralelindeki doğalgaz indirimi görüşmeleri yaklaşık 1,5 yıldır sürüyor.
Teknik alanda nispeten ilerleme kaydedilirken, indirim konusunda fiilen varılan anlaşmanın uygulamasına geçilemedi.
Proje, ilk defa 25 Mayıs 2014'teki Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "Güney Akım'ı Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan bir ülkeden geçiririz" açıklamasıyla gündeme geldi. Bu açıklama, Rusya'nın Güney Akım Projesi'ne alternatif rota olarak Türkiye'yi gördüğü şeklinde yorumlanmıştı.
1 Aralık 2014'te Putin, Türkiye-Rusya Üst Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı'na katılmak için geldiği Türkiye'de Güney Akım'ı iptal ettiklerini açıkladı. Aynı gün, Rus Enerji şirketi Gazprom Üst Yöneticisi (CEO) Aleksey Miller, Türkiye'de 63 milyar metreküp kapasiteli yeni bir boru hattı inşa edileceğini bildirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Taner Yıldız, 11 Aralık'ta projeyi "Türk Akımı" olarak isimlendirdi. Yıldız, ayrıca değerlendirilme aşamasındaki projenin sadece bir geçiş projesi olmayacağını, söz konusu gazın Avrupa'ya Türkiye üzerinden dağıtılacağını duyurdu. Böylece Türk Akımı, Türkiye'yi sadece "transit ülke" yapmakla kalmayacak, aynı zamanda "enerji merkezi" olma hedefine yaklaştıracaktı.
Taner Yıldız, 30 Aralık 2014'te projeye paralel olarak Rusya'dan alınan doğalgaza indirim müzakerelerin de yürütüldüğünü, talebin yüzde 6'nın üzerinde olduğunu belirtti. Yıldız, 27 Şubat'ta, Türk Akımı'yla Türkiye'ye ilk doğalgaz sevkıyatının Aralık 2016'da başlamasının planlandığını ve doğalgazda yüzde 10,25'lik indirim konusunda anlaşıldığını bildirdi.
AVRUPA
20 Ocak'ta Rusya Enerji Bakanı Aleksandır Novak, AB ile transit gaz anlaşmasının 2019'da sonra ereceğini anımsatarak, bu tarihten sonra Avrupa'ya gaz sevkıyatının "Türk Akımı" üzerinden yapılacağını söyledi.
26 Ocak'ta ise Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Rus gazını Türk Akımı üzerinden almaya hazır olduklarını beyan etti.
2 Haziran'da Slovakya Başbakanı Robert Fico, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan olarak Rusya'ya Türk Akımı konusunda ortak proje sunduklarını söyledi.
Avrupa'da Türk Akımı'na en fazla ilgiyi Yunanistan gösterdi. Müzakerelerin ardından, 19 Haziran'da Moskova ve Atina, Türk Akımı'nın Yunanistan'a uzatılması konusunda protokol imzaladı. Putin, ülkesinin projeye katılacak kamu ve özel Yunan şirketlerine finansman sağlayacağını bildirdi.
20 Haziran'da Rusya Enerji Bakanı Aleksandır Novak, Bulgaristan'ın Türk Akımı'ndan gelecek gaz için kendi topraklarında depolama tesisi kurmak istediğini belirtti.
TEKNİK ÇALIŞMALAR ŞUBAT'TA BAŞLADI
Proje için teknik çalışmalar, Şubat 2015'te başladı. 8 Şubat'ta Yıldız ve Miller, projenin muhtemel rotasını belirlemek için 4 saatlik bir helikopter turu gerçekleştirerek teknik incelemelerde bulundu. Yıldız ve Miller, İstanbul'dan kalkan bir helikopterle Karadeniz sahil şeridinden İpsala Sınır Kapısı'na kadar olan güzergah boyunca uçarak boru hattının olası giriş noktalarını değerlendirdi.
Yıldız, bu gezi sonunda yaptığı açıklamada, indirim ve diğer konuları bir bütün olarak düşündüklerini vurgulayarak, "Fiyat müzakereleri, Türk Akımı'yla alakalı projelerin değerlendirilmesi, güzergah yapılandırılması ve Batı Hattı'nın tekrar yenilenmesi ile alakalı konuların hepsi bir pakettir. Bunu en seri şekilde yapmaya gayret ediyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Yıldız, 3 Nisan'da Türkiye'nin projeye bakışını şöyle anlatmıştı: "Türkiye söz konusu projenin 16,5 milyar avroluk Karadeniz kısmına ortak olmayı düşünmüyor. Bu proje ile Trakya'da bir kısım tesisler kurulacak, milyar dolarlık yatırımlar yapılacak. Özellikle 4 borudan gelecek ve birinin tamamen ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayacak bir yapıyı 2017'de bitirmek istiyoruz. Yani 2017'de bizim bu gazdan artık yararlanıyor olmamız lazım, artık Batı Hattı'ndan gaz almadan da ihtiyaçlarımızı karşılamamız lazım. Diğer üç boru hattı Avrupa Birliği üyesi ülkelerin talepleriyle doğru orantılı olacak. Türkiye'den daha ziyade Rusya ile AB arasındaki konudur."
