Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Şirketler The Carlyle Group Türkiye Başkanı Can Deldağ açıklamalarda bulundu - İş-Yaşam Haberleri

        Meltem ERSOY / HT GAZETE

        The Carlyle Group Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Başkanı Deldağ, gelişen ülkelerin aleyhine esen rüzgâr ve Türkiye’deki siyasi gerilime ‘geçici’ diyor. Deldağ, “Evet, çalkantılı bir dönem, ama 1-2 yıllık sıkıntı 10 yıllık planı değiştirmez. Ayrıca bize göre bu ‘bekle gör’ dönemi değil, böyle dönemlerde iyi şirket kendini belli eder” diyor.

        Gelişmekte olan ülkelerin altın 10 yılı geride mi kaldı?” Bu aralar herkesin cevabını aradığı soru bu. FED’in aylık tahvil alım miktarını azaltıp sıkılaştırmaya devam etmesi, gelişmekte olan ülkelere akan para musluğunun bir nebze daha sıkılacağının sinyalini verdi. Türkiye gibi gelecek paraya muhtaç ülkeleri telaş sardı. Bundan sonra ne olacak? Bu sorunun cevabını tartışmak için, 170 milyar dolarlık varlığı yöneten The Carlyle Group’un Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Başkanı Can Deldağ ile bir araya geldik. Deldağ, ters bir hava estiğini söylemekle birlikte, “Bizim gibi uzun vadeli yatırımcıysanız 1-2 yıla takılmazsınız” görüşünü vurguluyor. İşte Deldağ ile sohbetimizden öne çıkan başlıklar:  *

        Gelişmekte olan ülkeler aleyhine esen rüzgârlara Türkiye’deki siyasi gerilimi de ekleyince 2014’ü nasıl görüyorsunuz?

        Carlyle uzun dönemli bir yatırımcı. Girdiğimiz şirkette 5 ila 7 yıl aktif olarak çalışıyoruz. Bir girişim sermayesi şirketi olarak uzun vadeli bakıyoruz. Evet, volatilite sorunu var, FED kararları ve faizlerin yükselmesinden dolayı doğrudan yabancı sermayenin azalması söz konusu olabilir, bütün gelişmekte olan ülkeler gibi. Bunlar uzun vadeli perspektifte kısa vadeli kalan sorunlar. 1 yıl, 2 yıl o uzun vadeli perspektifte çok da önemi kalmıyor. Önemli olan buradan 10 yıl sonraki beklenti. 2007’de başladık, bugüne yaptığımız projeksiyonlar da bir büyüme öngördük, o öngörü doğru çıktı. Şimdi yine yeni bir yatırım dönemine giriyoruz Carlyle olarak, bu bölgede kalıcıyız, Türkiye’de kalıcıyız, 5 ila 10 yıllık yatırımlarımız olacak. Buna bakınca biz hâlâ 7-10 yıl sonrasının Türkiye’sini çok iyi görüyoruz. Onun için Türkiye’deki dalgalanmalar, belirsizlikler hoş mu, evet değil, ama kısa vadeli. Biz daha uzun bakıyoruz.

        *Peki satın almalar için 2014 pas yılı mı?

        Belki de değil. Böyle dönemler gerçek yatırımcıların daha da ortaya çıkacağı yıllar olacaktır. Daha iyi şirketlerin kendini belli edeceği yıllar olacaktır, daha iyi ortaklıklar için de fırsat olacaktır. Çünkü iyi şirketler çalkantılı dönemlerde belli olur. Dolayısıyla belki bu tip şirketlerle daha iyi ortaklık fırsatları ortaya çıkacaktır. Biz çalkantılı dönem, duralım görelim diye görmüyoruz, tam tersine belki de herkes durduğu için daha avantajlı olacağız. Biz sıcak para değiliz, uzun dönemli düşünen, iş yaratan şirketleri yatırımla desteklemek istiyoruz.

        18 AYDA ÇIKIŞ OLMAYACAK

        Deldağ, “Türkiye’deki tüm yatırımlarımız başlangıç aşamasında. 1.5-2 yıllık yatırımlar, o nedenle önümüzdeki 1 yıllık, 18 aylık dönemde bir çıkış öngörmüyoruz” diyor.

        KURUMSALLAŞMAYA AİLE DEĞİL ÇALIŞANLAR KARŞI ÇIKIYOR! 

        *Türk şirketleriyle ortaklıkta en önemli engel patronların son sözü söylemek istemesi mi?

        Sadece o değil. Çok enteresan aslında. Aile şirketlerinde aile kurumsallaşmayı istese bile şirketin içinde bir reaksiyon oluyor. Çünkü kurumsallık sadece hak edenin ödüllendirilmesini öngörür. Ama siz sadece bağlılıkla kendinizi ifade edebiliyorsanız ve kurumsallaşmayla performans bazlı değerlendirme gelecekse onu istemezsiniz. Biz ortak olduğumuz şirketlerin patronlarıyla anlaşıyoruz, anlaşmasak ortaklık olmaz zaten, ama organizasyonla karşı karşıya geldiğimizde direnç görebiliyoruz.

