Darbe lideri ve 8 eyaleti

Vatan Gazetesi Yazarı Reha Muhtar'ın yazısı...

Giriş: 02.03.2007 - 09:56 Güncelleme: 02.03.2007 - 09:56

Eğer birilerinin üzerinden tank geçtiyse, tanklar esas 12 Eylül’de insanların üzerinden geçti... Oysa 12 Eylül, 28 Şubat kadar bile eleştirilmedi... Bir darbe sözkonusuyla o darbe 12 Eylül’dür... 28 Şubat minyatürdür ve “irtica” ile sınırlıdır...... 12 Eylül ise, “Ne sol, ne sağ, ne parti, ne meclis, ne irtica, ne sendika” bıraktı ortada... Tankın üzerinden geçtiği insan sayısı, 28 Şubat’la kabil-i kıyas değil... Kenan Evren’le, Başbakanlık’tan indirip Hamzakoy’a gönderdiği Süleyman Demirel bile hatıra fotoğrafı çektiriyor ama, 28 Şubat’ın iki generali tefe konmuş çalınıyor... İnsanlar kendilerine yapılanlar karşısında zaman zaman psikopatlaşır... Kendini iyice kalbura çevireni sever, nispeten makûl davranana küser... “Deve dikeni ...” şeklinde başlayan tekerleme, genelde insanın bu psikopatlığının tercümesidir... Her neyse... 28 Şubat’ın rezil rüsva edilmeye çalışıldığı günlerin ortasında, en büyük darbenin liderinin, 8 eyaletin beylerbeyi biçiminde ortaya çıkması, müthiş bir zamanlama... Bu açıklamayı darbe liderinden başka kim yapsa, 301’den hakkında soruşturma açılır... Ne demek “Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Trabzon, Erzurum, Eskişehir, Diyarbakır” ın başkent olduğu 8 eyaletli bir Türkiye hayal etmek!!! Adamı ipe götürür ipe... Cumhuriyet’i korumak için parti kapatan Evren’e, Cumhuriyet’i korumak için şimdi aynı partiler çullanıyor... Evren’in sözlerinin arkasında, yöneticileri arka arkaya bölücülükten hapse giren DTP durabilmekte sadece... Yeni durumumuz şudur: Kenan Evren demokrasi cephesinin lideri... Bilimum partiler ise Evren’e karşı Cumhuriyetin bekçisi... Psikopat bir durum olduğu kuşkusuz...

Oysa ben kendi payıma çok mutluyum... Şimdi müthiş cevaplar ve demokratlar çıkacak ortaya... Amerika’da iskan etmiş ve istihdam edilmiş ‘Amerikan Tipi Aydın Tarzı’ “Yaşasın eyalet sistemi” sloganını atarak demokrat olacak... Amerikan Tipi Aydın Tarzı’nın, eyaletlerden yana olmasının nedeni, demokrasinin sadece Amerika’da olduğuna inanmasındandır... Bunlar esasen, Başkanlık sistemini de bu nedenle isterler... Ellerinden gelse çevremizdeki denizlere de okyanus denmesini isteyecekler... Amerika’yı coğrafi olarak çağrıştırma niyetine... Saddam’cı Baasçıların Türkiye kolu ise farklı... Onlar, “Kenan Evren’in zaten faşist olduğu” tezine sarılabilir... “Her faşist sonunda bunar” yollu bir izahat bekliyorum... “Faşizmin bunama sendromu” tez niyetine ilginç gelebilir ne de olsa ’Türk Tipi Baasçı Aydın’a...

Ben Kenan Evren’in müthiş bir zekâ olduğunun uzun zamandır farkındayım...

Ancak böylesi bir zekâ, Türkiye’nin yarısından çoğunu kırıp geçirdiği bir darbenin etkisini üzerinde hissetmeden Marmaris’te mutlu, mesut ve huzurlu yaşayabilir...

Zaten artık sıkılmış Marmaris’ten...

İzmir’e geçecekmiş...

Hareketli günler arıyor 89 yaşından sonra belli ki...

“Türkiye’yi uçurumun kenarından kurtardıktan” sonra bir de “geleceği okuyabilen bir lider” olarak geçmek istiyor tarihe...

Bunama falan yok, gayet zekice bir hamle...

Kimse eyaletin Ankara’sını, İstanbul’unu, İzmir’ini, Adana’sını, Trabzon’unu, Eskişehir’ini, Erzurum’unu tartışmıyor...

Tartışılan eyalet Diyarbakır’dır...

Bu çok demokrat görünen fikrin altında çok şeytani bir düşünce var oysa...

Eyaletler sisteminde eyaletlerin kendi bütçeleri ve gelir giderleri var...

Sistem daha bir özerk...

Diyarbakır’ın başkent olduğu eyalet bu 8’i arasında en fakir kalmayacak mı?..

Her koyun biraz kendi bacağından asılmayacak mı?..