Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Başbakan Davutoğlu'ndan Çağlayan'daki operasyonla ilgili flaş açıklamalar | Son dakika haberleri

        HABERTURK.COM

        Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çağlayan Adliyesi'ndeki operasyonla ilgili açıklamalarda bulundu. Teröristlerin kimliklerinin tespit edildiğinin sorulması üzerine Davutoğlu, "Kimleri tespit edildi. Şafak Yayla Zonguldak, 1991 doğumlu, Bahtiyar Doğruyol Ardahan 1987 doğumlu" dedi.

        Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

        Menfur ve alçakça bir saldırıya maruz kaldık. Operasyon saat 20:25 sularında başlamıştır. Olayı haber alır almaz süratle harekete geçtik. İstanbul'da bütün emniyet birimlerimiz harekete geçirildi. Birincisi savcımız sayın Mehmet Selim Kiraz'ın sağ salim kurtarılması için her türlü çaba yapıldı. Her türlü çaba gösterilmiştir. Savcı Kiraz'a Allah'tan rahmet diliyorum. Terör bir insanlık suçudur. Saldırı Türk demokrasisine yapılmıştır.

        Yayın yasağı benzer durumda her ülkede uygulanır.

        Seçime giderken bu tür provokasyonlara dikkat edilmeli. Buna karşı da toplumumuzu, bütün toplum kesimlerimizi sükunete, ve bu tür alçakça saldırılar karşısında birlik ve beraberliğe davet ediyorum.

        TERÖRİSTLERİN KİMLİKLERİ BELİRLENDİ?

        Kimleri tespit edildi. Şafak Yayla Zonguldak, 1991 doğumlu, Bahtiyar Doğruyol Ardahan 1987 doğumlu.

        Silahın içeriye avukut giysisi içerisinde sokulması nedeniyle bundan sonra atılacak adımları birlikte ele almalıyız. Teröre karşı kararlı bir mücadele vereceğimizden herkes emin olmalıdır, atacağımız adımlardan kimsenin şüphesi olmamalı.

        Adalet saraylarında güvenlik mutlaka surette temin edilecek. Bu çerçevede de avukatlarımızdan, savcılarımızdan, hakimlerimizden birlikte bu sorunların çözümü konusunda ortak çaba bekliyoruz. Sadece avukatlarımızla ilgili hususlar değil, şu ana kadar adalet saraylarında özel güvenlikle sağlanmış güvenlik şartlarının bundan sonra emniyet birimlerimizce daha etkin bir şekilde denetlenmesi ve belki de doğrudan emniyet birimlerimizce sağlanması konusunda da gerekli tedbirler alınacak. Teröre karşı mücadele hususunda, herhangi bir ayrımcılık olmaksızın, mekan ve şahıslarla ilgili herhangi bir farklılık gözetmeksizin ne tedbir gerekiyorsa, bu tedbirler alınacaktır.

        Savcımız ilk aşamada ağır yaralı olarak hastaneye götürüldü. Silah sesi geldikten sonra emniyet birimlerimizin atıl bir şekilde durması da söz olamazdı.

        "SOSYAL MEDYADAKİ RESİMLER BİZİ ÜZDÜ"

        Yayın yasağına uyan medya mensuplarına teşekkür ediyorum. Savcımızı son derece kötü şartlarda gösteren resimlerin sosyal medyada dağıtılması bizi üzüntüye sevk etmiştir. Bu resimlerin yayınlanması dağıtılması, dayanışmamızı etkileyen olumsuz tavır olmuştur. Teröristlerin eylemlerine neredeyse bazı çevrelerce haklılık payı çıkartırcasına, sosyal medyada yaygınlık bulmasına izin vermemek gerekir. Aynı şekilde Türkiye yoğun bir siyasi kampanya dönemi yaşayacak. Bazı provokasyonlara yönelik olarak bu tür saldırılarla karşı karşıya kalmamız halinde herkesin ortak bir cephede teröre karşı mücadelede birlikte olması ahlaki ve siyasi bir sorumluluk gereğidir. Savcımız ilk aşamada yaralı olarak kurtarılmış ve teröristler de etkisiz hale getirilmiştir. Bu anlamda operasyon hedefine ilk aşamada ulaştı. Tabii savcımızın kaybı büyük acıdır hepimiz için. Silah sesi geldikten sonra emniyet birimlerimizin atıl bir şekilde durması da söz konusu olmazdı.

        KILIÇDAROĞLU'NUN ATTIĞI TWEETLER

        Sayın Kılıçdaroğlu'nun olay olur olmaz attığı tweetler, gerçekten biraz önce zikrettiğim dayanışma ruhuna hiç uygun düşmemiştir. Daha olayın arka planı bilinmeden, olayın gerçek veçhesiyle ilgili herhangi bir işaret fark edilmemişken, Kılıçdaroğlu'nun attığı tweetler maalesef son derece provokatif bir ortamın doğmasına da sebebiyet vermiştir.

