Devlet Bahçeli'den Vezneciler tepkisi: İstihbaratın köküne kıran mı girdi?
MHP lideri Devlet Bahçeli, grup toplantısında Vezneciler saldırısı, Almanya'nın sözde Ermeni soykırımı kararı ve MHP'deki kurultay tartışmaları hakkında konuştu
HABERTURK.COM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında, Vezneciler'deki saldırı hakkında, "20 Temmuz 2015'ten bu yana büyükşehirler bombalanmış, işgal yıllarında görülmemiş sahnelere bana mısın denmemiştir? Bu nasıl bir devlet yönetimidir? İstihbaratın köküne kıran mı girmiştir, hükümetin kökü mü kurumuştur? Nerede bu devlet, nerede bu milli kudret?" dedi.
Almanya'nın sözde Ermeni soykırımı hakkındaki oylamasına tepki gösteren Devlet Bahçeli, "Biz sözde soykırım çamuru atan Haçlı yedekleri, Ermeni katliamlarını niçin konuşmaz? Türk milleti yer değiştirme kararı vermemiş olsa Türk milleti olmayacaktı. Tehcir yerindedir, bugün olsa yine yapılır. Alman parlamentosu tarih sayfalarını karıştırırken, 1914'te değil, aynaya baksın orada aradığını bulacaktır. İnsandan sabun yapacak caniliği mazimizde bulmak imkansızdır. Bize insanlık dersi vermesleri trajikomiktir" ifadelerini kullandı.
MHP lideri, askerin soruşturulmasını şarta bağlayan tasarı TBMM Başkanlığı'na gönderilmesi üzerine, "MHP'nin Türk milletinin güvenliği ve milli bekaa için ödün vermesini kimse beklememelidir. Güvenlik güçleri ve devletin arkasındayız. Meclis'e sevk edilen yasalar destek vereceğiz. Hukuki güvenceyi genişletmek için elimizden gelen çabayı göstereceğiz" diye konuştu.
Grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, Sinan Oğan'ın aday olamayacağını söyledi. Bahçeli, "Partimizin üyesi değil, Sinan Oğan ihraç edilmiştir. İhraç kararı sonrası yargı üyeliği konusunu gündeme getirmiştir. Yargıtay'da da bu konu hakkında inceleme yapılmadığını duyuyoruz. Bize göre ihraç kararı verilmiş, Yargıtay'dan da karar çıkmadığına göre üye değil. 10 Temmuz'a kadar Yargıtay'ın bir karar vermesi gerekir dedi.
Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşları şöyle:
RAMAZAN TEBRİĞİ
"Ramazan huzur iklimi, bereket ayıdır. Kıldığımız namaz, ettiğimiz niyet, iftardaki nimetler bize Ramazan'ın büyüklüğünü öğretir. Oruca dilimiz, bedenimiz ve kalbimiz de katılmadıktan sonra manevi muradımızın da gerçekleşmediğini bilmeliyiz. Hem harama el sürüp hem oruçlu olmak, ahmaklık değilse akıl körlüğü, inanç kıtlığıdır.
Ramazan ayında İslam aleminin kendini gözden geçirmesi, aksayan yönleri üzerinde kafa yorması dileğimizdir. İslam toplumları devamlı suretle geriye gitmektedir. Bu gidişatın hiç de hayırlı olmadığı açıktır. Ortadoğu'nun İslam'ın özünden uzaklaştığı açıktır. İslam ülkelerinin yeni bir sıçrayışa ihtiyacı her zamankinden fazladır. Müslümanlar itikat, siyaset ve fıkıh eksenininde bölünmüştür. Bu kutuplaşma emperyalist ülkeler tarafından kullanılarak şiddetlendirilmektedir. İslam alemi takınmış, enerjisi tükenmiş ve geriye sarmaya başlamıştır.
Daha iyi bir dünya uzak bir hayal değildir. Adil bir bölüşüm, demokratik değerleri esas alan yönetim modelleri görülmeyecek bir şey değildir. Maneviyatımızın bizlere yüklediği sorumluluğu yerine getirirsek düştüğümüz buhrandan çıkarız. İlk şart istemektir. Ramazan ayının barış ve kardeşlik için idrakini arzuluyoruz.
VEZNECİLER SALDIRISI
Osmaniye'deki kazanın acısı bitmeden, İstanbul'dan aldığımız haber yüreklerimizi dağlamıştır. Bunlar şeytanın emireri, inançsızlığın ve şerefsizliğin ta kendileridir. Terörizm yine devrede, yine saldırıdadır. Ağzımından çıkacak her söz boğazımızda düğümlenmektedir. İstanbul'da patlayan bombalar Türkiye'nin tamamını hedef almıştır. Son yurdumuz mateme gömüşmüştür. Hiçbir zaman hatırımızında çıkarmayalım ki Türkiye felaketi yaşamaktadır.
