Galatasaray-İstanbulspor maçı yazar yorumları
Galatasaray, Trendyol Süper Lig'in 22. haftasında ağırladığı İstanbulspor'u 1-0 yenik duruma düştüğü maçta 3-1 mağlup ederek lider Fenerbahçe ile puanını eşitledi. Spor yazarları, Galatasaray-İstanbulspor maçını kaleme aldı.
Uğur Meleke (Hürriyet): İstanbulspor’un teknik ekibine, futbolcularına, verdikleri mücadeleye büyük saygı duyuyorum. Eğer takım elbiseli bir adam, Simon Deli diz çöküp yalvarmasına rağmen futbolcuları anlamsızca sahadan çekmeseydi, şu anda daha güçlü biçimde ligde kalma şansları olacaktı. Yeni teknik adamları Korkmaz da iki haftadır gayet iyi işler yapıyor, defansif sorunları minimize etti. Galatasaray’a da adeta bir “Rus ruleti” günü yaşattılar.
Bu fikstür, ligin ilk devresinde de hafta içinde oynanmıştı. Galatasaray o gün de konsantrasyon sorunları yaşamıştı ve 1-0 kazanabilmişti o maçı. Kerem Aktürkoğlu o gün de beyaz noktada topun başına geçmiş, atışı pas olarak Icardi’ye kullanmış ve video koleksiyonlara konu olan bir penaltı kaçırmışlardı. Dün de spor severlerin beklediğinden daha zor geçti müsabaka. Orta sahalar uzun süre transit geçildi, Galatasaray tamamlayamadığı birçok hücumda dağınık yakalandı ve İstanbulspor'a özellikle ilk 1 saatte geniş alanlar bıraktı.
Levent Tüzemen (Sabah): Icardi oyuna girene kadar Galatasaray, 11 benzemez oyunculardan kurulu bir takımdı. Mücadele eden Barış Alper ile sahaya varını yoğunu koyan Kerem Aktürkoğlu dışında tüm oyuncular zihinsel olarak Trabzonspor galibiyetinde kalmışlardı. Kalesinin önüne duvar çeken İstanbulspor, Galatasaray'ı bir kez hızlı hücumla avladı. Maç boyunca Galatasaray'a yapılan faullere seyirci kalan hakem Bahattin Şimşek'in İstanbulspor kaptanı Ali Yaşar'ın yaptığı penaltıda VAR uyarmasaydı, Galatasaraylı oyuncular maçı kazanmakta zorlanabilirdi.
Okan hoca 2. yarı Icardi'yi alarak önce tribünleri sahaya çekti ve coşkulu tezahürat yapmalarını sağladı. Icardi'nin dönüşü şampiyonluk yarışında G.Saraylı oyuncuların, taraftarın ve camianın heyecanını, inancını yukarı çeker. Çünkü Icardi'nin varlığı tüm takımın dikkatini toplamasını sağlıyor. Enerjisini arttırıyor. Herkesin mücadele etmesini sağlıyor. Icardi'in varsa mutlu olursun.
Serkan Akcan (Fanatik): Galatasaray oyun başlangıçlarında stoperleriyle orta sahası arasında bağ kurmakta zorlanınca maç bir anlamda git-gel’e döndü. Galatasaray, telaşlıydı panik halinde topu güç bela rakip kaleye götürdüğünde Zaha, Tete ve Kerem’in bitiremediği atakların dönüşü Torreira ile Kerem Demirbay’ın üstünden Muslera’ya ulaştı. Bir ara iki takım da o kadar geri koşu yapmak zorunda kaldılar ki, tenis maçı mı izliyoruz futbol maçı mı anlamak güç oldu.
İkinci yarıyla birlikte Okan Buruk savunmasını ters yüz etti. Barış sol, Kaan sağ beke, Davinson sağ, Nelsson sol stopere geçti. Yetmedi Icardi girince Kerem Aktürkoğlu sağda, Zaha solda oynamaya başladı. Bu tercihlerin ardından Buruk, müsabakayı tenis maçından futbola dönüştürmeyi başardı. Kerem Aktürkoğlu, Galatasaray taraftarının en hırpaladığı futbolculardan biri. Kerem önce penaltıdan peşinden frikikten attığı gollerle yine takımını sırtladı. Sanırım Galatasaraylılar artık Kerem’e tanınan krediyi birkaç kat artırmanın vaktinin geldiğini düşünüyorlardır.
Engin Verel (Akşam): VAR'a laf edenlere benim de buradan bir çift sözüm VAR. Elbette yine tartışmalı pozisyonlar var ancak her şeye rağmen adaletin sağlanması konusunda VAR'ın çok ciddi bir işlevi olduğunu hatırlatalım. İkinci yarıda Galatasaray için kazanmanın zor olacağı ilk yarıdan çok net ortaya çıkmıştı. Icardi'nin filelere giden vuruşunda hakemin 'Aktif ofsayt'a hükmetmesi yoruma açık.