        Düşünün, bir yargı mensubu, bir savcımız teröristler tarafından rehin alınıyor, Kılıçdaroğlu hükümeti suçlamak için bu olayı istismar ediyor ve hükümetimizin önce bir elektrik kesintisi uygulayıp, daha sonra böyle bir terör eylemine zemin teşkil edecek bir senaryonun parçası olduğunu ima eden bir yaklaşım sergiliyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun dünyadaki değişik örneklerden biraz ders alması lazım. Böyle durumlarda iktidar, muhalefet olmak unutulur, farklı görüşler unutulur, tek şey hatırlanır, insan canı ve o canın kurtarılması için çaba sarf edenlerin gayretlerine destek olmak. Fakat maalesef Kılıçdaroğlu ve onu takip eden başka tweetler, neredeyse eylemcileri haklı çıkarıp, hükümeti suçlayacak, teröristleri de terörist olarak değil, sıradan eylemci gibi gösterecek yayınlar içine girdiler. Bazı medya organlarımızın bu tutumu gerçekten hem bizleri üzmüştür hem de uluslararası örneklerde görülen dayanışma bilincini görmemizi imkansız kılmıştır.

        "KILIÇDAROĞLU TWEET ATARAK HEDEF SAPTIRMAYA ÇALIŞMIŞTIR"

        Maalesef bugün o yüzlerini kapatan teröristler bir savcımızı şehit ettiler. Aylardır biz, bu yüz kapatarak eylem yapmayı demokratik hak gibi görenlerin aslında gizli bir terörizm hedefi içinde olduklarını anlatmaya çalışıyorduk ama anlatamamıştık. Sayın Kılıçdaroğlu hala anlamamış olacak ki, o alçakça saldırıyı yapan teröristler daha o saldırıyı sürdürürken, Kılıçdaroğlu tweet atarak hedef saptırmaya çalışmıştır. Gün, herkesin safını belirleme günüdür. Kimler bu ülkenin özgürlüğünü, güvenliğini savunuyor kimler en ufak bir olaydan böylesi alçakça bir terör saldırısına kadar her tür olayda bir fırsatçılık içinde, hükümetimize ve ülkemizin istikrarına, güvenlik ortamına zarar vermeye çalışır, bunlar ayan beyan ortadadır.

        "GÜN OMUZ OMUZA VERME GÜNÜDÜR"

        Bütün bu açıklamalara rağmen yine de Sayın Kılıçdaroğlu'na da bugün tweetlerle bu teröristleri neredeyse özgürlük kahramanı gibi gösteren bazı medya mensuplarına ve bazı kesimlere de sesleniyorum; gün, teröre karşı bir olma, omuz omuza verme günüdür. Herkes sorumluluğunu bilmeli, herkes bu ülkenin, istikrarının, güvenlik ortamının hepimiz için gerekli olduğunu zihninden çıkarmamalıdır.

        ELEKTRİK KESİNTİSİ

        Olay olur olmaz Enerji Bakanımız Taner Yıldız'la görüştüm, Türkiye'ye dönmesini istedim. Derhal sorunların çözülmesi için gerekli çalışmaları başlattık. 16,30'ta Türkiye'nin yüzde 85'ine elektrik verildi.

        Elektrik kesintisinin arkasındaki sebepler, her ne surette olursa olsun ortaya çıkarılacak. Bunun çok teknik bir arızadan kaynaklanmadığı kanaati hakimdir. Yazılım sistemiyle ilgili ve diğer faktörler gözönünde bulundurularak, soruşturma tamamlandığında kamuoyumuza bilgi sunulacak. Şu an itibarıyla Türkiye'nin bütününe elektrik sunulmuştur, elektrik kesintileri tamamıyla durmuştur. Enerji Bakanımız ile de Ankara'ya gelir gelmez görüşeceğiz. Gerekli soruşturmalar, araştırmalar yapılacak. Bir daha böyle bir olayın yaşanmaması için de hangi tedbir gerekiyorsa alınacak.

        AVUKATLARA X-RAY’Lİ ARAMA

        İlgili birimlere atılması gereken adımlar konusunda gerekli talimatları verdim. Yani avukatlarımızın görevlerini yaparken sahip oldukları ayrıcalıkları koruyarak, ama kesinlikle adliye binalarına girerken x-ray’lerden geçmeleri önem taşıyor. Yasal düzenleme gerekiyorsa, yasal düzenleme yapacağız. Adalet saraylarında özel güvenlikle sağlanmış güvenlik şartlarının bundan sonra emniyet birimlerimizce daha etkin bir şekilde denetlenmesi konusunda da gerekil tedbirler alınacak.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