8 Mayıs'ta projeyi oluşturacak 4 boru hattından biri olan ve sadece Türkiye'nin ihtiyacını karşılayacak olan boru hattının inşasına başlama kararı verildi.
RUSYA CEPHESİ
10 Haziran'da Yıldız, Türk Akımı Projesi'nin henüz istenilen oranda olgunlaşmadığını ancak projeyle ilgili kararlılıklarının son derece net olduğunu söyledi. Yıldız, aynı gün projenin gerçekleştirilmesi için Rusya'dan koordinatları beklediklerini belirtti.
Yıldız, 14 Temmuz'da Rusya'nın tutum değişikliğini ise şu sözlerle ifade etmişti: "Türk Akımı Projesi'nde transit ülke olmasına değil aynı zamanda enerji merkezi olmasına sıcak bakıyoruz. Bunu daha önceden de konuşmuştuk. Yalnızca boru hattının oradan gelip geçmesi değil, hatırlarsanız 1 Aralık'ta Sayın Putin'in yapmış olduğu Türkiye ziyaretinde oranın bir merkez olması, enerji ve doğalgaz dağıtımıyla alakalı bir merkez olması konuşulmuştu. Ana konsept buydu ama Rusya Federasyonu'nun farklı bir teklifle geldiğini görüyoruz. Bunların üzerinde çalışılması, görüşmeler yapılması lazım."
22 Haziran'da Gazprom, Türkiye'nin projenin deniz altından ilerleyecek kesimine ilişkin mühendislik çalışmalarının yürütülmesine izin verdiğini bildirdi.
Buna karşılık, Bakan Yıldız, bunun henüz bir inşaat izni olmadığını, fizibilite çalışmalarıyla alakalı, onların önünü açan ve koordinatları belirleyen bir çalışma olduğunu söyledi.
26 Haziran'da Gazprom, boru hattı güzergahının deniz kısmının araştırmasını tamamladı.
24 Temmuz'da ise Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev, "projeyi imzalamak için 7 Haziran seçimleri sonrası Türkiye'de kurulacak yeni hükümeti bekledikleri" açıklamasını yaptı.
Bu sürede, ulusal ve uluslararası basında "görüşmelerin çıkmaza girdiği, rafa kaldırıldığı, projenin iptal olduğu" yönünde bazı haberler çıktı.
Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım, iddiaları yalanlayarak, Türkiye ve Rusya arasında görüşmelerin hukuki, ekolojik, teknik ve ekonomik alanlarda çalışmaların devam etmesi nedeniyle henüz başlamadığını belirtti.
31 Temmuz'da Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak da iddialara karşılık, Gazprom ile BOTAŞ'ın yüzde 10,25'lik doğalgaz indirimi konusunda anlaştıklarını ancak anlaşma metninin henüz imzalanmadığını hatırlatarak, projenin iptalinin söz konusu olmadığını ifade etti.
Yıldız, 4 Ağustos'ta Türk Akımı'nda imzaların gecikmesini şöyle açıklamıştı: "Rusya, boru hattının 265 kilometrelik kısmın koordinatlarını belli gecikmelerle verdi. 10 Haziran'a kadar verilememiş bir koordinatın izni verilmez çünkü Türkiye'nin nereye izin vereceğini bilmesi lazım. Biz hükümetlerarası görüşmeyle alakalı taslakları karşılıklı verdik, her noktada mutabakat sağlamış değiliz ama anlaşırız."
Bu arada, 29 Ağustos'ta görevi Yıldız'dan devralan Ali Rıza Alaboyun, Türk Akımı'na ilişkin ilk açıklamasını 11 Eylül'de yaptı. Alaboyun, 11 Eylül'de bakanlığı süresince Türk Akımı ile ilgili Rusya'yla bir anlaşma söz konusu olmadığını söyledi ve "Geçici bir süre için bu konuya fazla eğilmeyeceğiz. Çünkü onların taahhütleri yüzde 10,25 indirimdi, bunu kabul etmiyoruz" diye konuştu.
14 Eylül'de Rus enerji şirketi Gazprom Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aleksandır Medvedev, Türk Akımı boru hattının planlandığı gibi 2016 sonunda açılmasının mümkün görünmediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Eylül Çarşamba günü Rusya'nın başkenti Moskova'ya günübirlik çalışma ziyaretinde bulundu. Bakan Alaboyun da Türk Akımı da dahil olmak üzere iki ülke arasındaki enerji ilişkilerini görüşmek için Erdoğan'a eşlik etti.
Görüşmeler sonrası Suriye konusunda açıklamalar yapılırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin'in Türkiye ziyaretinde de Türk Akımı'nı konuştuklarını anlatarak, "Burada da yeni bir adım atacaktık. Maalesef orada da yine bazı anlaşmazlıklar oldu. Tabii bir başka noktada fiyatlar konusu vardı. Fiyat konusunda da yine atılması gereken adımlar vardı. Bu konuda Rusya yapması gerekenleri, henüz yerine getirmiş değil. İşte bütün bunları kendileriyle ayrıca görüşeceğiz. Temenni ederim ki Sayın Putin'le yaptığımız bu görüşmeden çok daha olumlu bir şekilde ayrılırız" ifadelerini kullanmıştı.
AA