Ankara'da partili cumhurbaşkanlığı için tutturanların beceriksizliği gizlenemeyecek şekilde ortadadır. Ülke olarak kaostayız, bocalamaktayız. AKP hükümeti başkanlık ile gözünü karartmıştır. Başbakanlık koltuğunda oturan Yıldırım Türkiye'nin kuruluş sütunlarını oynatmıştır. Ucube sözler hukuk devletinin rafa kalktığının vesikasıdır, anayasa suçudur. Anayasanın üstünü çizmiştir. Sayın Başbakan'a bu hakkı kim vermiştir? Hukuk yoksa, Anayasa askıdaysa, terörle hangi yöntemlerle mücadele edilecektir? Türkiye'nin geleceğine büyük zarar ve ziyan vermektedir.
"NEREDE BU DEVLET, NEREDE BU KUDRET?"
Cumhurbaşkanı Uganda'da mevkidaşını güldürürken Türkiye'nin dişleri sökülmüş ama oralı bile olmamıştır. Türkiye yanarken, Sayın Erdoğan doğu Afrika'yı dolaşmış, bir tek safariye çıkmadığı kalmıştır. 20 Temmuz 2015'ten bu yana büyükşehirler bombalanmış, işgal yıllarında görülmemiş sahnelere bana mısın denmemiştir? Bu nasıl bir devlet yönetimidir? İstihbaratın köküne kıran mı girmiştir, hükümetin kökü mü kurumuştur? Nerede bu devlet, nerede bu milli kudret?
Cumhurbaşkanı 'kıyamete kadar sürecek' diyor. Sayın Erdoğan ne demeye çalışmaktadır? Hangi ilk insanın mağarasında bomba patlamıştır? Güvenlik toplantıları yapılır, toplananlar bir daha buluşmak üzere yine dağılır. Her seferinde sabrın sonundayız, bıçak kemiğe dayandı, sonuçlarına katlanacak türünde sayısız konuşmalara şahit oluyoruz. Hayaller yerini gerçeklere bırakır. Türkiye bu kısır döngünün içinde hapistir. Bu suç AKP kadrolarının sırtındadır.
Oslo pazarlıkları bomba olarak dönmüştür. Ne yaşıyorsak dünün eseridir, neyle muhattapsak dünün gaflet ve daleletin sonucudur. Teröristler Türkiye'nin her bölgesinde eylem yapmaktadır. Ülkemiz çıkmaz bir sokaktadır. Bebek katilleri her yerdedir. Bu topraklardan pay isteyen kim olursa olsun sonu korkunç ve yok oluştur. Önce bizim bedenlerimizi çiğneyecekler sonra cehenneme gideceklerdir.
MHP'nin Türk milletinin güvenliği ve milli bekaa için ödün vermesini kimse beklememelidir. Güvenlik güçleri ve devletin arkasındayız. Meclis'e sevk edilen yasalar destek vereceğiz. Hukuki güvenceyi genişletmek için elimizden gelen çabayı göstereceğiz.
ORTADOĞU'DA YAŞANANLAR
PKK ve IŞİD'i maşa olarak kullanan fitne cephesi Türkiye üzerinde karanlık planlar yapmaktadır. Dini ve etnik hassasiyetleri kaşıyan terör acımasızca kullanılmaktadır. Demokrasi ve özgürlük kavramları savaş ve parçalanma enstürmanları olarak kullanılmaktadır. Terör örgütleri kurgulanmıştır. IŞİD, PKK, El Nusra, Boko Haram coğrafi boşaltım konusunda hedeflenmiştir.
Membiç'i IŞİD'den temizleme operasyonu emperyalist bir komplodur. Cumhurbaşkanı'nın YPG'nin Fırat batısına geçmesini istemiyoruz uyarısı gerçeklerle uyuşmamaktadır. ABD'nin YPG'nin Membiç'in çevresindeki bölge için savaşacağını söylemesi yalandır. Bu Suriye'nin kuzeyinde kurulması planlanan terör devletine hizmettir. Bu oyun hükümet tarafından görülmeli, musibetlere müşterek olarak karşı konulmalıdır.
AKP'nin dışpolitikasında kırılmadık, dökülmedik hiçbir şey kalmamıştır. Mısır, İsrail, Rusya ile çabalar AKP hükümetinin sözlerinin yuttuğunun kanıtıdır. Tüm olumsuzluklar Sayın Davutoğlu'na yüklenmiştir. Ne var ki dışpolitikadaki çürümenin one minute ile hızlandığı herkes tarafından görülmektedir. Türkiye'nin yurtta ve cihanda barışı hedeflemesi, milli çıkarlarına leke sürdürmemesi mecburiyettir. Türk milliyetçileri varken bu millet bölününemeyecek, bu vatan bölünemeyecektir.
