Galatasaray - Beşiktaş maçının yazar yorumları
Süper Lig'in 40. haftasında Galatasaray'a deplasmanda 3-1 yenilerek şampiyonluk yarışında yara alan Beşiktaş 81 puanda kalarak liderliğini sürdürdü. Galatasaray da puanını 78'e yükselterek şampiyonluk yarışında iddiasını güçlendirirken ligde kalan son 2 haftada yarış iyice kızıştı. Spor yazarları, Galatasaray - Beşiktaş derbisini kaleme aldı...
MEHMET DEMİRKOL: FATİH TERİM'İN KARŞI OYUNU
Galatasaray, Beşiktaş’ın 10. haftadan sonra yüksek viteste oynadığı oyuna bir karşı oyun geliştirdi. Portekizli özellikle ilk yarıda mükemmele yakın oynadı. Taylan’ın da ona oldukça yardımcı olduğunu söylemek lazım. Penaltı sonrası hemen penaltı yapmaları da Galatasaray’a moral üstünlüğü verdi. . Beşiktaş’ı Galatasaray’ın karşı presinin yorduğunu söylemek lazım. Atiba dışında pek itiraz gelmedi. Ghezzal’ın kaçırdığı net bir şans dışında üretim olmadı. Öte yandan ikili averajı alacak kıvama gelen maçta Galatasaray’ın da yorulması da sonucu etkiledi. Bu ve Ankara’dan gelen son dakika haberi dışında, ev sahibi için mükemmele yakın bir akşam oldu. (FANATİK)
GÜNTEKİN ONAY: KAYBETTİ AMA İPLER HALA ELLERİNDE
İki takım da birbirlerinin istediği oyunu sergilemesine izin vermezken Beşiktaş, Aboubakar ve N’koudou’yu fazlasıyla aradı. Galatasaray 2 kez öne geçmenin avantajıyla kendi yarı sahasında alan vermeyen bir kurguyla oynadı. Dün sahanın en iyisi Galatasaraylı Gedson Fernandes idi. Beşiktaş’ta ise Josef dışında bekleneni veren oyuncu yoktu. Derbide Beşiktaş kaybetmesine rağmen ipler hala siyah beyazlıların elinde. (HÜRRİYET)
AHMET ÇAKAR: CÜNEYT ÇAKIR ÖLÜMCÜL KARARLARINDA HAKLIYDI
Dün gece Galatasaray, Beşiktaş'tan çok daha iyi oynadı. İkinci yarı Galatasaray, Beşiktaş'ı sahadan sildi. İstediği her şeyi yaptı. Aldı, verdi, topu tuttu, oyunu kontrol etti fakat iddia ediyorum, Sergen Yalçın ve teknik ekibin gözü sahada ama kulağı mutlaka Ankara'daydı. Çünkü 60. dakikadan sonra göründü ki Beşiktaş, bu Galatasaray'dan puan alamaz ama risk, ikili averajı da kaybetmek.
Bir hakem için böyle maçlar çok zordur. Bana göre Cüneyt Çakır, ölümcül kararların hepsinde haklı. Beşiktaş'ın ofsayt diye iptal edilen golü ofsayt, Babel'in ofsayt diye iptal edilen ama VAR'dan geçerli sayılan golü de gol. Ayrıca her iki takımın lehine verdiği penaltılarda da kesinlikle haklı. İlk penaltıda top oyuna girmiş kornerden gelirken Donk'un Atiba'nın bileğine basma eylemi var, G.Saray lehine verdiği penaltıda da bu sefer Atiba, top havadayken Falcao'yu çekip düşürüyor. İkisi de doğru karar. Ha! Ufak tefek hatalar yaptı ama inanın bana bu tür maçlar ufak tefek hataları hoş görmemizi gerektiriyor. (SABAH)
SERDAR ALİ ÇELİKLER: "ALKIŞLARIZ" DEDİĞİ AN KAZANMIŞTI
Fatih Terim'i iyi tanımak lazım. Hoca, geçen hafta "Beşiktaş'ı yenemezsek geçer kenara alkışlarız" demecini verdi. Herkes bunun centilmen davranış olduğunu biliyordu zaten. Ama aynı zamanda büyük bir meydan okumaydı. "Yenebiliyorlarsa alkışlarız" demekti o demeç. O günden itibaren Terim'in değişik bir taktik ile maça çıkacağına emindim. Galatasaray şampiyon olabilir mi bilmiyorum. Küme düşen Denizli ve artık düşme hattından iyice uzaklaşan Malatya'yı farklı yenip genel averajda da Beşiktaş'ı geçebilirler. Beşiktaş'ın 1 kez daha yenilmesi lazım. Önlerindeki Fenerbahçe'nin de bir kez puan kaybetmesi.