        MEDİKAL PARK'A 1 YILDA SÜREKLİ TEKLİF GELDİ

        *Medical Park’taki hissenizi 4yılda sattınız, erken bir çıkış mı?

        Yok. Son 1 yıldır hep talipleri vardı.Sonunda biz de uygun gördük. Bu şekilde yeni ortaklık yapısıyla daha güçlü yoluna devam edecektir. Şimdi uluslararası alanda da bilinenbir hastane grubu olma yolunda daha da hızlı yol alacak. Biz bayrağı devrettik. Yeni yurtiçi projeleri devam ediyor, yurtdışından hastaları da çeken bir grup haline gelecektir.

        *Diğer hissedarların dahli oldu mu?

        Tek başına karar vermek diye bir şey mümkün değil, bazen onların istemediği bazen bizim istemediğimiz talipler oldu.

        ‘GIDA BACAĞIMIZ EKSİK YATIRIMI ÇOK İSTİYORUZ’

        *Yeni yatırımlarda tüketici bazlı sektör mü tercih edeceksiniz?

        Son 10 yıla bakınca önemli bir büyüme görüyoruz. Bu büyümenin arkasındaki unsur tüketici, hanehalkı harcaması. O yüzden biz de bu büyümeyi yakalayabilecek sektörlerin peşinde olduk, hastanecilik, eğitim, perakende ve gıda. Bu strateji aynı şekilde devam edecek. 

        *Görüştüğünüz şirket var mı?

        Bizim her an üzerinde çalıştığımız 10-15 tane şirket oluyor, bunların 3-4 tanesi belli bir aşamaya geliyor. Bazen 2 yıl çalışıyorsunuz, ortaklık görüşmesi başarısız olabiliyor. Ya da bu çok zor olur dediğiniz şirkette 3 ayda sonuca varabiliyorsunuz. Ama şunu söyleyebilirim: önümüzdeki 2-3 ayda olacak bir işimiz yok. Mesela gıda yatırımı yapmayı çok istiyoruz. Perakendede daha fazla yatırım yapmak istiyoruz. Mevcut şirketlerimizin satın almayla büyümesini istiyoruz. Penti ve Bahçeşehir Koleji’nde olabilir mesela. Bu şekilde yurtdışında da satın alma olabilir. 

        *Şu ana kadar olmadığınız bir alanda yatırım düşünür müsünüz?

        Bizim önümüzden Türkiye’deki muhtemel satın almaların hepsi geçiyor, hepsine de bakıyoruz.

        ‘ÜRETİMLE İLGİLİYİZ’

        Öncelikli sektörler gibi diğerlerine de bakıyoruz. Mesela önümüzdeki dönemde üretim sektörü öne çıkacaktır. Şu an pek revaçta değil, çünkü rekabet gücümüz çok az. Bunu geliştiren az sayıda şirket var, bunlar yol alırsa orada da ortaklık yapabiliriz.

        ‘SATIN ALMALARDA ALT VEYA ÜST LİMİTİMİZ YOK’ 

        *ABD’den belirlenen bir bütçeyle mi çalışıyorsunuz, limitleriniz var mı?

        Hayır. Ben hep şunu söylüyorum, Türkiye’de hiçbir yatırım küçük değil, büyük de değil. Önemli olan doğru insanla, ortakla, şirketle bir araya gelmek. Bunlar birleşiyorsa küçük de bir yatırım olsa büyük de olsa o işe giriyoruz. Bir aralık yok, alt limit üst limit. Doğru ortaklık, doğru gruplarla her yatırım olabilir.

        '170 MİLYAR DOLARLIK VARLIK YÖNETEN BAŞKANLARIN FONU'

        ABD merkezli bir küresel varlık yönetimi şirketi olan The Carlyle Group, 113 fon ve 67 fon aracı üzerinden toplam 170 milyar dolarlık varlığı yönetiyor. 1987 yılında kurulan Carlyle, eski ABD Başkanı George Bush (baba Bush) ve eski İngiltere Başbakanı John Major gibi siyasilerin de bir dönem çalıştığı şirket olduğu için ‘Başkanların Fonu’ olarak da anılıyor. Carlyle ağırlıklı olarak savunma sanayii sektöründe yaptığı yatırımlarla tanınıyor. Hali hazırda 200’ün üzerinde şirket yatırımı ve 250’den fazla gayrimenkul yatırımı bulunan Carlyle’ın 70’in üzerinde ülkede bin 500’den fazla sınırlı ortağı bulunuyor. Carlyle, 2011 yılında yapılan dünya sıralamasında önceki 5 yılda toplanan sermaye bakımından 3’üncü sırada yer almıştı.

        TÜRKİYE'DE 4 YATIRIM YAPTI

        Türkiye’ye 2007 yılının sonunda TVK Gemicilik’in yüzde 50’sini alarak giren Carlyle, ardından Medical Park’ın yüzde 40’ını, Bahçeşehir Koleji’nin yüzde 48’ini ve son olarak da Penti’nin ‘azınlık hissesi’ni aldı. Medical Park’taki hisselerini geçtiğimiz ay Turkven tarafından yönetilen fonlara satan Carlyle, yeni yatırımlar için fırsat arıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