ALMANYA'DAKİ SÖZDE SOYKIRIM OYLAMASI
Oynanan oyunlar bitmedi, tükenmedi. 36 etnik yapıdan bahsettiler. Ne var, ne yok sattılar. Kurum ve kuralları yerle bir ettiler. Teröristlerle aynı masaya oturdular. Almanya'nın sözde Ermeni soykırım kararına gelgitli tepki gösterdiler. Dost ve müttefik bildiğimiz Almanya da eklendi.
Osmanlı İmparatorlığı 1. Dünya Savaşı'na Almanya'nın müttefiği olarak girmiştir. Ermeni çeteleri bir dizi isyan faaliyetine girişmiştir. Birçok vatan yöresinde Ermeni isyan ve terör olayları vuku bulmuştur. Osmanlı hükümetinin sakin tavrını muhafaza ettiği ortadadır. Ermenilerin yerlerini değiştirmek onları imha etmek değil, devletin güvenliğini korumak amacını taşımaktadır. Yer değiştirme sırasında 1,5 milyon Ermeni ölmemiştir. Bu dönemde Ermeni nüfusunun zaten 1 milyon 250 bin olduğuna işaret etmektedir. Geçmişin hakikatlerini değiştirmek tarihe ihanettir. Biz sözde soykırım çamuru atan Haçlı yedekleri, Ermeni katliamlarını niçin konuşmaz? Türk milleti yer değiştirme kararı vermemiş olsa Türk milleti olmayacaktı. Tehcir yerindedir, bugün olsa yine yapılır. Alman parlamentosu tarih sayfalarını karıştırırken, 1914'te değil, aynaya baksın orada aradığını bulacaktır. İnsandan sabun yapacak caniliği mazimizde bulmak imkansızdır. Bize insanlık dersi vermesleri trajikomiktir.
"NE IRKÇILIĞIMIZ, NE KAFATASÇILIĞIMIZ KALIRDI..."
Türk olduğu söylenen bir kısım milletvekilinin evet demesi karşısında Sayın Erdoğan son derece haklı olarak en sert tepkiyi koymuştur. Bu sözleri biz söylemiş olsa ne ırkçılığımız ne kafatasçılığımız kalmış olurdu. Ancak iş kan tahliline kadar gidildiye, kimse laboratuvar analizinden kolay kolay çıkamayacaktır. Başbakan'ın Meclis kürsününden belgeleriyle Ermeni soykırımını anlatması istenen yandaş gazetecinin kan tahlili yapılacak mıdır? AKP'li soysuzun kan testi de yapılacak mıdır? Sayın Cumhurbaşkanı kan konusunda hakkınız var, ama gelin bu konuya çok girmeyin, kan lafını ağzınıza almayın, kansızların kanı olmaz.
MHP ecdadına toz kondurmaz. MHP asil kanın Türklüğün damarlarında dolaştığına inanır. Biz tarihimizle onur duyarız. Allah'ın izniyle oyunları yine bozacağız. Bozguncuları yine hezimete uğratacağız. Oyunu Türklüğün asil ruhu bozacaktır. Oyun bozulacak MHP tepeden tırnağa temizlenecektir. Oyun bozulacak bizi durdurmaya çalışanlar kağıttan kuleler gibi devrileceklerdir."
Grup toplantısında saçının arka kısmını 'oyunu boz' şeklinde kazıtan 14 yaşındaki Alper Beksiz dikkatleri üzerine çekti.
"SİNAN OĞAN ADAY OLAMAZ"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısından sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli, Sinan Oğan'ın MHP Genel başkanlığına aday olamayacağı tartışmalarına ilişkin soru üzerine "O tartışma değil, gerçektir" dedi.
TBMM'deki bugünkü grup toplantısı ardından gazetecilerin soruları ile karşılaşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şöyle konuştu:
"Sinan Oğan, MHP'den ihraç edilmiştir. İhraç kararını bozmuştur. Yargıtay'da henüz bir inceleme yapılmadığını duyuruyoruz. Bize göre ihraç kararı verilmiştir. Yargıtay'dan herhangi bir cevap alınmadığına göre partimizin üyesi, sayılamaz. Yargıtay MHP'nin kararına uygun 5 sıfırlık bir uygulamayı Sinan Oğan için de yaparsa Yargı yoludur açıktır. Partiye yeniden üye olarak kabul edilir. 10 Temmuz'a kadar Yargıtay'ın bir karar vermesi gerekir" diye konuştu. MHP Genel Başkanı Bahçeli, dokunulmazlıklara ilişkin, "Bize de yüce yargının mensupları davet çıkartırlarsa hangi fezlekede hangi suçu işlemiz öğrenir sonra da savunmamızı yaparız."