İkincilik ihtimali kuvvetli bir şekilde sürüyor. Lakin şampiyonluk yarışı ne olursa olsun bu maçı kazanmayı çok isteyen ve rakibe ciddi bir oyun üstünlüğü kuran Fatih Terim'i; belki de son kez G.Saray kulübesinde bir final resitali verirken gördük. Sergen Yalçın ise elindeki imkanlarla yapabileceği kadarını yaptı. Bence Ahmet Nur Çebi'nin "Terim tabi ki alkışlayacak" açıklaması da Fatih Hoca'yı ekstra hırslandırmıştır. Ben Sergen Yalçın'ın yerinde olsam Terim'in çok konsantre olacağını hesap eder; en azından 2. devre radikal hamleler yapardım. Atiba'yı santrafora ve Larin'i sol öne çekerdim mesela. Ezber bozamayınca rakibe bağımlı kaldılar. Gedson başta Yedlin ve Akbaba dışında tüm Galatasaraylı oyuncular müthiş oynadılar. (HABERTÜRK)
ALİ ECE: KİLİT İSİM GEDSON'DU
Maçın kilidini, orta saha hakimiyeti mücadelesi çözecekti; ilk 1 saatte Gedson Fernandes özel kalitesini sergileyerek ‘maçın kilit ismi’ oldu. Gedson’un Babel’in golündeki asisti, ‘oyun vizyonu’ ile ‘teknik becerisi’ni sentezlediği anlardan birisiydi. Ayrıca Gedson top kullanma estetiğinin yanı sıra, Josef ve Atiba gibi ligin ikili mücadele kazanma ustaları karşısında ilk 45’te 10’da 7 gibi çarpıcı bir ikili mücadele kazanma istatistiği de sergiledi.
Maçın özeti; Aboubakar, Cenk, Oğuzhan, en son da N’Koudou ve sakatlığının etkisiyle tam kapasite katkı veremeyen Gökhan Töre derken, Beşiktaş’ın mevcut kadro derinliği kalitesi derbi için yetersiz kaldı. Galatasaray’da oyuna sonradan dahil olan Mostafa Mohammed, Kerem Aktürkoğlu, Arda, Emre Kılınç ve Halil Dervişoğlu’ndan herhangi birisi Beşiktaş kadrosunda olsaydı, ileri 3’lü kontenjanından ilk 11’de başlayabilecek kalibrede oyunculardı. (FANATİK)
ÖMER ÜRÜNDÜL: ŞAMPİYONLUK SON HAFTAYA!
Beşiktaş'ın hem altı puanlık hem de önemli ikili averajı vardı. Ama taktik stratejisi çok yanlıştı. Rakibine göre oyuna daha kontrollü başlaması, takım savunmasına özen göstermesi gerekiyordu. Beşiktaş'ın uygulaması gereken taktiği ilk yarıda Galatasaray başarıyla uyguladı. Riskli oynayan Beşiktaş karşısında ilk yarıda hem pozisyonlar buldular hem de iki gol attılar.