Kerem'in Galatasaray'a bu sezon katkısı ise kesinlikle yoruma kapalı bir durum. Yine çok kritik bir maça damgasını vurdu. Icardi'nin penaltı golü ise sadece işin kremasıydı. Bu maç da gösterdi ki, şampiyonluk adaylarının bundan sonra daha çok ayakları titreyecek.
Serkan Korkmaz (Fotomaç): Okan Hoca'nın kadro tercihinde Icardi'yi yedek soyundurmasından çok daha fazla dikkat çeken şey Boey'in yokluğuydu. İkinci yarıda Icardi yeşil çimlere basınca stattaki karamsar hava dağılır gibi oldu. Arjantinli yıldızın rakip ağları bulduğu golde VAR, maçın hakemini (sahalarda nadir görülen, istisnai bir şekilde) ofsaytı yorumlamak üzere izlemeye çağırdı. Gol iptal olduğunda normal sürenin bitimine 20 dakika vardı. Tansiyon zirvedeydi...
Kerem Aktürkoğlu aynı modu açtı ve penaltıdan sonra bir de frikik golüne imza attı. Nevi şahsına münhasır bir topçu Kerem, ne olursa olsun, nasıl oynarsa oynasın onu "vazgeçilmez" kılan çok sıra dışı özelliklere sahip. Derdi hep rakip kaleyle ve bir şekilde o hedefine ulaşmaktan asla geri adım atmıyor. Aktürkoğlu'nu anlamayabilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz ancak takdir etmek zorunda bırakıyor sizi. Tıpkı benim yapmış olduğum gibi. Belki yeteneğin, oyun zekanla değil ama hırsın ve gole adanmışlığınla tüm futbolcular için örnek alınması gereken bir numaralı karaktersin. Helal olsun sana Kerem Aktürkoğlu.
Mehmet Ayan (Habertürk): Galibiyete rağmen oyun sorunları bitmiş değil. Trabzonspor maçındaki takımdan eser yoktu bu maçta. İstanbulspor’un Trabzonspor’dan daha iyi oynaması bir yana bu takımın İcardi’sizliğe çözüm bulması gerekiyor. Icardi idmansızlığı diye bir gerçek var. Bu gerçeğe uygun davranılmalı. Set oyunu onsuz MAFİŞ! Zaha’nın Trabzon performansını ne zaman nasıl tekrar göreceğiz merak konusu. Ancak TETE’yi artık merak dahi etmiyoruz. Torreira’da da hissedilir geriye gidiş söz konusu. Muslera ve Kerem halen bu takımı taşıyorsa gerçekten çokça düşünmeli G.Saray…
Boey’in Bayern’e transfer olduğu konuşuluyor. Doğruysa en az iki bek alması gereken, orta sahada 8 numara ihtiyacı halen süren bir takım var. Bardakçı ne kadar geç dönerse savunmadaki güven endeksi de o kadar azalır. İstanbulspor’u oyunundan ötürü kutlamalı. Ancak maçın başından sonuna dek sertlik yapmak yerine biraz daha oynamayı deneseler bundan sonrası için çok umut verici olurdu kendileri için.
Osman Şenher (Milliyet): Şampiyonluk yarışında zirveye oynuyorsan her maçın zor geçer. Geçen haftaki Galatasaray, Trabzon’da resmen şov yapmıştı. RAMS Park’a 40 binin üzerinde taraftar “aynı Galatasaray’ı göreceğim” diye tribünleri doldurdu. Ama ne yalan söyleyeyim; herkes şok oldu. Bilhassa maçın ilk yarısında sahada koşamayan, doğru dürüst pas yapamayan, kazanma hırsı hiç olmayan bir takım vardı.
Bugün maalesef iki bekin hiç yaratıcılığı yoktu. Hele Kaan Ayhan’ı ilk defa bu kadar kötü gördüm. Kerem Aktürkoğlu iki gol atmasına rağmen çok top ezdi. Ama kazanma hırsı üst seviyedeydi.
Torreira ikinci yarıda yıldızlaştı. Yine çok kötü gününde olan Kerem Demirbay’ın yerine Ndombele de oldukça katkı verdi. Galibiyet golleri de maçın sonuna sıkıştı. İstanbulspor, bu futbolla nasıl küme düşüyor anlayamıyorum? Bütün futbolcuları her şeylerini sahaya koydu. Gol pozisyonlarına girdiler. Bölüm bölüm de olsa Galatasaray defansına çok anlar yaşattılar.