Dünkü maçın Beşiktaş açısından en beklenmeyen tarafı, 90 dakika boyunca hazırlanmış tek pozisyona dahi giremeyişleriydi. Takım halinde kötü oynadılar. Ciddi bir santrfor sıkıntısı bu maçta açık bir şekilde gözüktü. Çünkü Gökhan Töre hiçbir varlık gösteremedi. Galatasaray hak ederek, çok iyi oynayarak önemli bir galibiyet aldı. Bilhassa Ghezzal'a alanın tedbirler ve uygulamalar üst düzey başarılı oldu... Sahanın yıldızı müthiş bir performans gösteren Taylan'dı.. Ondan sonra Saracchi geliyor. Babel de yorulana kadar bilhassa ilk yarıda çok etkiliydi. Cüneyt Çakır deneyimiyle iyi maç yönetti. Biri VAR uyarısıyla verilen iki penaltı da doğruydu. (SABAH)
ŞANSAL BÜYÜKA: ASLAN GİBİ GALATASARAY
Fatih Hoca, son galibiyetlerin gözde gençlerine, “Bu maç sizin boyunuzu aşar, gelin yanıma oturun” dedi, Kerem‘i, Halil‘i, Mustafa‘yı kulübeye çekip, final maçlarını “yemiş-yutmuş”, iliklerine-kemiklerine kadar bu maçları yaşamış üç tecrübeyi Babel, Falcao, Onyekuru’yu ilk on birde sahaya sürdü. Usta‘dan, ustaları oyuna sürdüğü radikal bir hamleydi. Eee, skoru 2-1‘e taşıyan goller Babel ile Falcao‘dan geldiğine göre hocanın hamlesi “tam isabet” yaptı. Galatasaray bu sezonun en disiplinli, en kusursuz Galatasaray’ı, Beşiktaş bu sezonun en kötü Beşiktaş‘ı olarak maçı tamamladı.
Sergen Yalçın‘ın sınır tanımayan özgüveni, bu maçta Beşiktaşlı futbolcuların yanından bile geçmedi. Beşiktaş, sezon boyunca örnek gösterilen futbol anlayışlarının hiçbirini yapamadı. Futbolcular, şampiyonluk gerilimini taşıyamadılar. Heykel gibi hareketsizdiler. Adaleleri, kasları sanki taş gibi olmuştu. Galatasaray adına bu gece her şey çok güzel geçti. Sadece Fenerbahçe‘nin Ankara’dan gelen son dakika golü, Galatasaray’ı üzmüş olmalı... Şampiyonluk diyoruz, çok sıkı bir ikincilik yarışı olduğunu unutuyoruz. Umarım Galatasaray‘ın disiplinli ve bu gözde futbolu hakem kararlarının gölgesinde kalmaz. Bu galibiyet, hakem kararlarından bağımsız, Galatasaray‘ın çok hak ettiği bir maç oldu. Sahada Aslan gibi bir Galatasaray vardı. (MİLLİYET)
ERMAN TOROĞLU: YARDIMCI HAKEM DURAN ÖYLE ŞEYLER YAPTI Kİ...
Atiba tek başına gidiyor, ceza alanı içine doğru tehlikeli pozisyona giriyor ve topu aut çizgisine en az 30 santim kala çeviriyor. Ama Bahattin Duran aut veriyor, devamında o top dönüyor ve gol oluyor. Diyeceksiniz ki bir autla maç değişir mi? Değişir kardeşim değişir. Aynı Bahattin Duran, önünden G.Saraylı oyuncunun müdahalesiyle kornere çıkan topa aut veriyor. Düşünebiliyor musunuz bir yardımcı hakemin maça olan tesirini. Ama şu gerçek; G.Saray, Beşiktaş'a göre daha iyi oynadı, sahada siyah-beyazlılara göre daha faydalı işler yaptı, galibiyeti hak etti.
"Beşiktaş'ın kazandığı penaltıda Donk, Atiba'nın ayağına net bastı. Galatasaray'ın attığı penaltıda da Atiba, Falcao'yu önce tutup hemen bırakıyor. Falcao da kendini bırakıyor, hakem de penaltıyı veriyor. Bu şu demek; ceza alanında rakibi tut, dirseklerinle oyna, kollarınla oyna... Her maçta bunlar olmuyor mu; oluyor, veriyorlar mı; kimisi veriyor, kimisi vermiyor" (SABAH)
ATTİLA GÖKÇE: KULÜBE FARKI
Çok sert, vura-kıra, ite-kaka bir derbi oynandı. İki takımın da birbirini oynatmamak için sarf ettiği enerji, iyi, keyifli oyun bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattı. Ve çatışmayı Galatasaray hak ederek kazandı. Baştan söyleyelim: Oyunun ilk yarısında 6 sarı kart, 2 penaltıya tanık olduk. Çakır’ın gösterdiği sarı kartlar doğru, penaltı kararları da doğru. Ve “kulübe” farkı Arda’nın golüyle hükmünü icra etti. Evet, Beşiktaş baştan itibaren topun sahibi oldu ama, oyunun sahibi olamadı. Ve ligin zirvesi kördüğüme döndü… Üçlü yarış finiş haftalarıyla devam edecek… Bakalım nasıl bitecek? (MİLLİYET)
UĞUR MELEKE: GEDSON GECE GÜNDÜZ FARKI YARATTI
Duran toplar hariç, alışık olduğumuzun çok dışında bir Beşiktaş vardı sahada. Galatasaray’ın ilk devrede skor üstünlüğü sağlayıp, ikinci devrede de fişi çekmesinde tutkusunun-coşkusunun-kazanma isteğinin yanı sıra üç de taktiksel detay öne çıktı bence:
1- Gedson sol içten ara pasıyla ilk golü attırdı. Josef’e ilk devrede kart göstertti. O çizgide etkinliğine alışık olduğumuz Rosier-Ghezzal’i durdurdular, bir de ofansif fark yarattılar orada.
2- Duran topları geçen hafta Ömer kullanıyordu. Dün bu görevin Gedson’da olması geceyle gündüz kadar fark yarattı. Gedson sahanın yıldızıydı.
3- Beşiktaş’ın kulübesi çok zayıftı dün. Üstüne üstlük bir de Rıdvan’ı çok geç soktu Sergen Hoca. Terim’inse oyuna sürdüğü herkes fark yarattı. Terim’in ilk 11’i iyi başladı, son 11’i de iyi bitirdi dün doğrusu (HÜRRİYET)
CEM DİZDAR: HALA EN GÜÇLÜ ADAY...
Beşiktaş hücum açısından seçeneksiz bir kadroyla çıktığı maçta, geri düşmesi durumunda işi çevirecek kenar oyuncusundan yoksundu. Bu nedenle yapacakları şey de belliydi; her durumda öne oynamak. İkinci devrede de rakibini kalesinden uzak tutan Galatasaray, etkili olmasa da tedirgin edici ataklarla Beşiktaş’ı geri itmeyi sürdürdü.
Oyunu değiştirmek için Beşiktaş bence başta yapması gerekeni sonra yaptı ama sonucu Terim’in oyuncu değişiklikleri belirledi. Bu skora rağmen şampiyon olmak için derbi kazanmanın zorunlu olmadığını, Mustafa Denizli tecrübesinden iyi bilir Beşiktaş. Hâlâ en güçlü aday onlar. Büyük hatalar yapmazlarsa elbette... Çünkü rakipleri hâlâ onların kaybetmesini beklemek zorunda. Kaybetmezler olur biter ama bunun için sakin ve güvenli olmak öncelikleri olmalı... (FANATİK)
BÜLENT TİMURLENK: JOSEF-ATIBA'YA NEFES ALDIRMADILAR
İlk yarı bittiğinde filelerde 3 gol vardı. Geçen hafta Hatay'a 7 gol atan Beşiktaş'ın istatistikleri sezonun en verimsiz 45 dakikasını işaret ediyordu. Muslera'nın koruduğu 3 direğe top isabet etmemiş, penaltıya sebep veren pozisyon da duran toptan gelmişti. Gedson- Taylan ve onlara eşlik eden Babel ile Emre Akbaba, Josef-Atiba ikilisine sezonun en nefes aldırmayan anlarını yaşattılar.
Atiba'nın yaptığı penaltı bir kez daha tabelayı değiştirirken, ikinci yarıda Sergen Yalçın elindeki tüm opsiyonları kullanmaya çalıştı. Dorukhan'ı sol açık yapacak kadar kadro derinliğini yitirmişseniz eliniz kolunuz bağlanır. Beşiktaş'ın mağlubiyetin travmasını atlatabilmesi için sadece 3 günü var. Galatasaray ise sahada ve dışında çalkantılarla geçen bir sezonun mayıs ayında taraftarına sezonun ikinci derbi galibiyetini tattırdı. Kalan iki haftada ne olur derseniz her şey olur. (SABAH)
OSMAN ŞENHER: GALATASARAY HIRS YAPMIŞ
Kim ne derse desin Fatih Terim teknik direktörler içinde en tepedeki isimdir. Hayatı boyunca o kadar çok zorluk derecesi en tepede olan maç yönetmiş ki bu da kendisine hiç kimsede olmayan bir tecrübe kazandırmış. Evet sezon boyunca çok inişler, çıkışlar yaşadı. Ama son haftalara ve dün geceki derbiye baktığımız zaman çok farklı bir Galatasaray seyrettik. Hırslı, baskılı ve kazanmaya inanmış futbolcular topluluğu sahada bir bütün olarak hareket ettiler. Galatasaray da ligin zirvesindeki takım karşısında galip geldi. Ligdeki sıralamada değişen bir şey olmadı. Beşiktaş’ın iki maçı var. Kendi sahasında Karagümrük, deplasmanda Göztepe. Bu maçlarda yenilmezse, hatta bir tanesinde berabere bile kalsa şampiyon olacak. Cim-Bom’un ise ligi ikinci bitirmesi için Fenerbahçe’nin en azından berabere kalmasını bekleyecek. (MİLLİYET)
LEVENT TÜZEMEN: FATİH TERİM'İN AKILLI STRATEJİSİ
Fatih Terim'in stratejik kararları G.Saray'a muhteşem bir derbi galibiyeti getirdi. Peki ne yaptı Terim: 1- Onyekuru ve Falcao gibi gövdeli, tecrübeli ismin yanına iki hızlı beki Yedlin ve Saracchi'yi ilk 11'e koydu. Bu hamleyi Sergen Yalçın bile beklemiyordu.
2- G.Saraylı oyuncular topu Beşiktaş'a bırakıp alan savunması içerisinde takım halinde akıllı savunma yaptı. G.Saray'ın akıllı oyun taktiği sonucu Beşiktaş alışılagelmiş oyununu sergileyemediği gibi hızlı hücum yapabilecek geniş alanları da bulamadı.
Cüneyt Çakır'ın art arda verdiği iki penaltı kararı da çok doğruydu. Falcao harika bir penaltı golü atmasına rağmen oyun içinde etkili değildi. Onyekuru da alışılagelmiş hızını sergileyemedi. Fatih Hoca ikinci yarı aynı oyun sisteminde tuttuğu gibi Sarrachi ve Yedlin'in daha fazla kanatlardan hücum etmesini istedi. Bu hamleler Beşiktaş takımının sürekli geriye pas yapmasına neden oldu. Özellikle Taylan her yere basarken, Gedson Fernandes ile maestro gibi oynadı. Terim derbiye özel olarak çalışmış olacak ki yorulan futbolcuları oyundan aldı. Önce Falcao-Onyekuru'yu çıkarıp Kerem ile Mostafa'yı alarak G.Saray'a enerji pompaladı. Çok çalışan Babel ve Emre Akbaba yorulmuşlardı, Terim hemen Arda ve Emre Kılınç ikilisini alarak G.Saray'ın fizik gücünün diri kalmasını sağladı. Oyuna diri giren Emre Kılınç'ın Arda'ya attırdığı gol mükemmeldi. G.Saray bu galibiyetle Şampiyonlar Ligi şansını sürdürdü. (SABAH)